Suça Sürüklenen Çocuk (SSÇ) Nedir?

“Suça sürüklenen çocuk”, Türk Ceza Kanunu (TCK) göre, suç işleyen ya da suç işleme eğiliminde olan, hukuki sorumluluğu bulunmayan veya sınırlı olan bir çocuğu ifade eder. Bu kavram, çocukların suç işlemeleri durumunda başvurulan hukuki bir terimdir ve bu çocuklara yönelik cezai yaptırımlar, yetişkinlere kıyasla daha farklıdır. Çünkü çocuklar, toplumsal ve bireysel gelişim süreçlerinde henüz olgunlaşmamış bireyler olarak kabul edilir ve bu nedenle onlara yönelik cezai sistem daha koruyucu ve rehabilite edici bir yaklaşımı içerir.
Çocukla ilgili cezai süreçler, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu (TCK) ve 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu çerçevesinde düzenlenmektedir. Ayrıca, Çocuk Mahkemeleri de bu tür davalarda önemli bir rol oynamaktadır.
Suça Sürüklenen Çocuk ile Suçluluk Arasındaki Fark
“Suça sürüklenen çocuk” terimi, bir çocuğun suçu işlemiş olduğu anlamına gelmez. Burada, “sürüklenmiş” ifadesi, çocuğun suç işlemeye eğilimli olmasını, genellikle çevresel faktörler veya gelişimsel sorunlar nedeniyle suça karıştığını anlatır. Çocuk, suçlu olarak kabul edilmeden önce suçun işlenip işlenmediğine, çocuğun suç işlendiğinde hangi koşullarda bulunduğuna ve suçla bağlantılı olarak değerlendirilmesi gereken diğer faktörlere bakılır.
Çocuk, suç işleme niyetinde olabilir, ancak henüz cezai sorumluluğa sahip olacak yaşta olmayabilir. Bu durumda çocuk, suçu işlese dahi cezai sorumluluktan muaf tutulur ve ona yönelik cezai yaptırımlar yerine rehabilite edici önlemler uygulanır.
Türk Hukukunda Suça Sürüklenen Çocuk ile İlgili Kanun Maddeleri
Türk Ceza Kanunu’nda ve diğer ilgili düzenlemelerde, çocukların cezai sorumluluğu ve ceza adaleti süreçlerine dair bir takım hükümler mevcuttur. Suça sürüklenen çocukların durumuna dair öne çıkan bazı maddeler şunlardır:
- Türk Ceza Kanunu (TCK) Madde 31: Bu madde, 12 yaşından küçük çocukların cezai sorumluluğu olmadığını belirtir. 12 yaşından küçük olan bir çocuk, işlediği suç nedeniyle cezalandırılamaz.
- Türk Ceza Kanunu (TCK) Madde 32: 12 yaş ile 15 yaş arasındaki çocuklar, işledikleri suçtan cezalandırılmadan önce “cezai ehliyet” durumlarına bakılır. Eğer çocuğun suç işleme bilinci yoksa, cezai sorumlulukları sınırlıdır.
- Türk Ceza Kanunu (TCK) Madde 33: 15 yaşından büyük ancak 18 yaşından küçük olan çocuklar için cezai sorumluluk daha farklı değerlendirilir. Bu yaştaki bireyler, yetişkinler gibi suç işlemiş kabul edilebilir, ancak ceza verirken onların yaş ve gelişimsel durumları göz önünde bulundurulur.
- Çocuk Koruma Kanunu (5395 Sayılı Kanun): Çocuk Koruma Kanunu, suça sürüklenen çocukların rehabilitasyonu ve topluma kazandırılmasını amaçlayan önlemleri düzenler. Kanun, özellikle suça karışmış çocukların, gerekirse ailelerinin de desteklenmesi gerektiğine vurgu yapar. Ayrıca bu kanun, çocukların gözaltı sürecindeki hakları ve korunması gereken yönleri de kapsar.
Suça Sürüklenen Çocuklarla İlgili Adli Süreç
Suça sürüklenen çocukların cezai süreçleri, yetişkinlerden farklı olarak adli makamlarda değerlendirilir. Çocuklar, genellikle Çocuk Mahkemeleri tarafından yargılanır ve cezalandırılmadan önce çeşitli uzmanlık alanlarından (psikolog, pedagog vb.) görüş alınarak, çocuğun gelişimsel durumu, suçun niteliği ve çocuğun içinde bulunduğu sosyal çevre analiz edilir.
Suça sürüklenen çocuklar için uygulanabilecek yöntemler şunlar olabilir:
- Eğitim ve Psiko-Sosyal Destek: Çocuğun suç işlemeye yatkınlık gösteren psikolojik veya sosyal nedenleri ortadan kaldırmaya yönelik tedbirler alınır. Bu tedbirler, çocuğun kişisel gelişimini ve toplumsal uyumunu sağlamayı hedefler.
- Koruyucu Tedbirler: Çocuğun suçu işlediği çevre veya ailesel durumu rehabilite edilebilir. Örneğin, aileye yönelik eğitimler veya çocuğun yaşam koşullarının iyileştirilmesi sağlanabilir.
- Ceza: Suçun niteliği ve çocuğun durumuna göre, çocuğa yönelik hapis cezası verilebilir. Ancak bu ceza, yetişkinlere uygulanan cezalardan daha kısa ve rehabilite edici olmalıdır.
Örnekler
- Örnek 1: 13 yaşında bir çocuk, okulda arkadaşına zarar veren bir davranışta bulunmuştur. Çocuk, suçun işlenmesinin ardından, hem eğitimsel hem de psikolojik destek almaya başlamıştır. Çocuk Mahkemesi, ceza yerine, çocuk için özel eğitim ve rehabilitasyon programlarının uygulanmasına karar vermiştir.
- Örnek 2: 16 yaşındaki bir çocuk, hırsızlık suçuyla yakalanmış ve suç işlendiğinde ceza ehliyeti olup olmadığı değerlendirilmiştir. Çocuk, suçun işlendiği esnada ciddi psikolojik sorunlar yaşadığından, yargılama sürecinde psikologlar tarafından yapılan değerlendirmelere dayanarak, suçtan dolayı ceza yerine rehabilitasyon tedbirleri uygulanması kararlaştırılmıştır.
Sonuç ve Öneriler
Suça sürüklenen çocuklarla ilgili hukuki düzenlemeler, çocukların suçtan korunması ve rehabilite edilmesi gerektiğini savunur. Türk hukukunda, çocukların cezai sorumluluğu ve adalet sistemi, onların yaş ve gelişimsel durumlarına göre şekillendirilmiştir. Ancak, suça sürüklenen çocuklara yönelik uygulamalar sadece hukuki değil, psikolojik, sosyo-kültürel ve eğitsel boyutları da kapsamalıdır.
Çocukları suça sürükleyen faktörlerin ortadan kaldırılması için önleyici tedbirlerin alınması son derece önemlidir. Aile içi eğitim, okulda rehberlik hizmetlerinin güçlendirilmesi ve çocukların toplumsal hayata entegrasyonunu sağlayan projelerin artması gerekmektedir.
Av. Ahmet EKİN & Stj. Av. Tuğçe ŞEN