İlamlı İcra Takibi Nedir? Nasıl Yapılır?

İlamlı takip, bir mahkeme kararının gereğinin yerine getirilmesi için başvurulan takip yoludur. İlamlı icra takibi yolunda, mahkemeden lehine ilam alan kişi, icra dairesine başvurarak ve ilama dayanarak hakkının alınmasını ister.
Takip Talebi
Takip süreci, ilamın veya ilam niteliğindeki belgenin icra dairesine sunulmasıyla başlar (İİK m. 35). Takip talebinde yer alması gereken unsurlar, ilamsız icradakiyle aynıdır. Çünkü ilamlı icra konusunda özel bir düzenleme bulunmayan durumlarda, ilamsız icraya ilişkin hükümler, niteliğine aykırı olmadığı sürece ilamlı icra için de geçerlidir (İİK m. 41).
Alacaklının ilamlı icra yoluna başvurabilmesi için elindeki ilamın zamanaşımına uğramamış olması gerekir. Eğer alacaklı, zamanaşımına uğramış bir ilama dayanarak icra takibi başlatırsa, borçlu icra mahkemesine başvurarak icranın durdurulmasını talep edebilir.
Genel kural olarak, ilamlı icra takibi için mahkeme kararının kesinleşmiş olması gerekmez. Yani borçlunun kanun yollarına başvurması, alacaklının ilamlı icra yoluna gitmesine engel teşkil etmez. Çünkü kanun yoluna başvurulması, ilamın icrasını durdurmaz (HMK m. 367/1). Ancak bazı kararların icra edilebilmesi için kesinleşmiş olması şarttır.
Kesinleşmeden ilamlı icraya konu edilemeyecek kararlar şunlardır:
- Kişiler hukukuna ilişkin kararlar (HMK m. 367/2),
- Aile hukukuna ilişkin kararlar (HMK m. 367/2),
- Taşınmaz mal ile ilgili ayni haklara ilişkin kararlar (HMK m. 367/2),
- Ceza mahkemelerinin tazminat ve yargılama giderlerine ilişkin kararları (İK m. 4),
- Gemilere ve bunlarla ilgili ayni haklara ilişkin kararlar (İİK m. 31a/1),
- Yabancı mahkeme ilamlarının tenfizi hakkındaki kararlar (MÖHUK m. 41/2),
- Sayıştay ilamları (SayK m. 64),
- Menfi tespit davasında verilen kararlar (İİK m. 72/4-5).
Kanunda belirtilenler dışında, Yargıtay kararlarına göre kesinleşmedikçe icra edilemeyecek bazı ilamlar da bulunmaktadır. Örneğin, Yargıtay’ın görüşüne göre kira tespitine ilişkin ilamlar kesinleşmeden icra edilemez. Benzer şekilde, istihkak davasının kabulüne ilişkin kararların da kesinleşmeden icra edilmesi mümkün değildir. Ancak, istihkak davasının reddine ilişkin kararlar için kesinleşme şartı aranmaz. Ayrıca, hakem kararlarının icra edilebilmesi için de kesinleşmeleri gerekmez.
Aile hukukuna ilişkin kararlar, genel olarak kesinleşmeden icra edilemez. Ancak nafaka hükümleri bu kuralın istisnasıdır. Nafaka ile ilgili kararların icrası için kesinleşme beklenmez ve bu tür hükümlerin icrasının durdurulmasına da karar verilemez (İİK m. 36/4).
Bununla birlikte, nafakaya ilişkin ara kararlar ilamlı icra yoluyla takip edilemez. Bu kapsamda, tedbir nafakasına ilişkin kararlar da ilamlı icraya konu edilemez. Çünkü tedbir nafakası kararı bir ilam değil, ara karardır ve ilam niteliğindeki belgeler arasında sayılmamaktadır.
İcra Emri Nedir?
İcra müdürü, takip talebi ve takibe konu belgeyi aldıktan sonra, belgenin ilam veya ilam niteliğinde olup olmadığını inceler. Eğer belgenin bu niteliklere sahip olduğunu tespit ederse, borçluya icra emri gönderir (İİK m. 24-26, m. 31-32). Ancak, eğer icra müdürü ilam veya ilam niteliğinde bir belge olmamasına rağmen icra emri düzenlerse, bu işlem süresiz olarak şikayet yoluyla iptal ettirilebilir.
İcra emri şu hususları içerir (İİK m. 32/1):
- Takip talebindeki kayıtlar,
- Borcun 7 gün içinde ödenmesi veya yerine getirilmesi ihtarı,
- Borcun 7 gün içinde ödenmemesi halinde icranın geri bırakılmasına ilişkin bir karar getirilmedikçe takibe devam edileceği ihtarı,
- 7 gün içinde mal beyanında bulunulması ihtarı, mal beyanında bulunulmazsa hapis ile tazyik olunacağı, mal beyanında bulunulmaz veya gerçeğe aykırı beyanda bulunulursa ayrıca hapis ile cezalandırılacağı ihtarı.
Yabancı bir devlet aleyhine başlatılan ilamlı icra takiplerinde, icra emrinde uluslararası antlaşmalara bağlı kalmak kaydıyla, borçlu devlete ait malların cebri icraya konu olabileceği ayrıca belirtilir (İİK m. 32/2). İlamlı icra takiplerinde borçlunun icra emrine itiraz etme hakkı bulunmaz. Ancak borçlu icranın geri bırakılmasını talep edebilir.
İcranın Geri Bırakılması
İlamlı icrada borçlunun icra emrine itiraz etme hakkı bulunmaz. Ancak, kanun koyucu belirli durumlarda borçlunun icranın geri bırakılmasını talep edebileceğini düzenlemiştir.
Borçlunun icranın geri bırakılmasını talep edebileceği sebepler şunlardır (İİK m. 33):
- Borcun ödendiği (itfa edildiği) iddiası,
- Borcun ödenmesi için ek süre tanındığı (ertelendiği) iddiası,
- Borcun zamanaşımına uğradığı iddiası.
Bu sebeplerin, icra emrinin tebliğinden önce mi yoksa sonra mı gerçekleştiği dikkate alınarak değerlendirme yapılır.
İcra Emrinin Tebliğinden Önceki Sebeplerle İcranın Geri Bırakılması
Aleyhine ilamlı icra takibi başlatılan borçlu, icra emrinin tebliğinden önce ancak ilamın verilmesinden sonra borcun ödendiğini, ertelendiğini veya zamanaşımına uğradığını iddia ediyorsa, icra emrinin tebliğinden itibaren 7 gün içinde icra mahkemesine başvurarak icranın geri bırakılmasını talep edebilir.
Eğer borçlu, borcun ödendiğini veya ertelendiğini ileri sürüyorsa, bu iddiasını yetkili merciler tarafından düzenlenmiş veya onaylanmış resmi bir belge ya da alacaklının kabul ettiği bir belge ile ispat etmelidir (m. 33/1). Aksi takdirde icranın geri bırakılması talebi reddedilir.
Ancak borçlunun iddiası borcun zamanaşımına uğradığı yönündeyse, bu durumda herhangi bir belge sunmasına gerek yoktur. Çünkü hâkim, ilam veya ilam niteliğindeki belgeyi inceleyerek zamanaşımı süresinin dolup dolmadığını kendiliğinden tespit edebilir.
İcra Emrinin Tebliğinden Sonraki Sebeplerle İcranın Geri Bırakılması
Borç icra emrinin tebliğinden sonra da ödenmiş, ertelenmiş veya zamanaşımına uğramış olabilir. Böyle bir durumda borçlu, herhangi bir süreye tabi olmaksızın icra mahkemesine başvurarak icranın geri bırakılmasını talep edebilir (İİK m. 33/2).
Eğer borçlu, borcun ödendiğini veya ertelendiğini iddia ediyorsa, bunu noter tarafından düzenlenmiş veya onaylanmış resmi bir belge ya da icra tutanağı ile ispat etmelidir (İİK m. 33/2). Borcun zamanaşımına uğradığını öne sürüyorsa, bu iddiasını takip dosyasına dayanarak kanıtlayabilir (İİK m. 33a).
İspat yükümlülüğü ve icra mahkemesinin yapacağı inceleme sonucunda vereceği kararlar açısından, icra emrinin tebliğinden önceki sebeplerle yapılan icranın geri bırakılması taleplerinde uygulanan usul burada da aynen geçerlidir.
Av. Ahmet EKİN & Stj. Av. Şevval Asude DOĞAN