Tutuklama Nedir? Şartları Nelerdir?
Ceza Muhakemesi Kanununa göre koruma tedbirleri; yakalama, gözaltı, tutuklama, adlî kontrol, arama, el koyma, telekomünikasyon yoluyla yapılan iletişimin denetlenmesi, gizli soruşturmacı atanması ve teknik araçlarla izlemedir.
Tutuklama Koşulları Nelerdir?
Tutuklama, bir kişinin suç işlediği yönünde ciddi şüphelerin bulunması ve tutuklama nedenlerinin varlığı koşullarının birlikte gerçekleşmesi durumunda, hâkim kararıyla kişinin özgürlüğünün kesin hüküm verilmeden önce geçici olarak kaldırılmasıdır.
Tutuklamanın iki temel şartı vardır:
- Kuvvetli suç şüphesi,
- Tutuklama nedenlerinin varlığı.
Kuvvetli Suç Şüphesi Nedir?
Kuvvetli şüphe, bir kişinin suçu işlediği hususunda yüksek bir ihtimali ifade eder. Yargılama sonunda sanığın mahkûm olma ihtimali kuvvetle muhtemel ise, kuvvetli suç şüphesi var demektir. Bu, suçun işlendiği konusunda ciddi bir inanç ve delillere dayalı güçlü bir şüphe olduğunu gösterir.
Tutuklama Nedenleri Nelerdir?
Tutuklama için sadece kuvvetli suç şüphesi yeterli değildir, aynı zamanda tutuklama nedenlerinden birinin de mevcut olması gerekmektedir.
Ceza Muhakemesi Kanunu‘nun 100. maddesinde iki temel tutuklama nedeni belirtilmiştir. Bunlar;
- Kaçma şüphesi,
- Delilleri karartma şüphesidir.
Bu nedenler, kişinin tutuklanmasını gerektirecek kadar ciddi ve acil olduğu durumları ifade eder. Ayrıca, bu nedenlerin varlığını değerlendirmek ve tutuklama kararı vermek yargı makamlarının sorumluluğundadır.
Kaçma şüphesi, bir şüpheli veya sanığın ceza muhakemesi sırasında yargılama sürecini engellemek veya ceza almaktan kaçmak amacıyla, yurt içinde saklanabileceği, bulunamayacağı bir yere gidebileceği veya yurt dışına kaçabileceği şüphesini ifade eder. Bu, tutuklama nedenlerinden biridir ve kişinin tutuklanmasını gerektirecek kadar ciddi bir şüphe olması gerekir. Yargı makamları, bu şüpheyi değerlendirmek için kanıtları ve durumu inceleyerek karar verir. Tutuklama kararı, kişinin serbest bırakılmasının mahkemeye gitmeden önce tehlikeli olabileceği durumlarda sıkça kullanılır.
Delilleri karartma şüphesi, tutuklama nedenlerinden biridir.
Delilleri Karartma Şüphesi Nedir?
Delilleri karartma şüphesi, kişinin şu davranışları sergilediği durumlarda kuvvetli bir şekilde şüphelenilirse ortaya çıkar:
- Delilleri yok etme veya değiştirme: Kişi, suçla ilgili delilleri bilinçli bir şekilde yok etmeye çalışıyorsa veya mevcut delilleri değiştirmeye kalkışıyorsa, bu durum delilleri karartma şüphesini oluşturabilir.
- Tanık, mağdur veya başkaları üzerinde baskı yapılma girişiminde bulunma: Şüpheli veya sanık, suçla ilgili tanık, mağdur veya başkaları üzerinde baskı yapmaya çalışıyorsa, bu da delilleri karartma şüphesine neden olabilir. Bu, tanıkları susturmak veya ifadelerini etkilemek amacıyla yapılan baskı girişimlerini içerir.
Bu davranışlar, yargı makamları tarafından ciddi bir şekilde değerlendirilir ve delillerin korunması ve adil bir yargılamanın sağlanması için gerektiğinde tutuklama kararı verilebilir. Delilleri karartma şüphesi, adli bir soruşturma veya yargılama sırasında taraflar arasında adaletin sağlanması açısından son derece önemlidir.
Bazı suçlar açısından tutuklama kararı verilebilirken katalog suçlar olarak kabul edilir ve bu suçların işlendiği durumda tutuklama nedenlerinin oluştuğu kabul edilir. Bu, kanunun özel bir hükme yer vererek, belirli suçlar için tutuklama nedenlerini kabul ettiği anlamına gelir. Dolayısıyla, bu suçlar işlendiğinde kuvvetli suç şüphesi olduğu kabul edilir ve tutuklama için ayrıca kaçma veya delilleri karartma gibi nedenler araştırılmaz.
Bu tür katalog suçlar genellikle ağır suçlar, toplum için tehlikeli suçlar veya özel koşullar gerektiren suçlar olabilir. Hangi suçların katalog suçlar olarak kabul edileceği ve hangi koşullarda tutuklama nedeninin var sayılacağı, kanunda belirtilen hükümlere dayanarak düzenlenir. Suçun ağırlığına ve toplumun korunmasına yönelik endişelere bağlı olarak, yasalarda bu tür özel düzenlemelere gidilebilir.
Tutuklama Yasağı Nedir?
İşin önemi, verilmesi beklenen ceza veya güvenlik tedbiri ile ölçülü olmaması halinde tutuklama kararı verilemez (CMK m. 100/1). Oranlılık ilkesinin bir gereği olarak, kanunda bazı durumlarda tutuklama kararı verilemeyeceği ayrıca belirtilmiştir. Buna göre;
- Sadece adli para cezasını gerektiren veya vücut dokunulmazlığına karşı kasten işlenenler hariç olmak üzere hapis cezasının üst sınırı iki yıldan fazla olmayan suçlarda tutuklama kararı verilemez (CMK m. 100/4).
- On beş yaşını doldurmamış çocuklar hakkında üst sınırı beş yılı aşmayan hapis cezasını gerektiren fiillerden dolayı tutuklama kararı verilemez (Çocuk Koruma Kanunu m. 21).
- Eğer gaip veya kaçak olan sanığa, duruşmalara katılmalarını sağlamak amacıyla, tutuklanmayacağına ilişkin güvence belgesi verilmiş ise bu sanıklar bakımından da bir tutuklama yasağı söz konusudur (CMK m. 246, 248/7).
Tutuklama Kararını Kim Verir?
Soruşturma evresinde sulh ceza hâkimi, kovuşturma evresinde ise hâkim veya mahkeme tutuklama kararı verebilir.
Soruşturma evresinde sulh ceza hâkiminin tutuklama kararı verebilmesi için Cumhuriyet savcısının talebi şarttır. Şüpheli veya sanığın yokluğunda (gıyapta tutuklama) kural olarak mümkün değildir. CMK gıyapta tutuklamayı sadece kaçak sanık hakkında kabul etmiştir (CMK m. 248/5).
Tutukluluk Süreleri Ne Kadardır?
Ağır Ceza Mahkemesinin görevine girmeyen işlerde tutukluluk süresi en çok bir yıldır. Ancak bu süre, zorunlu hallerde gerekçeleri gösterilerek altı ay daha uzatılabilir (CMK m. 102/1).
Ağır ceza mahkemesinin görevine giren işlerde, tutukluluk süresi en çok iki yıldır. Bu süre, zorunlu hallerde, gerekçesi gösterilerek uzatılabilir; uzatma süresi toplam üç yılı geçemez (CMK m. 102/2).
Ekin Hukuk Bürosu olarak alanında uzman avukat kadromuzla dava ve işlemlerinizi takip edebilmemiz için bizimle iletişim kurabilirsiniz.
Av. Ahmet EKİN & Şevval Asude DOĞAN