Genel

Özel Boşanma Sebepleri

Hukukumuzda evlilik, ölüm, butlan kararı, gaiplik kararı, cinsiyet değişikliği ve boşanma kararı ile sona ermektedir.

Boşanma kararına yol açan sebepler ise özel ve genel boşanma nedenleri olarak ikiye ayrılmaktadır. Özel boşanma sebepleri belirli başlıklar altında sıralanabilir:

Zina

Zina, eşlerden birinin evlilik birliği devam ederken, eşi dışında biriyle isteyerek cinsel ilişkiye girmesidir. Bu durum, diğer eşe boşanma davası açma hakkı tanır. Zina, kusura dayalı, mutlak ve özel bir boşanma sebebidir.

Zina nedeniyle boşanma davası açmanın koşulları:

  • Eş dışı cinsel ilişki: Zinanın oluşması için eşlerden birinin, eşinden başka biriyle en az bir kez cinsel ilişkiye girmesi gerekir. Flört, sarılma veya öpüşme zina sayılmaz.
  • Evlilik bağının mevcut olması: Zina, evlilik birliği kurulduktan sonra ve hukuken sona erinceye kadar gerçekleşmelidir.
  • Kusurlu olma: Kusur, eşlerden birinin bilerek ve isteyerek üçüncü bir kişiyle cinsel ilişkiye girmesidir.

Zina sebebiyle boşanma davası açma hakkı, eşin zinayı öğrenmesinden itibaren altı ay ve zina eyleminin üzerinden beş yıl geçmekle düşer. Zina sebebiyle boşanma hakkı doğan eşin, zina eden eşini affetmesi mümkündür. Türk Medeni Kanunu’na göre, affeden tarafın dava hakkı yoktur. Af, örtülü ya da açık şekilde olabilir.

Cana Kast, Pek Kötü veya Onur Kırıcı Davranış

Cana Kast, Pek Kötü veya Onur Kırıcı Davranış

Eşlerden birinin diğerini kasten öldürmeye çalışması ya da ölmesini engelleyecek davranışlardan kaçınması boşanma sebebidir.

Cana kast, kusura dayalı mutlak bir boşanma nedenidir. Pek kötü muamele, eşin vücut bütünlüğüne ve sağlığına yönelik her türlü ağır saldırıdır. Bu durumda, kötü muameleye maruz kalan eş boşanma davası açabilir. Süreklilik şartı aranmaksızın tek bir kötü muamele boşanma davası için yeterlidir. Pek kötü muamele de kusura dayalı mutlak bir boşanma sebebidir.

Onur kırıcı davranış, eşlerden birinin diğerini küçük düşüren, kişilik değerlerini, özellikle onur ve saygınlığını zedeleyen davranışlardır. Onur kırıcı davranış, sözel ve psikolojik nitelikte olup, kusura dayalı mutlak bir boşanma sebebidir.

Bu sebeplere dayalı boşanma davaları, boşanma nedeninin öğrenilmesinden itibaren altı ay ve her durumda bu nedenin doğumundan itibaren beş yıl içinde açılmalıdır. Bu davranışlardan dolayı eşini affeden taraf bu sebeple boşanma davası açamaz. Af, örtülü ya da açık şekilde olabilir.

Suç İşleme ve Haysiyetsiz Yaşam Sürme

Eşlerden biri küçük düşürücü bir suç işlerse ve bu nedenle onunla birlikte yaşaması diğer eşten beklenemezse, bu eş her zaman boşanma davası açabilir. Küçük düşürücü suç işleme, kusura dayalı, nispi bir boşanma sebebidir. Bu dava, suç devam ettiği ve diğer eş için birlikte yaşamayı çekilmez kıldığı sürece her zaman açılabilir.

Eşlerden biri haysiyetsiz bir yaşam sürerse ve bu nedenle onunla birlikte yaşaması diğer eşten beklenemezse, boşanma davası her zaman açılabilir. Haysiyetsiz yaşam sürme, sürekli tekrarlanan bir yaşam biçimidir ve geçici bir davranış bu kapsama girmez. Bu dava, haysiyetsiz yaşam sürme durumu devam ettiği sürece her zaman açılabilir.

Terk

Terk

Eşlerden birinin ortak yaşama son vermesi nedeniyle boşanma davası açılabilir. Terk, eşlerden birinin evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerini yerine getirmeyerek ortak konuttan ayrılması veya haklı bir neden olmadan geri dönmemesi ya da diğer eşin zorlanması şeklinde gerçekleşir.

Terk üç durumda gerçekleşebilir:

  • Eşlerden birinin, evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerini yerine getirmemek amacıyla diğer eşi terk etmesi
  • Eşlerden birinin haklı bir neden olmadan ortak konuta dönmemesi
  • Eşlerden birinin diğer eşi ortak konutu terk etmeye zorlaması veya haklı bir neden olmaksızın ortak konuta dönmesini engellemesi

Terkin en az altı ay sürmüş olması gerekir. Ortak yaşamı yeniden başlatmak amacı ile yapılan eve gelişler süreyi kesmez. Terk nedeniyle boşanma davası için terk eden eşin ortak konuta dönmesi için ihtar edilmesi ve ihtarın sonuçsuz kalması gerekmektedir. İhtar, terkin başlangıcından itibaren en az dört ay geçtikten sonra yapılmalıdır. İhtarın tebliğinden itibaren en az iki ay geçtikten sonra dava açılabilir.

Akıl Hastalığı

Türk Medeni Kanunu’na göre, eşlerden biri akıl hastası olup bu yüzden ortak yaşam diğer eş için çekilmez hale geldiyse boşanma davası açılabilir (TMK m. 165).

Akıl hastalığı nedeniyle boşanma davası açılabilmesinin koşulları aşağıda sayılmıştır:

  • Eşlerden birinin evlendikten sonra akıl hastalığına yakalanması ve bu durumun resmi sağlık kurulu raporu ile tespit edilmesi,
  • Hastalığın iyileşme olanağının bulunmaması,
  • Ortak yaşamın diğer eş için çekilmez hale gelmesi.

Av. Ahmet EKİN & Stj. Av. Kübra DEMİR

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu