Milletlerarası Andlaşmalarda Çekince
Çekince andlaşmaya taraf olarak bir devletin o andlaşma yapılırken bazı hükümlerinin etkisine kendisi açısından değiştirmeye ya da ortadan kaldırmaya yönelik tek taraflı bildirimine verilen addır.
Çekince daha fazla sayıda devletin andlaşmaya taraf olabilmesini mümkün kılar. Bu sayede bir andlaşmayı genel olarak uygun görülen bir devletin bazı hükümlerle bağlı olmaksızın andlaşmaya taraf olabilmesi mümkündür.
Çekince de kullanılan ismin bir önemi yoktur. Yorum beyanı olarak adlandırıldığı durumlarda da gerçekte andlaşmadaki bazı hükümlerin etkisinin değiştirilmişse bu işlem de bir çekince olarak kabul edilir.
Çekincenin Koşulları Nelerdir?
Çekince kuralı olarak yalnızca andlaşma yapılırken, görüşmelerin sonunda metin son şeklini aldıktan sonra imza onaylama ya da katılma aşamasında konulabilir. Yazılı şekle tabi tutulur. Her zaman tek taraflı olarak geri alınabilir.
Herhangi bir andlaşmaya çekince konulabilmesi için andlaşmanın çok taraflı olma şartı vardır. Ancak çekinceye cevaz vermeyen andlaşmalar da mevcuttur. Ayrıca çekinceye belli maddeler bakımından yetki verilmediği durumlar da söz konusu olabilir. Avrupa Insan Hakları Sözleşmesi’nde 64. maddenin genel nitelikte çekinceleri kabul etmemesi bu duruma örnek gösterilebilir.
1952 Telif Haklarına İlişkin Cenevre Sözleşmesi çekinceyi yasaklamıştır. Bu sebeple birden fazla üçüncü dünya ülkesinin 1952 Telif Haklarına İlişkin Cenevre Sözleşmesine katılabilmesi mümkün olmamıştır. Ayrıca 1982 Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesinin de çekinceyi yasakladığını söyleyebiliriz. Ancak bu sözleşme çekince yasaklamasına rağmen yorum beyanlarına izin vermiştir. Bu sebeple söz konusu sözleşmede birçok yorum beyanına rastlanılabilmesi mümkündür.
Çekincenin andlaşmanın konu ve amacıyla bağdaşır nitelikte olması gerekir. Aksi bir durumun varlığında yalnızca tüm tarafların oy birliğiyle kabulü gerekmektedir.
Çekincenin geçerliliğinin uluslararası örgütlerde bir yetkili organının takdirine bırakılabilmesi de söz konusu olabilir. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinde bu değerlendirme, Avrupa İnsan Hakları Divanına aittir. Ayrıca Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komitesi de konulan çekincenin geçerliliği hakkında kendisini yetkili kabul etmektedir.
Çekinceye İtiraz ve Sonuçları
Çekincenin diğer tarafların kabulüne bağlı olup olmadığı andlaşmada belirlenir. Andlaşmada çekince olanağı öngörülmüş ise andlaşmada aksi belirtilmediği durumlarda rızaya gerek yoktur. Ancak Viyana Sözleşmesi’nin 20. Maddesinin ikinci fıkrası gereğince taraf devlet sayısı az olduğunda ya da andlaşmanın konu ve amacının bütünlüğünün korunması bunu gerektirdiğinde tarafların hepsinin oy birliği şartı aranmaktadır.
Uluslararası örgütlerin kurucu andlaşmalarında farklı türlü öngörülmemiş ise örgütün yetkili organının kabul şartı aranır. Söz konusu bu durumların dışında taraflardan herhangi birisinin çekinceye itirazı çekinceyi kendisi açısından etkisiz kılar. Çekinceye itiraz açık bir şekilde 12 ay içerisinde yapılır. Andlaşmayı imzalayan devletin itirazda bulunabilme hakkı mevcuttur. Susma çekinceyi kabul anlamına gelir. Andlaşmayı imzalayan devletin itirazı 2 şekilde olabilmektedir.
Andlaşmanın çekinceli biçiminde yürürlüğe girmesini kabul edilmediği bildirilirse çekince sahibi devlet itiraz eden devletle ilişkide andlaşmaya taraf olamaz.
Çekince itiraz eden, devletin andlaşmanın bu şekilde ilgili devlet ve kendisi arasında yürürlüğe girmesine karşı çıkmadığı durumda çekinceli hükümler söz konusu. 2 devlet arasında çekince ölçüsünde uygulanmaz.
Türk Hukuku Bakımından Çekince
Türkiye’de çekince imza ya da çoğu zaman oylama ve katılma aşamasında konulmaktadır. Bu yetkiyi kullanan otorite, Cumhurbaşkanı tarafından görevlendirilmiş olan temsilcileridir. Daha sonraki zamanda çekincenin uygun bulma yasasında Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından ya da doğrudan Cumhurbaşkanı kararıyla onaylama biçiminde Cumhurbaşkanı tarafından da konulabilmesi mümkündür.
Geçmiş dönemlerde çekince inisiyatifinin Bakanlar Kurulu tarafından kullanılarak uygun bulma yasa tasarısı meclise sunarken Bakanlar Kurulu çekince önerisinde bulunabilmekte idi. Ancak günümüzde bu yetki cumhurbaşkanına tanınmıştır. Türkiye Büyük Millet Meclisi’ nin andlaşmaya ilişkin uygun bulma kanunu gerektiren durumlarda bu kanun kapsamında çekince koyabilme yetkisi de mevcuttur. Ayrıca çekincenin geri alınmasında yetkili organ, çekinceyi koyan organdır.
Duygu Maide KARATAŞ & Av. Ahmet EKİN