Medeni Usul Hukuku

Yemin ve Kesin Hüküm (HMK m. 225 ve 303)

Yemin kesin delildir. Bir davaya ilişkin, ispat yükü kendisine düşen tarafın, ispatı kanunen caiz olan diğer delillerle yerine getirememiş olması durumunda; ispat yükü kendisine düşmeyen taraftan, vakıayla ilgili olarak; bildiklerini kutsal saydığı değerleri tanık göstererek, onlarla kuvvetlendirerek açıklamada bulunmasını istemektir.

Yemin

Elinde ispat için başkaca deliller bulunan taraf da yemin deliline dayanabilir. Eğer usulüne uygun olarak yemin deliline müracaat edilirse ve yerine getirilirse, ilgili vakıaya ilişkin yemin, kesin delil teşkil eder.

MK m.184’e göre boşanma davasına istisna olmak üzere, hakim resen veya talep üzerine taraflara yemin öneremez.

Resen araştırma ilkesinin olduğu davalarda bütün deliller takdiri delildir. Dolayısıyla burada yemine ihtiyaç yoktur.

Yeminin konusunu davanın çözümü bakımından önem taşıyan, çekişmeli olan ve kişinin kendisinden kaynaklanan vakıalardır. Yemin teklif edebilmek için, ilgili vakıayı yemin teklif edilen tarafın bilmesi gerekir.

HMK m.226’ya göre;

  • Tarafların serbestçe tasarruf edemeyeceği vakıalar örneğin, soybağına ilişkin uyuşmazlıklar
  • Bir işlemin geçerliliği için, kanunen iki tarafın irade açıklamalarının yeterli görülmediği haller. Geçerlilik şekli için kanunun aradığı bir şekil vardır, ona riayet edilmediyse yemin deliline müracaat edilemez.
  • Yemin edecek kimsenin namus ve onurunu etkileyecek veya onu ceza soruşturması ya da kovuşturması ile karşı karşıya bırakacak vakıalar.

Bu konularda yemin teklif olunamaz, müracaat edilemez. Yemin bizatihi tarafça yapılır, vekili veya temsilcisince yapılamaz. Küçüklerde yasal temsilcinin yemin etmesi gerekir fakat küçüğün ehliyetinin genişlediği durumlarda küçük yemin edebilir. Örneğin, sınırlı ehliyetsizlerin kendi başlarına yapabilecekleri işlemler söylenebilir.

Yemin istenen taraf, yemini iade de edebilir. Bu halde, yemin isteyen taraf yemin eder. Tüzel kişiler içinse mevcut temsilcileri yemin eder.

Yeminin Hazırlık Aşaması

Hangi vakıanın yemin deliliyle ispatlanacağını belirtmişsek, tahkikat aşamasında ilgili vakıa başkaca delillerle ispatlanamamışsa hakim, ilgili tarafın yemin deliline müracaat etmesini isteyecektir. HMK m. 194’e göre, hangi vakıanın hangi delille ispat edileceği açıkça belirtilmelidir.

Yargıtay içtihadına göre de açıkça belirtilmediyse, hakim hatırlatmak zorunda değildir. HMK 74. maddeye göre, dava vekil aracılığıyla yürütülüyorsa ve yemin deliline vekil aracılığıyla müracaat edilecekse, vekilin vekaletnamesinde buna ilişkin açık bir yetkinin bulunması gerekir. Açıkça yetki verilmemişse, vekil yemin edemez, yemini kabul-iade veya reddedemez.

Yemin teklif edilen tarafa meşruhatlı, şerhli bir davetiye gönderilir ve mazeretsiz gelmezse, vakıa hakkında sorulacak olan soruları ikrar etmiş olacağı ihtar edilir.

Eğer yemin teklif edilen taraf hasta veya özürlü ise, mahkeme dışında yemin ettirilmesi mümkündür. Yine taraf farklı bir ildeyse, ses ve görüntü nakli aracılığıyla, bu imkan yoksa istinabe yoluyla kendisine yemin ettirilebilir. (HMK m.236)

Yeminin İbrazı

Yemin mutlaka mahkeme huzurunda yapılır. Yemin edecek kimsenin hangi konuda yemin edeceği, bunun önemi, neticeleri ona anlatılır. (HMK.233)

Yalan yere yemin etmek, TCK kapsamında suçtur.

Yemin tutanağa geçirilir ve imzalanır. Yemin metni okunurken, hakim de dahil herkes ayağa kalkar. Okumadan sonra tarafa söylediklerinde ısrar edip etmediği sorulur; ısrar etmezse yemin geçersiz olur yani yemin edilmemiş olur. Israr ederse, imzalar atılır. Vakıa bundan sonra ispatlanmış kabul edilir.

Aleyhine yemin teklif edilen bundan sonra sadece yalan yere yemin ettiğini ileri sürerek bir ceza davası açabilir. Ceza davası açılsa bile, bu dava için bekletici mesele yapılmaz (HMK m.239). Şayet ceza mahkemesinde yalan yere yemin ispatlanırsa ve karar kesinleşirse, HMK m.375’e göre, yargılamanın yenilenmesi sebebi ortaya çıkar. Bu davada yalan yere yemin durumu ya kesin delile ya da yazılı delile dayanmış olarak ispat edilmelidir.

Tanıkla ispat edilirse, ceza mahkemesi bakımından sonucuna katlanır ancak hukuk m. kararı geçerlidir.

HMK m.234’e göre, okuma ve yazma bilen sağır veya dilsizler, yemin hakkındaki beyanlarını yazıp imzalayarak yemin ederler. Okuma yazma bilmeyenler, işaret dilinden anlayan bir bilirkişi aracılığıyla yemin ederler.

Yemin, ancak yemin teklif eden tarafın da bilebileceği bir vakıa olması durumunda iade edilebilir.

Yemin teklif edilen, yeminden önce ölmüş veya fiil ehliyetini kaybetmişse; yemin deliline müracaat edilemez.

Kesin Hüküm

Kesin hüküm, bir uyuşmazlıkla ilgili olarak verilen mahkeme kararının kesinleşmesi durumunda, yine aynı taraflar arasında aynı konuya ilişkin olarak aynı vakıalara dayanılarak açılan yeni davada, ilk dava verilen hüküm, yeni davadaki ilgili vakıalar hakkında kesin delildir.

Örneğin, kısmi davada 100.000 liralık alacağımızın 1.000 lirasını istiyoruz. Haksız fiilden kaynaklanan bir hukuki ilişkiye dayanarak bu 1.000 lirayı istiyoruz ve davayı kazandık. Bu davanın lehimize sonuçlanabilmesi için hakimin haksız fiil ilişkisini tespit etmiş olması gerekiyor. En azından o vakıada ileri sürülen talebimizin haklı olduğunu tespit etmiş olması ve bizim de bu ilişkinin tarafı olduğumuzu kabul etmiş olması gerekiyor. Biz, kalan 99.000 lira için ek davamızı aynı hukuki ilişkiye dayanarak açtığımız takdirde, bu ikinci davada da haksız fiilin işlenip işlenmediğinin incelenmesi gerekiyor. Daha önce bu vakıa tespit edildiği için, ilk mahkemenin kararı burada kesin delil olarak ileri sürülür.

Kesin hüküm, HMK m. 303’e göre, taraflar için bağlayıcıdır. Aksi ispatlanmadıkça, tarafların farklı olduğu ikinci davada aynı hukuki ilişkiden kaynaklanan bu vakıaya ilişkin karar dikkate alınmak durumundadır. Yargıtay ilk mahkeme kararına güçlü delil demiştir.

Örneğin, kaza olmuş ve kişi kusuru olmadığını, yıldırım düştüğünü ve kontrolü kaybettiğini belirtiyor. Karar kesinleşti. Sigorta şirketine dava açıyoruz, o da diyor ki yıldırım düşme imkanı yok hava o gün güzeldi, raporları sunuyor vs. Burada ilk mahkemenin kararı, sigorta şirketince güçlü delil olarak kullanılabilir.

Ekin Hukuk Bürosu olarak alanında uzman avukat kadromuzla dava ve işlemlerinizi takip edebilmemiz için bizimle iletişim kurabilirsiniz.

Av. Ahmet EKİN & Şevval Asude DOĞAN

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu