Siyasal İktidarın Meşruluk Temeline Göre Sınıflandırılması
Siyasal iktidarın meşruluk temele göre sınıflandırma yapılmaktadır. Bu sınıflandırma öncelikle iki ana başlık olarak Max Weber’in Meşru İktidar Tipolojisi ve David Easton’un Tipoloji Denemesi olarak ayrılmaktadır.
Max Weber’in Meşru İktidar Tipolojisi ise geleneksel otorite, hukuki otorite ve karizmatik otorite olmak üzere üçe ayrılmaktadır.
David Easton’un Tipoloji Denemesi ise ideolojik kaynak, yapısal kaynak ve liderin kişisel nitelikleri olarak üçe ayrılmaktadır.
Max Weber’in Meşru İktidar (Otorite) Tipolojisi
Weber, meşruluk kavramını dar anlamda hukuki geçerlik karşılığında değil, sosyolojik anlamda otoriteye tabi olanlarca beslenen inanç karşılığında kullanmaktadır.
Weber, meşru iktidar tipleri arasında iyi veya kötü bir ayrım yapmaz, değer yargısı kullanmaz.
Geleneksel Otorite
İktidar meşruluğunu gelenek ve inançlardan alır.
Yönetilenler itaat etmeyi görev sayarlar.
İktidar sahibinin yetki sınırları açıkça belirlenmiş değildir.
Kanun ve otorite sahiplerinin makamlarına değil, şahıslarına karşı itaat söz konusudur.
Patriarkal, feodal ve monarşik otoriteler örnekleridir.
En yaygın ve ilkel otorite tipidir. Günümüzde pek rastlanmaz. İngiltere örnek gösterilebilir.
Hukuki (akılcı, rasyonel) Otorite
Yöneticiler güçlerini kurallardan alırlar, meşruluk kaynağı hukuktur. Yöneticilerin iktidara geliş yolları ve yetkileri kanunlarda açıkça belirtilmiştir.
Yönetilenler makama, yani hukuk düzenine itaat ederler. Otorite hukuka uygun davranıldığı sürece meşrudur.
Karizmatik Otorite
Karizma, Tanrı vergisi anlamına gelen bir kelimedir. İktidarın meşruluğu, liderin olağanüstü niteliklerine dayanır.
Liderin üstün niteliklerinin olup olmaması değil, halkın bunun varlığına inanması önemlidir. Diğer otorite türlerinden daha az istikrarlı ve daha kısa ömürlüdür.
Lider hayatta kaldığı sürece geçerlidir. Ölümünden sonra diğer otorite türlerine dönüşür. Bu liderler, genellikle bunalım dönemlerinde ortaya çıkarlar.
Karizmatik otorite, çoğu zaman geleneksel otorite kalıplarının kırılmasına yol açarak geleneksel otoriteden hukuki otoriteye geçişi sağlayan bir köprü rolünü oynamaktadır.
Weber, otorite tiplerini saf tipler ve ideal tipler olarak düşünmüştür. Sosyal gerçeklikte bu otorite tipleri hiçbir zaman saf olarak bulunmazlar. Siyasal sistemler çoğunlukla üç otorite tipinin birbirleriyle karışmasından meydana gelirler.
Weber’in tipolojisine yöneltilen eleştirilerden en önemlisi, bunun kapsayıcı olmadığı ve bütün iktidar tiplerini açıklamak bakımından yeterli bulunmadığıdır.
David Easton’un Tipoloji Denemesi
Easton’un tipolojisi Weber’den etkilenmekle beraber ona kıyasla daha kapsayıcıdır, daha geniş tutulmuştur.
İdeolojik Kaynak
İnanç sistemi olarak anlaşılmak gerekir. Yönetilenler, rejimin temelinde yatan ilkeleri, değerleri, amaçları benimsiyorlar, doğruluğuna ve geçerliliğine inanmaktadırlar.
Yapısal Kaynak
Siyasal yapının ve onun işleyişini düzenleyen normların yönetilenler tarafından geçerli olarak kabul edilmesidir.
Liderin Kişisel Nitelikleri
Kişisel nitelik deyimi Weber’in karizma kavramını aşan, daha geniş anlamda kullanılmaktadır.
Liderlerin olağanüstü niteliklere sahip olması gerekmediği gibi halk arasında böyle bir imajın yaratılması da şart değildir. Hangi yoldan olursa olsun etkili ve başarılı olmak esastır.
Rejim bakımından önemli olan, halk arasında iktidarın haklı olarak kullanıldığı yolunda bir inancın varlığıdır. Bu inancın kuvvetli ya da zayıf oluşuna göre, siyasal rejimleri düşük meşruluk ve yüksek meşruluk gösteren sistemler olarak iki gruba ayırabiliriz.
Ekin Hukuk Bürosu olarak alanında uzman avukat kadromuzla dava ve işlemlerinizi takip edebilmemiz için bizimle iletişim kurabilirsiniz.
Av. Ahmet EKİN & Şevval Asude DOĞAN