Medeni Usul Hukuku

Medeni Usul Hukukunun Temel İlkeleri

Medeni usul hukukunun temel ilkeleri; tasarruf ilkesi, taraflarca getirilme ilkesi, istemle bağlılık ilkesi, hukuksal dinlenilme hakkı, aleniyet ilkesi, dürüst davranma ve doğruyu söyleme yükümlülüğü, usul ekonomisi ilkesi, teksif ilkesi, yargıcın davayı aydınlatma yükümlülüğü, yargıcın yargılamayı sevk ve idare etmesi ilkesi ve yargıcın hukuku re’sen uygulaması ilkesidir.

Tasarruf İlkesi

Tasarruf ilkesine göre hakim yalnızca taraflardan birinin istemi üzerine bakabilir. Ayrıca tasarruf ilkesine göre taraflar dava açmaya, takip etmeye ve davayı sona erdirmeye zorlanamaz. 

Tasarruf İlkesinin Sonuçları

Tasarruf İlkesinin Sonuçları

Tasarruf ilkesinin sonuçları HMK m.24 de düzenlenmiştir. Buna göre;

  • Hâkim, iki taraftan birinin talebi olmaksızın, kendiliğinden bir davayı inceleyemez ve karara bağlayamaz. 
  • Kanunda açıkça belirtilmedikçe, hiç kimse kendi lehine olan davayı açmaya veya hakkını talep etmeye zorlanamaz. 
  • Tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri dava konusu hakkında, dava açıldıktan sonra da tasarruf yetkisi devam eder.

Taraflarca Getirilme İlkesi

Taraflarca getirilme ilkesine göre davanın temelini oluşturan olgu ve kanıtları yalnızca taraflar mahkemeye sunabilir. Hakimin bu hususta herhangi bir teşvik ya da telkinde bulunması söz konusu olamaz.

Taraflarca Getirilme İlkesinin Sonuçları

Taraflarca getirilme ilkesinin sonuçları HMK m.25 de düzenlenmiştir.

  • Kanunda öngörülen istisnalar dışında, hâkim, iki taraftan birinin söylemediği şeyi veya vakıaları kendiliğinden dikkate alamaz ve onları hatırlatabilecek davranışlarda dahi bulunamaz.  
  • Kanunla belirtilen durumlar dışında, hâkim, kendiliğinden delil toplayamaz.

İstemle Bağlılık İlkesi

İstemle bağlılık ilkesine göre hakimin tarafların istemlerinden fazlasına ya da farklı bir şeye karar verebilmesi mümkün değildir.

İstemle Bağlılık İlkesinin Sonuçları

İstemle bağlılık ilkesinin sonuçları HMK m.25 de düzenlenmiştir.

Kanunda öngörülen istisnalar dışında, hâkim, iki taraftan birinin söylemediği şeyi veya vakıaları kendiliğinden dikkate alamaz ve onları hatırlatabilecek davranışlarda dahi bulunamaz.  

Kanunla belirtilen durumlar dışında, hâkim, kendiliğinden delil toplayamaz.

Hukuksal Dinlenilme Hakkı

Hukuksal dinlenilme hakkına göre davanın tarafları yargılama ile ilgili bilgi edinme, açıklama ve ispat hakkını ifade eder.

Hukuksal Dinlenilme Hakkının Ögeleri

Hukuksal Dinlenilme Hakkının Ögeleri

Hukuksal dinlenilme hakkının ögeleri HMK m.25/2 de düzenlenmiştir.

  • Yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunması
  • Açıklama ve ispat hakkı
  • Mahkemenin, açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesi ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesi

Aleniyet İlkesi 

Aleniyet ilkesine göre yargılama kamuya açık olarak yapılmalıdır.

Aleniyet İlkesinin Sonuçları

Aleniyet ilkesinin sonuçları HMK m.28 ve HMK m.153/1 de düzenlenmiştir.

  • Duruşma ve kararların bildirilmesi alenidir. 
  • Duruşmaların bir kısmının veya tamamının gizli olarak yapılmasına ancak genel ahlâkın veya kamu güvenliğinin kesin olarak gerekli kıldığı hâllerde, ilgilinin talebi üzerine yahut resen mahkemece karar verilebilir.
  • Tarafların gizlilik talebi ön sorunlar hakkındaki hükümler çerçevesinde gizli duruşmada incelenir ve karara bağlanır. Hâkim, bu kararının gerekçelerini, esas hakkındaki kararı ile birlikte açıklar. 
  • Hâkim, gizli yargılama işlemleri sırasında hazır bulunanları o yargılamayla ilgili edindikleri bilgileri açıklamamaları hususunda uyarır ve 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun gizliliğin ihlaline ilişkin hükmünün uygulanacağını ihtar ederek bu hususu tutanağa geçirir.

Aleniyet İlkesinin İstisnası

Duruşma sırasında fotoğraf çekilemez ve hiçbir şekilde ses ve görüntü kaydı yapılamaz. Ancak, dava dosyasında saklı kalmak kaydıyla, yargılamanın zorunlu kıldığı hâllerde, mahkemece çekim yapılabilir ve kayıt alınabilir. Bu şekilde yapılan çekim ve kayıtlar ile kişilik haklarını ilgilendiren konuları içeren dava dosyası içindeki her türlü belge ve tutanak, mahkemenin ve ilgili kişilerin açık izni olmadıkça hiçbir yerde yayımlanamaz.

Dürüst Davranma ve Doğruyu Söyleme Yükümlülüğü

Dürüst davranma ve doğruyu söyleme yükümlülüğüne göre taraflar dürüstlük kuralına uygun davranmakla yükümlüdür.

Dürüst Davranma ve Doğruyu Söyleme Yükümlülüğünün Sonuçları

Dürüst davranma ve doğruyu söyleme yükümlülüğünün sonuçları HMK m.29 da düzenlenmiştir.

  • Taraflar, dürüstlük kuralına uygun davranmak zorundadırlar. 
  • Taraflar, davanın dayanağı olan vakıalara ilişkin açıklamalarını gerçeğe uygun bir biçimde yapmakla yükümlüdür.

Usul Ekonomisi İlkesi

Usul ekonomisi ilkesinde göre yargılama hızlı, tutumlu ve düzenli biçimde yürütülmelidir. Usul ekonomisi ilkesi HMK m.30 da düzenlenmiştir.

“Hâkim, yargılamanın makul süre içinde ve düzenli bir biçimde yürütülmesini ve gereksiz gider yapılmamasını sağlamakla yükümlüdür.”

Teksif İlkesi

Teksif ilkesine göre taraflar tüm sav ve savunma sebeplerini belli bir usul kesitine kadar ileri sürme hakkına sahiptir. Teksif ilkesi HMK m.141 de ele alınmıştır.

HMK m. 141’e göre; “Taraflar, cevaba cevap ve ikinci cevap dilekçeleri ile serbestçe iddia veya savunmalarını genişletebilir yahut değiştirebilirler. Dilekçelerin karşılıklı verilmesinden sonra iddia veya savunma genişletilemez yahut değiştirilemez.  

İddia ve savunmanın genişletilip değiştirilmesi konusunda ıslah ve karşı tarafın açık muvafakati hükümleri saklıdır.”

Yargıcın Davayı Aydınlatma Yükümlülüğü

Yargıcın Davayı Aydınlatma Yükümlülüğü

Yargıcın davayı aydınlatma yükümlülüğüne göre yargıç, uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu hale geldiği durumlarda maddi ya da hukuki anlamda belirsiz ya da çelişkili hallerde taraflara açıklama yaptırma, soru sorma ya da delil gösterilmesini isteme hakkına sahiptir. 

Yargıcın Yargılamayı Sevk ve İdare Etmesi İlkesi

Yargıcın yargılamayı sevk ve idare etmesi ilkesine göre yargıç, yargılama düzeninin bozulmaması için gereken her türlü tedbiri almakla yükümlüdür.

Yargıcın Yargılamayı Sevk ve İdare Etmesi İlkesinin Sonuçları

Yargıcın yargılamayı sevk ve idare etmesi ilkesinin sonuçları HMK m. 151 ve HMK m.32/2 de düzenlenmiştir.

  • Hâkim, duruşmanın düzenini bozan kimseyi, bunu yapmaktan men eder ve gerekirse, avukatlar hariç, derhâl duruşma salonundan çıkarılmasını emreder. Bir kimse, ihtara rağmen mahkemenin düzenini bozar veya mahkeme huzurunda uygun olmayan bir söz söylemeye veya davranışta bulunmaya devam ederse derhâl yakalanır ve hakkında dört güne kadar disiplin hapsi uygulanır. Bu fıkra hükmü avukatlar hakkında uygulanmaz. Mahkemenin düzenini bozan eylem veya mahkeme huzurunda söylenen uygun olmayan söz veya davranış, ayrıca bir suç oluşturuyor ise bu durum bir tutanak ile Cumhuriyet başsavcılığına gönderilir ve gerekiyorsa, avukatlar hariç, fiili işleyenin tutuklanmasına da karar verilir.
  • Okunamayan veya uygunsuz yahut ilgisiz olan dilekçenin yeniden düzenlenmesi için uygun bir süre verilir ve bu dilekçe dosyada kalır. Verilen süre içinde yeni bir dilekçe düzenlenmezse, tekrar süre verilemez.

Yargıcın Hukuku Re’sen Uygulaması İlkesi

Yargıcın hukuku re’sen uygulaması ilkesine göre yargıç, Türk hukukunu re’sen uygulamakla yükümlüdür.

Duygu Maide Karataş & Av. Ahmet Ekin 

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu