Ceza Hukuku

Suçun Unsurları Nelerdir?

Suçun unsurları, bir eylemin yasal olarak suç sayılabilmesi için gerekli olan koşullardır. Genellikle kanunilik, kast veya ihmal, zarar ve yaptırım olarak sınıflandırılırlar. Bu makalede, suçun unsurlarının tanımı, işlevi ve örnekleri üzerinde duracağız. Suçun unsurlarının anlaşılması, suçluların ve mağdurların haklarını korumak için önemlidir.

Suçun unsurları, suçun varlığı için gerekli olan bütün koşullardır. Suçun unsurları, genel unsurlar ve özel unsurlar olmak üzere ikiye ayrılır:

  • Genel unsurlar, tüm suçlar yönünden ortak olan ve bulunmadıkları zaman suçun ortaya çıkmasını engelleyen unsurlardır.
  • Özel unsurlar, ceza yasalarının özel kısmında yer alan suçları birbirlerinden ayırt etmeye yarayan unsurlardır. Başka bir deyişle suç tanımında o suç için öngörülen unsurlardır.

Yasallık Unsuru

Yasallık Unsuru

Yasallık unsuru, bir eylemin suç oluşturabilmesi için yasada suç olarak tanımlanan davranış modeliyle birebir örtüşmesi gerektiğini ifade eder.

Sözde Suç Nedir?

Sözde suç, kişinin yaptığı eylemin suç olduğunu zannederken, aslında kanunda suç sayılmayan bir eylem gerçekleştirmiş olmasıdır. Bir eylemin suç oluşturması için, kanunda belirlenen suç tanımına tam olarak uyması, yani tipik olması gerekir. Tipik olmayan bir eylem, suç unsuru taşımaz ve sözde suç oluşturur.

Sözde Suçun Türleri

Sözde suç, hukuksal ve fiili yanılmaya dayanan sözde suç olmak üzere ikiye ayrılır.

Hukuksal yanılmaya dayanan sözde suç, kişinin hukuk normu karşısında yanılarak suç oluşturmayan bir eylemi suç sanarak işlemesidir. Bir eylem yasalarda suç olarak tanımlanmamışsa failin bu suç ile cezalandırılamaz.

Fiili yanılmaya dayanan sözde suçta eylem tipik değildir. Fiili yanılmaya dayanan sözde suç, kişinin somut olayda suçun esaslı unsurlarında yanılarak suç tanımına uymayan bir eylem gerçekleştirmesidir. Yani kişinin işlemeyi düşündüğü eylem yasada suç olarak tanımlanmıştır, ancak kişi esaslı unsurlarda yanıldığı için o suçu gerçekleştirememiştir. 

Suçun Maddi Unsurları

Suçun Maddi Unsurları

5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nda esas alınan suç kuramına göre suçun maddi unsurları şu şekilde sayılabilir:

  • Fail,
  • Mağdur,
  • Suçun konusu,
  • Eylem,
  • Suçun nitelikli unsurları,

Fail

Fail, hukuka aykırı eylemi gerçekleştiren kişidir. Genel suçlarda suçun faili herkes olabilir. Fail, kanunda kimse, kişi gibi kavramlarla belirtilen, suç işlemek için harekete geçen ve hareket edebilen gerçek kişidir. Failin kusurluluğu, suçun ne olduğunu bilmesini veya bilmemesini etkileyen özelliklerine bağlıdır. 

Failin kusurluluğu ne olursa olsun, fail olarak nitelendirilir. Özgü suçlar, suçun oluşabilmesi için failin belirli bir sıfata ya da niteliğe sahip olmasının arandığı suçlardır. Özgü suçları işleyebilmek için, o suç için gereken belirli sıfat veya niteliklere sahip olmak gerekir.

Mağdur

Suçun mağduru, suç oluşturan eylemden ötürü doğrudan doğruya hakları ihlal edilen kimsedir. Suçun mağduru gerçek kişiler olabilir. Tüzel kişiler ise suçtan zarar gören olarak adlandırılır. 

Suçun Konusu 

Suçun maddi konusu, suçun üzerinde gerçekleştiği kişi ya da nesnedir. Suçun konusuna göre ayrılması gerektiğinde ise tehlike suçları ve zarar suçları olarak ikili bir ayrım söz konusu olur. Zarar suçlarında suçun maddi konusu değer kaybıdır.

