Kıymetli Evrakın Tanımı ve Unsurları
Kıymetli evrakın tanımı Türk Ticaret Kanunu’nun 645. Maddesinde yapılmıştır. TTK m. 645’e göre, “Kıymetli evrak öyle senetlerdir ki, bunların içerdikleri hak, senetten ayrı olarak ileri sürülemediği gibi başkalarına da devredilemez.”
Tanımdan anlaşılacağı üzere, kıymetli evraktan söz edilebilmesi için;
- Senet,
- Hak,
- Senet ile hakkın birleşmesi (bağlılık) unsurlarının bir arada bulunması gerekir.
Senet Unsuru
Bir kişinin, kendi aleyhine kanıt oluşturmak amacıyla karşı tarafa imzalayıp verdiği veya resmi bir makam tarafından onaylanan yazılı belgeye senet denir. Kıymetli evrak da bir tür senettir ve dolayısıyla yazılı bir belgedir.
Kıymetli evrakla ilişkilendirilen hakların geçerli olabilmesi için yazılı bir belgeye ihtiyaç vardır. Senetle hak iddia ve savunmaları, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 201. maddesi gereği yazılı olmalıdır.
Senet kavramı geniş bir yorumla ele alınmalıdır, sadece kağıt parçaları değil, üzerine metin yazılabilen ve imza atılabilen her türlü nesne (tahta, metal vb.) senet olarak kabul edilebilir. Ayrıca, bazı teknik yöntemler ve araçlarla irade açıklamalarını içeren CD, USB, hard-disk, e-posta ve SMS gibi bilgi taşıyıcıları da senet olarak kabul edilebilir. Ancak genellikle senetler kağıt üzerinde karşımıza çıkarlar.
Elektronik İmza Kanunu’na göre, güvenli elektronik imza, elle atılan imza ile aynı hukuki sonuçları doğurur (EİK m. 5/1). Bu nedenle, kanunda aksi belirtilmedikçe, kıymetli evrak elektronik imza ile düzenlenebilir. Örneğin, konişmento gibi kıymetli evraklar elektronik imza ile düzenlenebilir (TTK m. 1526/2). Ancak, kambiyo senetleri (poliçe, bono, çek), kambiyo senetlerine benzer senetler, makbuz senetleri ve varantlar güvenli elektronik imza ile düzenlenemez ve bu tür senetler üzerindeki işlemler güvenli elektronik imza ile yapılamaz (TTK m. 1525/1).
Yazılı belge kuralının bir istisnası, “kaydi değer sistemi” ile ilgilidir. Sermaye Piyasası Kanunu’na göre, kıymetli evrak niteliğindeki menkul kıymetler, senet düzenlenmeksizin elektronik ortamda kaydedilebilir (m. 13/1). Bu tür kıymetli evraka “evraksız kıymetli evrak” veya “kıymet hakları” denir.
Hak Unsuru
Kıymetli evrak, bir veya daha fazla hak içerir. Bu hakkın özel hukuka ilişkin olması, ekonomik bir değeri olması, parayla ölçülebilir olması ve devredilebilir olması gerekmektedir. Bu hak, bir alacak hakkı olabileceği gibi, ortaklık hakkı, mülkiyet hakkı veya rehin hakkı gibi farklı türlerde olabilir. Ancak, idare hukukundan doğan imtiyazlar, yap-işlet hakları gibi kamusal haklar ile kişilik hakları, fikri ve sınai mülkiyet hakları, kişiye bağlı intifa hakları, manevi tazminat davası açma hakkı gibi devredilemeyen haklar kıymetli evraka bağlanamaz.
Senet ile Hak Birleşmesi (Bağlılık) Unsuru
Kıymetli evrakta, senet ile hak sıkı bir şekilde birbirine bağlıdır. Hak, senet olmadan ayrı ayrı ileri sürülemez veya devredilemez, sadece senetle birlikte ileri sürülebilir veya devredilebilir. Bu nedenle, hak sahibinin hakkını ileri sürmek veya devretmek için senedin ibraz edilmesi gerekir. (TTK m. 646/1, 647/1)
Bu özellik, kıymetli evrağı adi senetlerden ve ispat senetlerinden ayırır. Ancak, hak sahibinin senet olmadan ileri sürebileceği veya devredebileceği iki istisna vardır. Bu istisnalar aşağıda sayılmıştır:
- Çekin Karşılığının Kısmen Ödenmesi: Çekle ilgili olarak daha fazla ayrıntı verildiği gibi, muhatap banka tarafından kısmi ödeme yapılan çekin onaylı bir fotokopisi ücretsiz olarak verilir. Hamil, bu fotokopi ile alacaklarını ileri sürebilir, savcılığa, icra dairelerine, mahkemelere veya özel kambiyo senetlerine özgü takip yollarına başvurabilir ve bu fotokopiyi icra dairelerinde ve mahkemelerde ispat aracı olarak kullanabilir. (Çek Kanunu m. 3/6)
- Kıymetli Evrakın İptaline Karar Verilmesi: Kıymetli evrağın kaybedilmesi veya yok olması durumunda mahkeme kararıyla iptal edilebilir. Hak sahibi, iptal kararı üzerine haklarını senetsiz olarak da ileri sürebilir veya yeni bir senet düzenlenmesini talep edebilir. (TTK m. 652/1, 666/3)
Çift Taraflı İbraz Kuralı Nedir?
Kıymetli evraktan doğan hakları ileri sürebilmek için alacaklı tarafın senedi ibraz etmesi gerektiği gibi, borçlu tarafın da ödemeyi yapabilmesi için senedin ibraz edilmesi şarttır.
Kıymetli evrağın borçlusu, sadece senet ibraz edildiğinde ödeme yapmakla yükümlüdür (TTK m. 646/1). Senet ibraz edilmediği sürece, borçlu ödemeyi yapmaktan kaçınabilir. Bu nedenle, senet ibrazı hem alacaklı için hem de borçlu için zorunludur. Bu kurala “çift taraflı ibraz kuralı” adı verilir.
Çift Taraflı Teşhis Kuralı Nedir?
Senedi ibraz eden kişinin, senet üzerinde yer alan hakları talep etme yetkisine sahip olup olmadığı, sadece senet üzerine bakılarak teşhis edilir. Borçlu, senedi ibraz edenin haklı bir hamil olduğunu senet üzerindeki bilgilerle kanıtlayabilmesini isteme hakkına sahiptir. Diğer bir deyişle, borçlu, senedi ibraz eden kişiden, başka yollarla yetkililiğini ispat etmesini talep edemez.
Benzer şekilde, senedi ibraz eden kişi de yetkili hamil olduğunu sadece senedi ibraz ederek kanıtlayabilir; başka yollarla ispat edemez. İşte bu nedenle, senet ibrazı, yetkili hamilin teşhis edilebilmesi için hem alacaklı hem de borçlu tarafından gereklidir. Buna “çift taraflı teşhis kuralı” denir.
Av. Ahmet EKİN & Şevval Asude DOĞAN