Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takip

İlamsız takip yollarından biri de abonelik sözleşmelerinden kaynaklanan para alacakları için uygulanan takip yöntemidir. Bu takip yolu, abonelik sözleşmelerine ve bu sözleşmelerin ifası amacıyla tüketiciye sunulan, bedeli faturaya yansıtılan mal veya hizmetlerden doğan alacakların takibi için 6 Aralık 2018’de yürürlüğe giren 7155 sayılı Kanun ile getirilmiştir (m. 1). Bu kapsamda, işlemler elektronik ortamda yürütülmesi amacıyla UYAP bünyesinde Merkezî Takip Sistemi (MTS) oluşturulmuştur (m. 3).
Bu takip yöntemi, Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun ve ilgili diğer mevzuatta düzenlenen abonelik sözleşmelerinden doğan ve avukat aracılığıyla takip edilen para alacaklarına yöneliktir (m. 2/1). Abonelik sözleşmelerinden kaynaklanan alacaklar için yalnızca bu takip yolu kullanılmalıdır. Aksi takdirde, icra dairesi takip talebini reddeder (m. 2/2). Örneğin, internet, telefon, gazete veya dergi aboneliklerinden kaynaklanan alacaklar bu sistem üzerinden takip edilmelidir. İcra memurunun bunu re’sen dikkate alması gerekir. Aksi bir durumda, şikâyet yoluna başvurulabilir.
Bu takip yolundan yalnızca abonelik hizmeti sağlayan taraf yararlanabilir. Tüketiciler, abonelik ilişkisi nedeniyle alacaklı durumda olsalar bile bu sistemi kullanamazlar. Eğer tüketicinin abonelik sözleşmesine dayalı bir alacağı varsa, genel hükümler çerçevesinde takip başlatması gerekir. Örneğin, bir tüketici internet faturalarını ödemezse, Turkcell tüketiciye karşı Merkezî Takip Sistemi üzerinden takip başlatabilir. Ancak, tüketicinin Turkcell’den fazladan tahsil edilen bir ücreti geri almak istemesi durumunda, bu sistemi değil genel takip yollarını kullanması gerekir.
Bu takip yolu yalnızca haciz öncesi aşamaları kapsar. Haciz işlemleri ve sonraki süreçler genel hükümler çerçevesinde yürütülür. Çünkü 7155 sayılı Kanun’da hüküm bulunmayan durumlarda, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu uygulanır (m. 9/1).
Bu takip sistemine ilişkin ayrıntılar, Adalet Bakanlığı tarafından yayımlanan “Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Yönetmelik” ile düzenlenmiştir (m. 9/2).
Şartları
7155 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanabilmesi ve Merkezî Takip Sistemi (MTS) üzerinden ilamsız icra takibi başlatılabilmesi için aşağıdaki şartların sağlanması gerekir:
Bir Abonelik Sözleşmesi Bulunmalıdır
Abonelik sözleşmesi, tüketicinin belirli bir mal veya hizmeti sürekli veya düzenli aralıklarla edinmesini sağlayan bir sözleşmedir (TKHK m. 52/1).
Takibe konu sözleşme, Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun veya diğer mevzuatta düzenlenen abonelik sözleşmelerinden biri olmalıdır.
Eğer ortada geçerli bir abonelik sözleşmesi yoksa, bu takip yolu kullanılamaz. Örneğin, tüketici kaçak kullanım yoluyla bir hizmetten faydalanıyorsa, bu kullanım bir abonelik sözleşmesine değil, haksız fiile dayandığından MTS üzerinden takip yapılamaz. Bu tür hukuka aykırı kullanımların faturaya yansıtılması ya da belgeye bağlanması da sonucu değiştirmez.
Tüketici bu takip yolunu kullanamaz, sadece abonelik hizmeti sağlayan taraf başvurabilir.
Alacak, Para Alacağı Olmalıdır
7155 sayılı Kanun yalnızca para alacakları için MTS üzerinden takip yapılmasına izin vermektedir.
Para dışındaki alacaklar için bu takip yolu kullanılamaz. Örneğin internet aboneliği sonunda iade edilmesi gereken modem iade edilmezse, bunun iadesi için MTS üzerinden takip yapılamaz. Yalnızca modem ücreti para alacağına dönüştürülmüşse, yani bedeli faturaya yansıtılmışsa bu takip yoluna başvurulabilir.
Tüketiciye Sunulmuş ve Bedeli Faturaya Yansıtılmış Bir Mal veya Hizmet Olmalıdır
Takibe konu mal veya hizmet, bir abonelik sözleşmesi kapsamında tüketiciye sunulmuş olmalı ve bedeli faturaya veya benzeri bir belgeye yansıtılmış olmalıdır.
Eğer bedeli faturaya veya benzeri bir belgeye yansıtılmamışsa, bu takip yoluna başvurulamaz.
Takip Avukat Aracılığıyla Yapılmalıdır
Genel icra takiplerinde bir temsilci atama zorunluluğu yoktur. Ancak bu takip yolu bir istisnadır.
MTS üzerinden takip başlatmak için avukat aracılığıyla işlem yapılmalıdır (m. 2/1). Alacaklı şahsen MTS’ye başvuramaz, sadece avukatı aracılığıyla takip başlatabilir. Sonuç olarak, yukarıdaki şartlar sağlanmadan MTS üzerinden ilamsız takip başlatılamaz.
Takibin Aşamaları
Takip Talebi
Alacaklının avukatı, icra takibini başlatmak amacıyla Merkezî Takip Sistemi üzerinden takip talebini doldurmalıdır. Abonelik sözleşmelerinden kaynaklanan takiplerde söz konusu takibi yalnızca sistem üzerinden avukatlar başlatabilmektedir. Bu talepte şu bilgiler yer almalıdır:
- Alacaklının ve varsa yasal temsilcisi ile avukatının adı, soyadı, T.C. kimlik numarası; tüzel kişiler için unvan, vergi kimlik numarası, ticaret sicil numarası ve Merkezi Sicil Kayıt Sistemi (MERSİS) numarası; ayrıca adres, telefon ve e-posta bilgileri.
- Alacaklının veya avukatının, Merkezî Takip Sistemi ile bağlantılı özel hesap numarası.
- Borçlunun ve varsa yasal temsilcisinin adı, soyadı, T.C. kimlik numarası; tüzel kişiler için unvan, vergi kimlik numarası, varsa ticaret sicil ve MERSİS numarası; adres, biliniyorsa telefon ve e-posta bilgileri.
- Eğer takip bir mirasla ilgiliyse, tebligat yapılacak mirasçıların kimlik bilgileri ve adresleri.
- Alacak miktarı, faiz uygulanıyorsa faizin türü, oranı, miktarı ve hangi tarihten itibaren işlemeye başladığı. Alacak yabancı para cinsindeyse, takip tarihindeki TCMB efektif satış kuru üzerinden TL karşılığı, hangi kur üzerinden talep edildiği ve faiz bilgileri.
- Takibe dayanak olan belgelerin tarih ve numarası ile alacağın son ödeme tarihi.
- Haciz ve sonraki işlemler için yetkili icra dairesi.
Ayrıca, takip talebine alacağın son ödeme tarihini gösteren fatura veya benzeri belgeler eklenmeli ve sisteme yüklenmelidir. Gerekli belgeler sisteme aktarıldıktan, takip harç ve masrafları elektronik ortamda ödendikten sonra talep, güvenli elektronik imza ile onaylanarak sisteme kaydedilir. Takip, sisteme kaydedildiği an itibarıyla başlamış sayılır ve Merkezî Takip Numarası ile işlem görür.
Eğer takip işlemi belirlenen kurallara uygun şekilde başlatılmazsa, icra dairesi tarafından reddedilir. Abonelik sözleşmelerine dayanan takiplerde Merkezî Takip Sistemi harcı alınırken, icraya başvurma harcı ve tahsil harcı talep edilmez.
Ödeme Emri
Takip talebi sisteme kaydedildikten sonra, sistem tarafından otomatik olarak ödeme emri oluşturulur. Bu ödeme emrinde takip talebinde yer alan bilgilerin yanı sıra şu hususlar bulunur:
- Borcun toplam tutarı ile takip harç ve masraflarının, tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde alacaklının veya avukatının Merkezî Takip Sistemi ile bağlantılı hesabına ödenmesi gerektiği,
- Yetki, borcun tamamı ya da bir kısmına veya alacaklının takibat yapma hakkına ilişkin bir itirazı varsa, bu itirazın da yine 7 gün içinde yapılması gerektiği,
- Eğer yalnızca yetkiye itiraz edilirse, alacaklının talebi üzerine ve yeni bir ödeme emri tebliğ edilmeksizin, yetki itirazında belirtilen veya mahkemece yetkili kabul edilen icra dairesi üzerinden haciz işlemlerinin başlatılacağı,
- İtirazların, herhangi bir icra dairesi aracılığıyla veya güvenli elektronik imza kullanılarak Merkezî Takip Sistemi üzerinden yapılabileceği,
- Borcun ödenmemesi ya da itiraz edilmemesi durumunda, yetkili icra dairesi aracılığıyla cebrî icra işlemlerine devam edileceği.
Burada dikkat edilmesi gereken husus, ödeme emrinin icra dairesi tarafından değil, sistem tarafından otomatik olarak düzenlenmesidir.
Ödeme Emrinin Tebliği
Ödeme emri, Merkezî Takip Numarası ile birlikte, kapalı zarfa konulan tebligat bilgileriyle beraber, borçluya iletilmek üzere sistem üzerinden PTT’ye gönderilir. PTT, ödeme emri ve tebliğ mazbatasının çıktısını alarak, Tebligat Kanunu’na uygun şekilde borçluya tebligatı gerçekleştirir.
Eğer borçlunun elektronik tebligat zorunluluğu varsa, ödeme emri zorunlu olarak elektronik ortamda iletilir. PTT, tebligatın durumunu gösteren mazbatayı sisteme yükler ve orijinal nüshasını alacaklı avukatının belirttiği icra dairesine gönderir. Alacaklı avukatı, bu tebligatın giderlerini takibi başlatırken yatırmak zorundadır.
Eğer borçlunun adresi tebligata uygun değilse veya tebligat gerçekleştirilemezse, alacaklı avukatı sistem üzerinden borçlunun Adres Kayıt Sistemi’ndeki yerleşim yeri adresine yeni bir tebligat çıkarılmasını talep edebilir. Buna rağmen tebligat yapılamazsa ya da borçlunun adresinin yurt dışında olduğu tespit edilirse, alacaklı avukatının talebi üzerine harçlar tamamlanarak icra dairesinde takibe devam edilir ve bu durumda sistemdeki takip kapatılır.
Borcun Ödenmesi
Takibe konu olan borç, takip harç ve masraflarıyla birlikte ödeme emrinde belirtilen hesaba yatırıldığında, takip sona erer. Ödeme işlemi tamamlandıktan sonra, cezaevi harcı kesintisi yapılarak kalan tutar ilgili hesaba aktarılır.
Ödeme Emrine İtiraz
Borçlu, ödeme emrinin kendisine tebliğ edilmesinden itibaren 7 gün içinde herhangi bir icra dairesine başvurarak ödeme emrine itiraz edebilir. İcra dairesi, itirazla ilgili belgeleri en geç 2 iş günü içinde sisteme yükleyerek, asıl belgeleri alacaklının takip talebinde belirttiği icra dairesine gönderir. Ayrıca, borçluya itiraz ettiğine dair ücretsiz bir alındı belgesi verilir. Alternatif olarak, borçlu itirazını güvenli elektronik imza kullanarak Merkezî Takip Sistemi üzerinden de yapabilir.
Borçlunun itirazı, sisteme yüklendiği tarihten itibaren 5. günün sonunda alacaklı avukatına tebliğ edilmiş sayılır. İtiraz süresi içinde yapıldığında icra takibi otomatik olarak durur ve İcra ve İflas Kanunu’nun ilgili hükümleri uygulanır. Bu durumda alacaklı avukatı, takibin devamı için icra mahkemesinde itirazın kaldırılmasını talep edebilir ya da genel mahkemelerde itirazın iptali için dava açabilir.
Eğer borçlu yalnızca yetkiye itiraz ederse, alacaklı avukatı itirazda belirtilen icra dairesinde haciz işlemlerini başlatabilir. Ancak, takip talebinde belirtilen icra dairesinde haciz işlemlerinin yürütülebilmesi için yetki itirazının, ilgili mahkeme tarafından kaldırılması gerekir. Mahkeme, dosya üzerinden inceleme yaparak kesin bir karar verir. Yetkili olduğu belirlenen icra dairesinde haciz işlemlerine başlanabilmesi için ödeme emrinin yeniden tebliğ edilmesine gerek yoktur.
Ödeme Emrine İtiraz Edilmemesi veya İtirazın Hükümden Düşürülmesi
Eğer ödeme emrine süresi içinde itiraz edilmez ya da yapılan itirazın geçersiz kılınmasına rağmen borç ödenmezse, alacaklının yetkili icra dairesine yapacağı talep doğrultusunda İcra ve İflas Kanunu hükümlerine göre cebrî icra işlemlerine devam edilir.
İcra müdürü, cebrî icraya devam edilmesi talebini değerlendirirken alacağın 7155 sayılı Kanun kapsamında olup olmadığını, ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiğini, herhangi bir itiraz olmadığını ya da itirazın hükümden düştüğünü kontrol eder. Bu şartlar sağlanıyorsa icra işlemleri devam eder, aksi durumda talebi gerekçesiyle birlikte reddeder. Hem alacaklı hem de borçlu, bu kararlara karşı şikâyet hakkına sahiptir.
Alacaklı avukatı, cebrî icra sürecinde haciz talebinde bulunmadan önce UYAP sistemi üzerinden borçlunun mal, hak veya alacaklarının olup olmadığını sorgulayabilir. Ancak sistem, yalnızca genel bir bilgi verir; mal, hak veya alacakların detaylarını göstermez. Eğer borçlunun mal varlığı tespit edilirse, UYAP üzerinden doğrudan haciz talebi de yapılabilir.
Ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 yıl içinde haciz talep edilmezse takip düşer. Ancak, itirazın hükümden düşürülmesine yönelik bir dava açılması durumunda, davanın açıldığı tarihten kesinleşme tarihine kadar geçen süre bu hesaplamaya dahil edilmez.
Av. Ahmet EKİN & Stj. Av. Şevval Asude DOĞAN