Trafik Kazası Nedeniyle Maddi ve Manevi Tazminat Davası
Yaşanan trafik kazası sonrasında kişilerin vücut bütünlüklerinde ve malvarlıklarında meydana gelen eksilmeler, tüm diğer şartların da mevcut olması durumunda maddi ve manevi tazminat davası konu edilebilmektedir.
Trafik Kazasında Tazminat Hakkının Temelleri
Trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat davalarında Türk Borçlar Kanunu’nun ilgili hükümleri, Karayolları Trafik Kanunu, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları, Maluliyet ve Çalışma Gücü Kaybı Tespiti İşlemleri Yönetmeliği ve diğer ilgili mevzuat hükümleri uygulama alanı bulmaktadır.
Kaza Mağdurları ve Yakınları İçin Tazminat Davası Türleri
Trafik kazası nedeniyle tazminat davası;
- Ölümlü trafik kazaları nedeniyle maddi tazminat kapsamında; cenaze giderleri, tedavi giderleri ile çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar, ölenin desteğinden yoksun kalanların bu sebeple uğradıkları maddi kayıplar talep edilebilir.
- Yaralanmalı trafik kazası nedeniyle maddi tazminat kapsamında; tedavi giderleri, kazanç kaybı, çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar, ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar talep edilebilir.
- Maddi hasarlı trafik kazaları nedeniyle maddi tazminat kapsamında; araçta meydana gelen hasar tazminatı, araç mahrumiyet bedeli, aracın değerinde meydana gelen azalma nedeniyle uğranılan kayıp(değer kaybı tazminatı), trafik kazası nedeniyle kaza mağduruna ait bir taşınır veya taşınmaz mala verilen zararların tazmini ve kazanç kaybı (ticari araçlar açısından) talep edilir.
- Manevi tazminat kapsamında; kaza mağdurunun manevi zararlarının tazmini ve mağdur yakınlarının manevi zararlarının tazmini talep edilebilir.
Trafik Kazalarında Sigorta Şirketlerinin Rolü
Trafik kazalarında davalı taraf sıfatına haiz olan bir diğer taraf da sigorta şirketi olabilmektedir. Sigorta şirketinin sorumluluğunun kapsamının belirlenmesi için de her bir somut olay kendi özelinde değerlendirilmeli ve sigorta poliçeleri bu değerlendirme yapılırken mutlaka göz önünde tutulmalıdır.
Trafik kazasına karışan aracın Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası (Trafik Sigortası) veya poliçe kapsamına göre İhtiyari Mali Mesuliyet Sigortası (Kasko Sigortası) hangi sigorta şirketi tarafından yapılmışsa, o sigorta şirketi de ölüm, yaralama veya diğer zararlardan sorumludur (KTK m. 91).
Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1.maddesine göre, sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder.
Kaza Anında Yapılması Gerekenler ve Delil Toplama
Trafik kazasına ilişkin mutlaka tutanak tutulmalıdır. Bu tutanak, trafik kazasının meydana geldiği yere gelen kolluk kuvvetleri tarafından, kazanın hemen ardından tutulur. Görgü tanıklarının ve olay yerindeki belirtilerin ışığında hazırlanır.
Birçok defasında, tazminat yargılamasına ilişkin kusur saptaması bakımından etkili bir delil olarak kullanılabildiğine tanık olunmaktadır. Zira, meydana gelen kazanın hemen ardından tutulmuş olması, bu tutanağın maddi gerçeğin ortaya konması bakımından yol gösterici olmasını sağlamaktadır.
Ancak yine de trafik bilirkişisinden rapor alınması cihetine başvurulmaktadır. Tutanak yol gösterici bir niteliği haiz olsa da, yalnız buna dayanılarak hüküm tesis edilmemesi gerektiği söylenebilir. Zira, adil yargılanma hakkı ve hukuk devleti ilkesi, güvenilir olmayan delillere dayanılarak hüküm tesis edilmemesini gerekli kılmaktadır.
Kazada Kusur Durumunun Belirlenmesi
Trafik kazalarında kusur tespiti yapılırken 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunumuzun 84. Maddesi, Karayolları Trafik Yönetmeliği’nin 157. maddesi ile emsal yargı kararları dikkate alınır ve taraf kusur oranlarının belirlenmesinde aşağıdaki hususlar yardımıyla tespit sağlanır:
- Kırmızı ışıklı trafik işaretinde veya yetkili memurun dur işaretinde geçme,
- Taşıt giremez trafik işareti bulunan karayoluna veya bölünmüş karayolunda karşı yönden gelen trafiğin kullandığı şerit, rampa ve bağlantı yollarına girme,
- İkiden fazla şeritli taşıt yollarında, karşı yönden gelen trafiğin kullandığı şerit veya yol bölümüne girme,
- Arkadan çarpma,
- Geçme yasağı olan yerlerde geçme,
- Doğrultu değiştirme manevralarını yanlış yapma,
- Şeride tecavüz etme,
- Kavşaklarda geçiş önceliğine uymama,
- Kaplamanın dar olduğu yerlerde geçiş önceliğine uymama,
- Manevraları düzenleyen genel şartlara uymama,
- Yerleşim birimleri dışındaki karayolunun taşıt yolu üzerinde, zorunlu haller dışında park etme veya duraklama ve her durumda gerekli tedbirleri almama,
- Park için ayrılmış yerlerde veya taşıt yolu dışında kurallara uygun olarak park edilmiş araçlara çarpma
Yukarıda saymış olduğumuz bu haller, kanun ve yönetmelik metinleri içerisinde de aynı şekilde yer almaktadır. Bu hallerden birinin varlığı söz konusuysa, kusurlu sürücü asli kusurlu (%100 kusurlu) sayılır. Ancak trafik kazasına karışan kişilerin her biri, bu sayılan hallerden en az biri veya birden fazlasını gerçekleştirmişse, tarafların kusur durumları kazanın gerçekleşme şartlarına, tarafların kaza anındaki davranışlarına, tanık beyanları ve kaza anının kaydını sağlayan kamera görüntülerine göre gerçekleştirilecek teknik inceleme sonucunda belirlenir.
Tazminat Miktarının Hesaplanması
Trafik kazası nedeniyle maddi tazminat hesaplanırken;
- Kazanın meydana geliş şekli,
- Kaza sonrası tarafların hal ve hareketleri,
- Muhtelif yaşam tabloları,
- Mağdurun yaşı,
- Tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile refah düzeyleri,
- Mesleki durumları ve kariyerlerindeki konumları,
- Kaza öncesi sağlık durumları,
- Medeni hali,
- Çocuk sayısı,
- Çocukları yaşları ve okuma süreleri,
- Kazanın mağdurda bıraktığı maddi ve manevi etkiler gibi birçok husus dikkate alınır.
Yaşam tabloları gibi istatistik veriler kullanılarak kazazedenin olası çalışma süresi ve yaşayacağı süre tespit edilir ve kusur oranı da dikkate alınmak suretiyle belirleme yapılır.
Maddi tazminat ve manevi tazminatın hesaplanması noktasında bir ayrıma gidilmesi gerekir. Maddi tazminat miktarı, yukarıda belirttiğimiz ve nispeten daha objektif verilere dayalı olarak belirlenirken; manevi tazminat miktarının belirlenmesi noktasında somut olayın meydana geliş koşulları ile hak ve nesafet kuralları dahilinde hakime geniş bir takdir yetkisi bırakılmıştır.
Av. Ahmet EKİN & Stj. Av. Ezgi DEMİROCAK