Trafik Güvenliğini Taksirle Tehlikeye Sokma Suçu ve Cezası (TCK m.180)
Trafik güvenliğini taksirle tehlikeye sokma suçu, TCK’nın 180. maddesinde düzenlenmiştir. Söz konusu maddeye göre, “Deniz, hava veya demiryolu ulaşımında, kişilerin hayatı, sağlığı veya malvarlığı bakımından bir tehlikeye taksirle neden olan kimseye üç aydan üç yıla kadar hapis cezası verilir.”
Bu suç, bir aracın kullanılması sırasında, kişilerin can veya mal güvenliğini tehlikeye sokacak şekilde dikkatsizlik, tedbirsizlik veya kurallara uymama sonucunda ortaya çıkan durumlarda işlenir.
Suçla Korunan Hukuki Değer
Taksirli eylemlerin cezalandırılması, yasa koyucunun halkın can ve mal güvenliği açısından korunmasını önemsemesi sebebiyle yapılmaktadır.
Taksirli suçlar, kasten işlenen suçlara göre daha az ağırdır ancak yine de ciddi sonuçları olabilen suçlardır. Taksirli trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçu da bu kapsamda değerlendirilebilir ve cezası, kişilerin can ve mal güvenliğinin tehlikeye atıldığı dereceye göre değişebilir.
Fail-Mağdur
Bu suçun faili herhangi bir kişi olabilir. Dikkat edilirse bu suç bakımından herhangi bir aracın sürücüsü olmak koşulu bulunmamaktadır. Dolayısıyla örneğin uçak hostesi de bu suçun faili olabilir.
Suçun mağduru toplumdur.
Eylem
Burada söz konusu olan “Taksirle Ulaşım Araçları İle İlgili Suçlar” başlığı altında yer alan “Tipte eylem” suçuyla ilgilidir. Bu suç, deniz, hava veya demiryolu ulaşımında, kişilerin hayatı, sağlığı veya malvarlığı bakımından bir tehlikeye taksirle neden olunması durumunda işlenir. Burada tipik hareket olarak belirtilen eylem, taşıtın seyrini etkileyebilecek nitelikte bir davranıştır. Örneğin, bir geminin rotasını yanlış hesaplamak veya hava trafiğinde uygun mesafeyi korumamak gibi davranışlar tipik eylem olarak kabul edilebilir.
Maddede belirtilen suçun, deniz, hava veya demiryolu ulaşımıyla ilgili olması gerektiği ifade edilmiştir. Kara yolu ulaşımı ise bu suç kapsamına dahil edilmemiştir. Kanun koyucunun karayolu ulaşımında taksirle tehlikeye neden olan davranışları zaten cezalandırdığı ya da yaptırıma tabi tuttuğu düşünüldüğünden, TCK m. 180 gereğince bu davranışlar suç teşkil etmeyecektir. Ancak, bu maddenin devamında, suçun faili ve mağduru hakkında da açıklamalar yer almaktadır. Buna göre, suçu işleyen kişi, taksirle hareket ettiği için kasıt kasten olmadığından, suçun faili olarak kabul edilir ve cezalandırılır. Mağdur ise, kişilerin hayatı, sağlığı veya malvarlığı bakımından tehlikeye sokulduğundan, geniş bir kapsama sahiptir ve bu tehlike gerçekleşmeden önce müdahale edilmesi gerekmektedir.
Maddenin son olarak belirttiği husus, suçun maddi unsuru ile ilgilidir. Burada, suçun maddi unsuru, deniz, hava veya demiryolu ulaşımında tehlike yaratılmasıdır. Bu tehlike, taksirle yaratılmış olsa bile, suçun işlenmesi için yeterlidir. Ancak suçun tamamlanması için kişilerin hayatı, sağlığı veya malvarlığı bakımından gerçek bir tehlike oluşması gerekmektedir.
Sonuç olarak, TCK m. 180’te düzenlenen tipte eylem suçu, deniz, hava veya demiryolu ulaşımında taksirle tehlikeye neden olan hareketleri cezalandırmayı amaçlamaktadır. Suçun faili ve mağduru açıkça belirtilmiş olup, suçun maddi unsuru da tehlikenin yaratılmasıdır.
Eylemler taksirli bir şekilde kişilerin hayatı, sağlığı veya malvarlığı bakımından tehlike oluşturabilir.
Suçun öznel unsurunu ise taksir oluşturur. Taksir, dikkat ve özen yükümlülüğüne uymamak veya uyma imkanı bulunmasına rağmen ihmal etmek şeklinde tanımlanır. Yani kişi, deniz, hava veya demiryolu ulaşımında dikkat ve özen yükümlülüğüne uymamak veya uyma imkanı bulunmasına rağmen ihmal etmek suretiyle bir tehlikeye neden olursa, bu suçu işlemiş sayılır.
Taksirle tehlikeye sokma suçu, kişilerin hayatı, sağlığı veya malvarlığı bakımından ciddi sonuçlara yol açabileceği için cezası da önemlidir. TCK m. 179’da belirtilen ceza 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezasıdır. Ancak, eylemin sonucunda kişilerin ölümü veya yaralanması gibi daha ciddi sonuçlar doğmuşsa, ceza daha da ağırlaştırılabilir.
Yani hareketin tehlike yaratacak nitelikte olması tek başına suçun oluşması için yeterli değildir, aynı zamanda bu hareketin neden olduğu tehlikenin somut olarak gerçekleşip gerçekleşmediği de araştırılmalıdır. Bu da deliller ve uzman görüşleriyle ortaya konulabilir. Ayrıca, suçun taksirle işlenmesi halinde, kusur ölçüsüne göre ceza belirlenir ve cezanın belirlenmesinde kusurun ağırlığı ve tehlikenin gerçekleşme derecesi gibi faktörler dikkate alınır.
Tehlike suçlan neticesi harekete bitişik suçlardır. Bu yönüyle hareket yapılmakla suç da tamamlanmış olur.
Manevi Unsur
Bu suç taksirle işlenebilen bir suçtur. Taksir, bir kişinin, bir davranışın suçun kanuni tanımında belirtilen sonucunu öngörmemesine rağmen, dikkat ve özen yükümlülüklerine aykırı hareket etmesi sonucu gerçekleştirilen bir durumdur. Failin bilinçli taksirle hareket ettiği belirlenirse, cezası artırılabilir (TCK m.22/3).
Teşebbüs-Suçluların Çokluğu-Suçların Çokluğu
Bu suç taksirle işlenebilen bir suç olduğuna göre taksirle işlenen suçlara teşebbüs mümkün olmadığından bu suça da teşebbüs mümkün değildir.
Taksirli suçlara iştirak de mümkün değildir. Gerçekten TCK m.22/5’e göre “birden fazla kişinin taksirle işlediği suçlarda, herkes kendi kusurundan dolayı sorumlu olur. Her failin cezası kusuruna göre ayrı ayrı belirlenir”. Söz konusu kural bu suç bakımından da geçerlidir.
Trafik güvenliğini taksirle tehlikeye sokan eylemler, ölüm veya yaralanma gibi daha ciddi sonuçların da ortaya çıkmasına neden olabilir. Ancak bu sonuçların oluşması durumunda, fail sadece taksirle suçlanabilir. Ağır ya da başka bir netice sebebiyle suçun daha da ağırlaştırılması için, ilk suçun kasten işlenmiş olması gereklidir. TCK m. 180’de bu konuda açık bir hukuki sonuç belirtilmemiştir ve bu konuda daha önce yapılan açıklamalara bakılması gerekmektedir.
Trafik Güvenliğini Taksirle Tehlikeye Sokma Suçunun Cezası
Bu suçun cezası üç aydan üç yıla kadar hapistir. Hemen yukarıda ifade edildiği gibi taksirle işlenen bu suç daha ağır ya da başka neticelere sebebiyet verebilir. Failin bu neticeden sorumlu tutulabilmesi mümkün değil ise de diğer neticeler hakim tarafından temel cezanın belirlenmesi bakımından önem taşır (TCK m.61). Bu nedenle söz konusu suça ilişkin cezanın üst sının üç yıl olarak belirlenmiş olmalıdır.
Bilinçli taksirin varlığı durumunda ceza artırılır (TCK m.22/3). Ayrıca cezanın para cezasına çevrilebilmesi imkanı da ortadan kalkar (TCK m.50/4).
Trafik Güvenliğini Taksirle Tehlikeye Sokma Suçunda Görevli Mahkeme
Cezanın üst sınırı iki yılı aşmış olduğundan görevli mahkeme asliye ceza mahkemesidir.
Ekin Hukuk Bürosu olarak; suçun mağduru veya faili olmanız halinde sürecin takibini gerçekleştirebiliriz. Ceza hukuku alanında uzman avukat kadromuzla görüşmek için bizimle iletişime geçebilirsiniz.
Av. Ahmet EKİN & Şevval Asude DOĞAN