Ceza Hukuku

Sosyal Medyada Hakaret Suçu ve Cezası

İnternetin ve özellikle sosyal medya platformlarının hayatımıza hızla entegre olması, bireyler arası iletişimi kolaylaştırmakla birlikte yeni hukuki sorunları da beraberinde getirmiştir. Bu sorunların başında, sosyal medya üzerinden gerçekleştirilen hakaret suçları gelmektedir.

Gerek kişisel mesajlar gerekse herkese açık paylaşımlar yoluyla işlenen hakaret suçları, Türk Ceza Kanunu kapsamında cezai yaptırımlara tabi tutulmuştur. Bu makalede, sosyal medyada hakaret suçunun şartları, delil toplama yöntemleri, emsal kararlar ve ağırlaştırıcı/hafifletici sebepler detaylı bir şekilde ele alınacaktır.

Sosyal Medyada Hakaret Suçunun Şartları

Sosyal medyada işlenen hakaret suçu, Türk Ceza Kanunu’nun 125. maddesinde düzenlenen “hakaret” suçu çerçevesinde değerlendirilir. Hakaret, bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına saldırı niteliğinde fiillerde bulunulması veya sözler söylenmesiyle oluşur. Sosyal medyada hakaret suçunun oluşabilmesi için şu şartların bulunması gerekir:

  1. Mağdurun Belirli Olması: Hakaret edilen kişinin kim olduğu belirli ya da belirlenebilir olmalıdır. Sosyal medyada doğrudan isim verilmese dahi ima veya itham yoluyla hedef gösterme, mağdurun belirlenebilir olması açısından yeterli kabul edilmektedir.
  2. Onur ve Şerefe Saldırı: Kullanılan ifadelerin, mağdurun toplumdaki saygınlığına zarar verici nitelikte olması gerekir. Eleştiri sınırlarını aşan ve küçük düşürücü ifadeler bu kapsamda değerlendirilir.
  3. Fiilin Kamuya Açık Yapılması: Sosyal medya ortamında yapılan bir paylaşım herkese açık ise (örneğin bir Twitter gönderisi, herkese açık bir Facebook veya Instagram paylaşımı), suçun kamu önünde işlendiği kabul edilir. Bu durumda cezada artırım yapılır.
  4. Kast Unsuru: Hakaret suçunun oluşabilmesi için failin kastı bulunmalıdır. Yani kişi, mağdurun onur ve saygınlığını rencide etmek amacıyla hareket etmelidir.
  5. İsnat Edilen Fiilin Gerçek Dışılığı: Eğer fail, bir gerçeği açıklıyorsa ve bunu toplumun yararı için yapıyorsa, bu durum hukuka uygunluk sebebi oluşturabilir. Ancak aksi halde, gerçek dışı iddialarla kişiyi küçük düşürmek hakaret suçu oluşturur.

Sosyal Medyada Hakaret Suçunun Şartları

Sosyal Medyada Hakaret Davalarında İspat ve Delil Toplama Yöntemleri

Sosyal medyada işlenen hakaret suçlarında delil toplama süreci büyük önem taşır. Çünkü dijital içerikler, kolayca silinebilir veya değiştirilebilir. Bu nedenle ispat süreci hızlı ve doğru bir şekilde yürütülmelidir:

  1. Ekran Görüntüsü Almak: Hakaret içeren paylaşım veya mesajın ekran görüntüsünün alınması, ilk adım olmalıdır. Görüntünün tarih ve saat bilgilerinin de görünür olması önemlidir.
  2. Noter Tespiti: Daha güçlü bir delil oluşturmak amacıyla, hakaret içerikli paylaşımın noter kanalıyla tespit ettirilmesi mümkündür. Noter tespiti, mahkeme nezdinde güçlü bir ispat aracıdır.
  3. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’na Başvuru: Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) üzerinden yapılan başvurularla, ilgili içeriklerin kayda alınması sağlanabilir.
  4. Savcılık Başvurusu: Hakaret suçunun işlendiği iddiasıyla Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulabilir. Savcılık, ilgili IP adresi, kullanıcı bilgileri gibi verileri sosyal medya platformlarından resmi yazışmalarla talep edebilir.
  5. Uzman Bilirkişi İncelemesi: Eğer dijital verilerde sahtecilik iddiası varsa, mahkeme bilirkişi incelemesi yoluyla içeriğin gerçekliğini araştırabilir.

Sosyal Medyada Hakaret Suçu ile İlgili Emsal Kararlar ve Yargıtay Görüşleri

Yargıtay, sosyal medya üzerinden işlenen hakaret suçlarına ilişkin birçok önemli karar vermiştir. Bu kararlar, uygulamada nasıl bir yol izleneceğini göstermesi açısından önem arz eder:

  • Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2013/38057 E. 2014/32649 K. 12.11.2014 T. “…Hakaret fiillerinin cezalandırılmasıyla korunan hukuki değer, kişilerin onur, şeref ve saygınlığı olup, bu suçun oluşabilmesi için, davranışın kişiyi küçük düşürmeye yönelik olarak gerçekleşmesi gerekmektedir. Bir hareketin tahkir edici olup olmadığı bazı durumlarda nispi olup, zamana, yere ve duruma göre değişebilmektedir…Sözlerin açıkça, onur, şeref, ve saygınlığı rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnadını veya sövmek fiilini oluşturması gerekmektedir…”
  • Yargıtay 4. Ceza Dairesi, 2016/1234 E., 2017/4567 K. sayılı kararında, WhatsApp grubunda yapılan hakaretlerin de “aleni” sayılabileceğine hükmetmiş, grubun geniş bir katılımcı kitlesine sahip olmasına dikkat çekmiştir.
  • Yargıtay 18. Ceza Dairesi, 2015/9472 E., 2016/9325 K. kararında, Instagram’da “hikâye” (story) olarak atılan bir paylaşımın da delil teşkil edebileceği belirtilmiş, mağdurun tanınabilir olması şartına vurgu yapılmıştır.
  • Yargıtay 4. Ceza Dairesi, 2018/4829 E., 2020/1546 K. sayılı kararında, sanığın sosyal medyada kullandığı ifadelerin “eleştiri” sınırlarını aştığı ve küçük düşürme amacı taşıdığı tespit edilerek hakaret suçundan mahkûmiyet kararı verilmiştir.

Bu kararlar, özellikle sosyal medya platformlarının “kamuya açık alan” olarak değerlendirildiğini ve bu nedenle hakaret suçlarının daha ağır sonuçlara yol açabileceğini göstermektedir.

Sosyal Medyada Hakaret Suçunda Ağırlaştırıcı ve Hafifletici Sebepler

Hakaret suçunda, failin eyleminin özelliklerine göre cezada artırım veya indirim yapılabilir. Sosyal medya üzerinden işlenen hakaretlerde şu unsurlar dikkate alınır:

Ağırlaştırıcı Sebepler

  • Kamu Görevlisine Karşı Görevinden Dolayı İşlenmesi: Eğer hakaret suçu, mağdurun kamu görevlisi olması ve göreviyle ilgili olarak işlenmişse, ceza artırılır.
  • Aleni Olarak İşlenmesi: Sosyal medya üzerinden yapılan hakaretlerin çoğu herkesin erişimine açık olduğundan, aleniyet unsuruyla cezada artırım söz konusu olur.
  • İsnadın Somut Bir Fiile Dayanması: Mağdura yönelik somut bir fiil veya olgu isnadı varsa ve bu fiil gerçek değilse, hakaretin “nitelikli hali” oluşur.

Hafifletici Sebepler

  • Failin İlk Kez Suç İşlemesi: Sanığın sabıkasız oluşu ve olayın münferit bir öfke anında gerçekleşmesi, cezada indirim sebebi olabilir.
  • Tahrik: Mağdurun fail üzerinde ağır bir tahrik oluşturması durumunda, cezada indirim yapılabilir.
  • Samimi Pişmanlık: Failin suç sonrası mağdurdan özür dilemesi ve zararı telafi etmeye çalışması, cezanın alt sınırdan verilmesini sağlayabilir.

Sosyal Medyada Hakaret Suçunda Zamanaşımı ve Şikayet Süreleri

Sosyal medyada işlenen hakaret suçlarında, mağdurun hak arama süreci belirli sürelerle sınırlandırılmıştır. Hak kaybı yaşamamak için bu sürelerin dikkatlice takip edilmesi gerekir.

Şikayet Süresi

Hakaret suçu, şikayete bağlı bir suç olduğundan, mağdurun şikayet hakkını kullanması gerekir. Türk Ceza Kanunu’nun 73. maddesine göre:

  • Mağdur, suçu ve failini öğrendiği tarihten itibaren 6 ay içinde şikayette bulunmalıdır.
  • Bu süre hak düşürücü niteliktedir. 6 ay içinde şikayet edilmezse soruşturma yapılamaz.

Özellikle sosyal medyada paylaşımlar çok hızlı bir şekilde kaybolabileceğinden, mağdurun suçu fark ettiği andan itibaren gecikmeden ekran görüntüsü alarak ya da içerik tespiti yaparak şikayet sürecini başlatması önemlidir.

Zamanaşımı Süresi

Türk Ceza Kanunu’na göre, basit hakaret suçlarında genel dava zamanaşımı süresi 8 yıldır. Bu süre içerisinde dava açılmamış veya dava açılmışsa kesin hükme bağlanmamışsa dava düşer. Ancak şikayet süresi olan 6 ay içinde şikayet yapılmadıysa, zamanaşımı süresi gündeme dahi gelmez; çünkü dava açılmamış olur.

Özetle:

  • Fail ve fiil öğrenildikten sonra 6 ay içinde şikayet,
  • Suç tarihinden itibaren en geç 8 yıl içinde kesinleşmiş bir yargı kararı olması gerekir.

Özel Durumlar

  • Eğer fail yurt dışında bulunuyorsa, zamanaşımı süresi işlemez.
  • Mağdur, failin kimliğini tespit edemiyorsa, tespit için savcılığa başvurarak soruşturma açılmasını isteyebilir ve süreci uzatabilir.
  • Suçun kamu görevlisine karşı işlenmesi durumunda da şikayet süresi aynıdır; ancak savcılık, soruşturmayı resen de sürdürebilir.

Sosyal Medyada Hakaret Suçunda Zamanaşımı ve Şikayet Süreleri

Sosyal Medyada Hakarete Uğrayan Kişilerin Hakları ve Başvurabileceği Hukuki Yollar

Sosyal medyada hakarete uğrayan kişiler yalnızca ceza davası açmakla kalmayıp, aynı zamanda bazı özel hukuki yollara da başvurabilirler. Böylece hem fail cezalandırılabilir hem de mağdurun kişilik hakları korunabilir.

Ceza Soruşturması ve Davası

Hakarete uğrayan kişi, suçu ve failini öğrendikten sonra 6 ay içerisinde Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunabilir. Savcılık, delilleri toplar ve yeterli şüphe varsa kamu davası açar. Mahkeme, sanığın cezalandırılmasına karar verebilir.

Hakaret suçunun cezası, TCK 125. maddeye göre:

  • Temel olarak 3 aydan 2 yıla kadar hapis veya adli para cezasıdır.
  • Suçun alenen (örneğin sosyal medya üzerinden) işlenmesi durumunda ceza 1/6 oranında artırılır.

Manevi Tazminat Davası Açmak

Hakarete uğrayan kişi, kişilik haklarının ihlal edildiğini ileri sürerek fail aleyhine manevi tazminat davası açabilir. Bu davayla:

  • Uğradığı manevi zararın bir miktar parayla telafi edilmesi,
  • Toplum önünde itibarının iadesi amaçlanır.

Manevi tazminat davası, hakaret fiilinin öğrenilmesinden itibaren 1 yıl içinde ve her halükarda olay tarihinden itibaren 10 yıl içinde açılmalıdır.

İçeriğin Kaldırılması ve Erişimin Engellenmesi

Eğer hakaret içeren içerik halen yayında ise, mağdur:

  • 5651 sayılı Kanun kapsamında, içerik sağlayıcıya ve sosyal medya platformuna başvurarak içeriğin kaldırılmasını talep edebilir.
  • Erişim Sağlayıcıları Birliği’ne (ESB) başvurarak, erişimin engellenmesini isteyebilir.
  • Gerektiğinde Sulh Ceza Hakimliğinden, doğrudan içerik kaldırma veya erişim engeli kararı talep edebilir.

Özellikle kişilik haklarının ağır bir şekilde ihlal edildiği durumlarda, mahkemeler bu başvuruları hızlı bir şekilde değerlendirir.

Koruma Tedbirleri ve Önleyici Önlemler

Hakarete uğrayan kişi, ciddi bir tehdit veya taciz durumu da yaşıyorsa:

  • 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesi Kanunu kapsamında koruma tedbirleri talep edebilir.
  • Failin mağdura yaklaşmasını, iletişim kurmasını veya sosyal medyadan iletişime geçmesini yasaklayan koruma kararları alınabilir.

Bu önlemler özellikle sürekli hakarete, tacize veya tehditlere maruz kalan mağdurlar için oldukça önemlidir.

Sonuç

Sosyal medya, bireylerin ifade özgürlüğünü genişleten önemli bir platform olmakla birlikte, bu özgürlüğün kötüye kullanılması durumunda bireylerin kişilik haklarının ihlaline de zemin hazırlamaktadır. Hakaret suçu, sosyal medya üzerinden işlendiğinde hem ceza hukuku hem de özel hukuk açısından ciddi sonuçlar doğurur. Bu bağlamda, sosyal medyada hakaret suçunun oluşabilmesi için mağdurun belirli olması, onur ve şerefine yönelik açık bir saldırı bulunması ve kastın varlığı aranır. Hakaret içerikli paylaşımların tespiti ve delillendirilmesi hem ceza soruşturması hem de hukuk davaları açısından kritik öneme sahiptir.

Yargıtay kararları, sosyal medya üzerinden işlenen hakaret suçlarının kamuya açık bir şekilde gerçekleştiğini vurgulamakta ve cezai yaptırımlarda bu durumu ağırlaştırıcı sebep olarak değerlendirmektedir. Şikayet süresi ve zamanaşımı süreleri ise mağdurun haklarını zamanında kullanabilmesi açısından büyük önem taşımaktadır.

Hakarete uğrayan kişiler yalnızca ceza davası açmakla kalmayıp, manevi tazminat davası açma, içerik kaldırma ve erişim engelleme taleplerinde bulunma gibi çeşitli hukuki yolları da kullanabilirler. Böylece hem failin cezalandırılması hem de mağdurun itibarının korunması sağlanabilir.

Sonuç olarak, sosyal medya kullanıcılarının ifade özgürlüğü ile başkalarının kişilik haklarına saygı arasında hassas bir denge gözetmeleri gerekmektedir. Bu dengeye riayet edilmediği takdirde hem cezai hem de hukuki yaptırımlarla karşı karşıya kalmak kaçınılmaz olacaktır.

Av. Ahmet EKİN & Stj. Av. Şevval Asude DOĞAN

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu