İnsanlığa Karşı Suçlar (TCK m. 77)
İnsanlığa Karşı Suçlar (TCK m. 77)
Uluslararası hukukta insanlığa karşı suçların düzenlenmiş olduğu ilk uluslararası belge, 1945 tarihinde Nürnberg Mahkemesini kuran Londra Antlaşmasıdır. Suçun ilk tanımı da Nürnberg Uluslararası Ceza Mahkemesi tarafından yapılmıştır. Ancak en geniş tanımlamayı yapan ise Uluslararası Ceza Mahkemesidir. Hukukumuzda insanlığa karşı suçlar kavramına Türk Ceza Kanununun 77. maddesinde geniş bir şekilde yer verilmiştir. Türk Ceza Kanunu hazırlanırken 1945 tarihli Nürnberg Uluslararası Ceza Mahkemesi Statüsü dikkate alındığından Uluslararası Ceza Mahkemesinin bu suç hususundaki değerlendirmesiyle Türk Ceza Kanunu’nun 77. maddesi farklılık arz etmektedir.
İnsanlığa karşı suçlar kavramının tanımını yapmak gerekirse; felsefi, ırki veya dini saiklerle toplumun bir kesimine karşı Türk Ceza Kanununun 77. maddesinde sayılan eylemlerin, bir plan doğrultusunda sistemli olarak işlenmesidir.
İnsanlığa karşı suçlar Madde 77- (1) Aşağıdaki fiillerin, siyasal, felsefi, ırki veya dini saiklerle toplumun bir kesimine karşı bir plan doğrultusunda sistemli olarak işlenmesi, insanlığa karşı suç oluşturur: a) Kasten öldürme. b) Kasten yaralama. c) İşkence, eziyet veya köleleştirme. d) Kişi hürriyetinden yoksun kılma. e) Bilimsel deneylere tabi kılma. f) Cinsel saldırıda bulunma, çocukların cinsel istismarı. g) Zorla hamile bırakma. h) Zorla fuhşa sevketme. (2) Birinci fıkranın (a) bendindeki fiilin işlenmesi halinde, fail hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına; diğer bentlerde tanımlanan fiillerin işlenmesi halinde ise, sekiz yıldan az olmamak üzere hapis cezasına hükmolunur. Ancak, birinci fıkranın (a) ve (b) bentleri kapsamında işlenen kasten öldürme ve kasten yaralama suçları açısından, belirlenen mağdur sayısınca gerçek içtima hükümleri uygulanır. (3) Bu suçlardan dolayı tüzel kişiler hakkında da güvenlik tedbirine hükmolunur. (4) Bu suçlardan dolayı zamanaşımı işlemez. |
İnsanlığa karşı suçlarda korunan hukuki değerler maddi unsurlar başlığı altındaki fiillere göre değişmektedir. İnsanlığa karşı suçlar genel olarak insanın bedensel ve ruhsal bütünlüğünü; uluslararası suçlardan olması sebebiyle uluslararası toplumun barış ve güvenliğini korumaktadır.
A. İnsanlığa Karşı Suçların Unsurları
İnsanlığa karşı suçlar uluslararası toplum düzenini ilgilendirdiğinden madde kapsamında belirtilen fiiller, uluslararası suç olarak nitelendirilmektedir. Aynen ulusal hukukta da olduğu gibi maddi ve manevi unsur ölçütü uluslararası ceza hukukunda da uygulanmaktadır. Yani bu suçun vücut bulabilmesi için maddi ve manevi unsurun bir arada bulunması gerekmektedir. İnsanlığa karşı suçlar bakımından da soykırım suçunda olduğu gibi hukuka aykırılık unsuru bulunmamaktadır.
1. Maddi Unsurlar
Türk Ceza Kanunu’nun 77. maddesinde suçu oluşturan maddi unsurlar açıkça sayılmıştır. Bu hareketlerin çoğunluğu ise Türk Ceza Kanununda suç olarak düzenleme alanı bulmuştur. Sayılmış bulunan fiillerin insanlığa karşı suç olarak değerlendirilebilmesi için “bir plan doğrultusunda sistemli olarak” işlenmesi aranmaktadır. Suçun “sistematik” nitelik taşıyacak biçimde işlenmesi insanlığa karşı suçu diğer suçlardan ayırmaktadır.
a) Fiil
- Bir Plan Doğrultusunda Sistemli Olarak İşlemek
Türk Ceza Kanununun 77. maddesinin 1. fıkrasına göre; insanlığa karşı suçları oluşturan fiiller “bir plan doğrultusunda sistemli olarak” işlenmiş olmalıdır.
Saldırının “sistemli” olması ile kastedilen bir plan doğrultusunda fiilin meydana getirilmesidir.
- Saldırının Toplumun Bir Kesimine Yönelik Olması
Türk Ceza Kanunun 77. maddesine göre insanlığa karşı suçun oluşabilmesi için maddede sayılan fiillerin toplumun bir kesmine karşı gerçekleşmesi gerekmektedir.
İnsanlığa karşı suçlar savaş esnasında meydana gelebileceği gibi barış sürecinde de ortaya çıkabilecektir. Yani insanlığa karşı suçları savaş suçlarından ayıran, sadece karşı tarafa mensup olan sivil halkı değil, saldıranın kendi tarafında bulunan sivil halkı da korumasıdır.
- İnsanlığa karşı suç oluşturan fiillerden birisinin işlenmesi
Hangi fiillerin insanlığa karşı suç oluşturacağı Türk Ceza Kanunun 77. maddesinde tek tek sayılmıştır. Sayılan bu fiilleri insanlığa karşı suç statüsüne getiren, bu fiillerin sistemli bir şekilde işlenmekte olan fiilleri oluşturması ve failin de kendi fiilini işlerken kasten hareket etmesidir.
Türk Ceza Kanununun 77. maddesinde sayılan bu fiillerden; kasten öldürme, kasten yaralama, işkence, eziyet, kişi hürriyetinden yoksun kılma, bilimsel deneylere tabi kılma, cinsel saldırıda bulunma, çocukların cinsel istismarı, zorla fuhşa sevk etme suçları Türk Ceza Kanununun farklı maddelerinde ayrıca düzenlenmiştir. Ancak zorla hamile bırakma suçu ise Türk Ceza Kanununda düzenlenmemiştir.
Türk Ceza Kanunu ve Uluslararası Ceza Mahkemesinin değerlendirmelerindeki fiiller incelendiğinde TCK ile Uluslararası Ceza Mahkemesinin fiiller hususunda farklılığa düştüğü görülecektir. Uluslararası Ceza Mahkemesi Statüsünün 7. maddesinin 1. fıkrasına göre insanlığa karşı suçlar şu şekilde sayılmıştır:
- Kasten öldürme,
- İmha,
- Köleleştirme,
- Sürgün veya halkın zorla nakli,
- Uluslararası hukukun temel kurallarına aykırı olarak hapis veya bedensel özgürlükten diğer ağır mahrumiyetler,
- İşkence,
- Irza geçme, cinsel kölelik, fuhşa zorlama, zorla hamile bırakma, zorla kısırlaştırma veya bunlara benzer ağırlıkta diğer herhangi bir cinsel şiddet fiilini işlemek,
- Siyasi, ırki, ulusal, etnik, kültürel veya dini nedenlere ya da cinsiyete dayanan nedenlere dayanan zulüm;
- Kişilerin zorla kaybedilmeleri,
- Irk ayrımcılığı ve diğer fiiller.
Bu eylemler bir grubun kısmen veya tamamen ortadan kaldırılması amacıyla gerçekleştirilirse ise soykırım suçu ortaya çıkacaktır.
b) Fail
İnsanlığa karşı suçların faili herkes olabilir. Bu fail veya faillerin insanlığa karşı suçları devlete bağlı olarak işlemesi aranmaz. Yani fail veya faillerin sivil veya asker olmasının önemi bulunmamaktadır.
c) Mağdur
İnsanlığa karşı suçlar sivil halka karşı işlenebilen suçlardır. Suçun mağdurunun suçun işlendiği yer devletiyle vatandaşlık bağının olup olmadığı suçun mağduru olma açısından önem taşımamaktadır. Sivil nüfustan kastedilen şey ise “savaşçı” niteliği olmayan herkestir. Ayrıca mağdurun siyasal, felsefi, ırki veya dini saiklerle belirlenmiş, toplumun belirli bir kesmi olması gerekmektedir.
d) Suçun Konusu
Türk Ceza Kanununun 77. maddesi incelendiğinde de görüleceği üzere; kasten öldürme, kasten yaralama, işkence, eziyet veya köleleştirme, kişi hürriyetinden yoksun kılma, bilimsel deneylere tabi kılma, cinsel saldırıda bulunma, çocukların cinsel istismarı, zorla hamile bırakma, zorla fuhşa sevketme gibi fiiller insan vücudu üzerinde sonuç doğurduğundan suçun maddi konusu insan bedenidir.
2. Manevi Unsur
İnsanlığa karşı suçların gündeme gelebilmesi için Türk Ceza Kanunu’nun 77. maddesinde sayılan hareketlerin “siyasal, felsefi, ırkî veya dinsel saiklerle” yapılması gerekir. Yani bu suçun meydana gelebilmesi için özel kast aranmaktadır. Uluslararası Ceza Mahkemesi ise insanlığa karşı suçların meydana gelmesi için genel kastın bulunması yeterlidir. Roma Statüsü’ne göre suçun faili mağdura yönelik sistematik saldırının varlığını bilmeli ve saldırıyı istemelidir. Maddi unsurları bilmeyen kimse kasten hareket etmiş sayılamayacağı için insanlığa karşı suçtan sorumlu tutulmayacaktır.
Yani Uluslararası Ceza Mahkemesi uygulamasından farklı olarak suçun failinin, Türk Ceza Kanununun 77. maddesinde belirtilen “toplumun bir kesimine karşı bir plan doğrultusunda sistemli olarak işlenen” fiillerin içinde olduğunu bilmesi yeterli değildir. Fail ayrıca siyasi, felsefi, ırki veya dini nedenlere dayalı ayrımcılık kastını da kendisinde barındırmalıdır. Türk Ceza Kanununun, Uluslararası Ceza Mahkemesinin benimsediği esasları benimsemeyip failin özel kastını araması insanlığa karşı suçların uygulama alanını daraltmaktadır.
3. Hukuka Aykırılık Unsuru
İnsanlığa karşı suçlarda suçun unsurlarından olan hukuka aykırılık unsuru bulunmamaktadır. Çünkü insanlığa karşı suçların hukuka uygun olma ihtimali bulunmamaktadır.
B. Suçun Özel Görünüş Şekilleri
1. Teşebbüs
İnsanlığa karşı suçlarda teşebbüs mümkündür. İnsanlığa karşı suçların faili, ortaya çıkarmak istediği suç için Türk Ceza Kanunu’nun 77. maddesinde sayılan fiillerden bir veya birkaçının icra hareketlerine başlar ancak elinde olmayan sebeplerle sonuç ortaya çıkmazsa failin bu fiiller sebebiyle insanlığa karşı suçlara teşebbüsten sorumluluğu doğacaktır.
2. İçtima
İnsanlığa karşı suçlarda Türk Ceza Kanunu’nun 77. maddesinin 2. fıkrasında; “Ancak, birinci fıkranın (a) ve (b) bentleri kapsamında işlenen kasten öldürme ve kasten yaralama suçları açısından, belirlenen mağdur sayısınca gerçek içtima hükümleri uygulanır.” hükmüne yer verilmiştir. Bu madde gereğince insanlığa karşı suçların faili kasten birden fazla kişinin ölümüne veya yaralanmasına sebep olmuşsa öldürdüğü veya yaraladığı kişi sayısı kadar cezaya hükmedilmektedir. Diğer suçlar bakımından ise kaç kez işlenirse işlensin bir tek insanlığa karşı suçun varlığı kabul edilecektir.
3. İştirak
İnsanlığa karşı suçlarda iştirakin her hali mümkündür. Türk Ceza Kanununda insanlığa karşı suçlara ilişkin iştirak konusunda özel bir düzenlemeye yer verilmediğinden Türk Ceza Kanununun genel hükümlerinde yer alan azmettirme ve yardım etme hükümleri çerçevesinde suça iştirakten dolayı sorumlu olanlara ceza verilebilecektir.
C. Yaptırım
Türk Ceza Kanunu’nun 77. maddesinin 2. fıkrasına göre; “ Birinci fıkranın (a) bendindeki fiilin işlenmesi halinde, fail hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına; diğer bentlerde tanımlanan fiillerin işlenmesi halinde ise, sekiz yıldan az olmamak üzere hapis cezasına hükmolunur. Ancak, birinci fıkranın (a) ve (b) bentleri kapsamında işlenen kasten öldürme ve kasten yaralama suçları açısından, belirlenen mağdur sayısınca gerçek içtima hükümleri uygulanır.” İnsanlığa karşı suçlardan dolayı tüzel kişilerin cezalandırılması hususunu ise Türk Ceza Kanunu’nun 77 maddesinin 3. fıkrası şu şekilde düzenlemiştir; “ Bu suçlardan dolayı tüzel kişiler hakkında da güvenlik tedbirine hükmolunur.”
D. Kovuşturma Usulü
Bu suç tipinin soruşturmasına re’sen başlanmaktadır. Bu suç için uluslararası nitelikte suç olarak kabul edildiğinden, insanlığa karşı suçların Türkiye dışında bir ülkede yabancı biri tarafından yabancıya bir kişiye karşı işlenmesi halinde bile kovuşturma Türkiye’de gerçekleştirilebilecektir.
E. Zamanaşımı
Türk Ceza Kanununun 77. maddesinin 4. fıkrası zamanaşımı hususunu şu şekilde düzenlemiştir; “Bu suçlardan dolayı zamanaşımı işlemez.” Bu suç tipinin uluslararası nitelikte olması sebebiyle üzerinden ne kadar zaman geçerse geçsin toplum üzerindeki etkileri ortadan kalkmayacağından insanlığa karşı suçlarda zamanaşımı işlememektedir.
F. Türk Ceza Kanununun 78. Maddesi Kapsamında İnsanlığa Karşı Suçlar
Türk Ceza Kanunu 78. maddesinde, soykırım suçu ve insanlığa karşı suç işlemek amacıyla örgüt kurmayı veya bu amaçla kurulmuş bir örgütü yönetmeyi veya böyle bir örgüte üye olanları kanunda düzenlenmiş cezalardan bağımsız olarak da cezalandırmaktadır. Ayrıca örgütün faaliyeti çerçevesinde suç işlenmiş olması hâlinde ise kişi ayrıca bu suçlardan dolayı sorumlu olmaktadır.
Örgüt Madde 78- (1) Yukarıdaki maddelerde yazılı suçları işlemek maksadıyla örgüt kuran veya yöneten kişi, on yıldan onbeş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Bu örgütlere üye olanlara beş yıldan on yıla kadar hapis cezası verilir. (2) Bu suçlardan dolayı tüzel kişiler hakkında da güvenlik tedbirine hükmolunur. (3) Bu suçlardan dolayı zamanaşımı işlemez. |
G. İnsanlığa Karşı Suçların Soykırım Suçundan Farkları
İnsanlığa karşı suçlar, soykırım suçuna kıyasla daha geniş kapsamlıdır. Soykırım yalnızca belirli bir gruba karşı suç işlenmesini gerektirirken, insanlığa karşı suçlarda fiilin sivil halka karşı işlenmesi yeterlidir. Bu açıdan suçun mağdurları soykırım suçuna göre daha kapsamlı olduğundan soykırım kapsamına girmeyen fiiller insanlığa karşı suç teşkil edebilir. Bu kapsamda insanlığa karşı suçlar ile soykırım suçunun farklarını şu şekilde sıralayabiliriz;
- Soykırım suçundan bahsedebilmek için bir grubun tamamını veya bir kısmını ortadan kaldırma saiki aranmaktadır. Bu amaç bulunmaksızın ortaya çıkarılan kasten öldürme, kasten yaralama gibi fiiller ise insanlığa karşı suçlar kapsamında değerlendirilebilir.
- İnsanlığa karşı suçlarda sivil halka karşı sistematik bir saldırı aranırken soykırımda böyle bir şart bulunmamaktadır.
- Soykırım suçunu oluşturan fiiller aynı zamanda insanlığa karşı suçların da konusunu oluşturabilir. Yani soykırım suçu ile insanlığa karşı suçların aynı anda uygulanması mümkündür. Çünkü soykırım suçu insanlığa karşı suçlara göre özel hüküm niteliğinde kabul edilmemektedir.
Av. Ahmet EKİN & Stj. Av. Ezgi YÜCEL