Eylem 

Bir suçtan söz edebilmek için mutlaka bir eylem bulunmalıdır. Ceza hukuku anlamında eylem;

  • Hareket
  • Sonuç,
  • Nedensellik Bağı. 

Hareket 

Hareket, insanda yapma ya da yapmama biçiminde ortaya çıkan ve dışarıdan gözlenebilen tepkilerdir. Hareketin ortaya çıkış şekli ise suç tipleri oluşturur. 

Suçlar, harekete göre ayrımlara tabi tutulmuştur. 

İcrai Suçlar – İhmali Suçlar

İcrai suçlar, yasaklanan bir hareketin yapılması suretiyle işlenen suçlardır. Bu suçlar, aktif bir hareketle işlenebilir. 

İhmali suçlar, yapılması emredilen bir hareketin yapılmaması suretiyle işlenen suçlardır. Bu suçlarda, failin yalnızca hareketsiz kalması yeterli değildir. Suç tipinde belirtilen ve yapılması emredilen hareketin yapılmamış olması gerekir. 

Bağlı Hareketli Suçlar – Serbest Hareketli Suçlar

Suçun, yalnızca belli bir hareketle işlenebileceğinin yasada öngörüldüğü suçlar, bağlı hareketli suçlardır.

Suçun oluşabilmesi için yasada hareketin nasıl yapılacağının gösterilmediği ve elverişli herhangi bir hareketin yapılmasının yeterli olduğu suçlar ise serbest hareketli suçlardır.

Hareketin Sayısı Bakımından Suçlar

Tek Hareketli SSuçun oluşabilmesi için yasada tek bir hareketin yapılması yeterli olarak görülmüşse bu suça tek hareketli suç denir.

Suçun oluşabilmesi için yasada en az iki hareketin yapılması aranıyorsa bu suça birden fazla hareketli suç denir.

Suçun oluşabilmesi için yasada birkaç hareketin gösterilip, bunlardan hepsinin değil, yalnızca birinin yapılmasının yeterli kabul edildiği suçlara, seçimlik hareketli suçlar denir.

Suçun oluşabilmesi için aynı hareketin belli sayıda yinelenmesinin arandığı suçlara itiyadi suç denir.

Şekli Suç – Maddi Suç Ayrımı

Oluşabilmesi için yalnızca yasada öngörülen hareketin yapılmasının yeterli olduğu suçlara şekli suçlar denir.

Oluşabilmesi için hareketin yapılmasının yeterli olmadığı; ayrıca yasada öngörülen sonucun da gerçekleşmesinin gerektiği suçlara maddi suçlar denir.

Ani Suç – Kesintisiz Suç Ayrımı

Hukuksal ihlalin belli bir süre devam etmeyip, hemen sona erdiği suçlara, ani suçlar denir. Ani suçlar, hareketin yapılmasıyla tamamlanır; suçun icrası devam etmez.

Hukuksal ihlalin hemen sona ermeyip, belli bir süre devam ettiği suçlara, kesintisiz suç denir.

Zarar Suçu – Tehlike Suçu Ayrımı

Zarar suçları, suçun oluşabilmesi için hareketin yönelmiş olduğu konuda bir olumsuz değişimin ortaya çıkmasının arandığı suçlardır. 

Tehlike suçları, suçun oluşabilmesi için hareketin yönelmiş olduğu konu üzerinde bir zararın değil, zarar tehdidinin ortaya çıkmasının arandığı suçlardır.

Nedensellik Bağı

Ceza hukukunda “illiyet bağı”, bir suçun maddi unsuru olarak hareket ile netice arasındaki neden-sonuç ilişkisini ifade eder. Bir hareketin suç sayılan bir neticeyi doğurması için, bu hareket ile netice arasında illiyet bağının bulunması gerekir. Eğer illiyet bağı yoksa veya kesilmişse, fail o neticeden sorumlu tutulamaz. Doktrinde ve Yargıtay kararlarında illiyet bağının varlığı ve kesilmesi konusunda farklı teoriler ve örnekler bulunmaktadır.

Av. Ahmet EKİN & Stj. Av. Ezgi DEMİROCAK

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu