Kaybolmuş veya Hata Sonucu Ele Geçmiş Eşya Üzerinde Tasarruf Suçu
Kaybolmuş veya hata sonucu ele geçirilen eşya üzerinde tasarruf suçu, Türk Ceza Kanunu’nun 160. maddesinde düzenlenmiştir. Ancak bu madde, ele geçirilen malın yetkili makamlara bildirilmesi yükümlülüğünü getirmesine rağmen, herhangi bir kanuna gönderme yapmamaktadır.
Bununla birlikte, 765 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 51. maddesi, bu tür eşyaların bulunması durumunda, Medeni Kanun hükümlerine göre bildirimde bulunma yükümlülüğü getirmektedir.
Kaybolmuş veya Hata Sonucu Ele Geçmiş Eşya Üzerinde Tasarruf Suçunda Korunan Hukuki Değer
TCK m. 160, bu suçla kişilerin mülkiyet hallerinden kaynaklanan bazı tasarruf özgürlüklerinin korunmasını amaçlamaktadır. Ancak, malın zilyetliği devredilmiş ise, zilyetlikten kaynaklanan tasarrufların da korunması hedeflenmiştir.
Mal sahiplerinin, sahip oldukları malları kaybetmeleri veya unutmaları mümkündür. Ancak, bu durum, bu kişilerin mülkiyet haklarının sona erdiği anlamına gelmez. Çünkü, kişiler bu mallar üzerindeki haklarını kendi iradeleriyle sona erdirmemiş veya feragat etmemişlerdir.
Bu nedenle, bu hakların korunması kanun tarafından gereklidir. TCK m. 160, bu tür durumlarda kişilerin mülkiyet haklarını korumayı amaçlamaktadır.
Kaybolmuş veya Hata Sonucu Ele Geçmiş Eşya Üzerinde Tasarruf Suçunun Hukuki Konusu
Suçun maddi konusu, kişilerin mülkiyet hakkına sahip olduğu ve kaybolmuş, unutulmuş, terkedilmiş ya da hata sonucu başkasının eline geçmiş olan mallardan oluşmaktadır. Kaybedilmiş mal, sahibinin iradesi dışında kaybolmuş olan malı ifade eder.
Unutulmuş mal, sahibinin unutması sonucu bir yerde bırakılan ve ardından başkası tarafından bulunan malı ifade eder.
Terkedilmiş mal, sahibinin iradesiyle terk ettiği malı ifade eder. Hata sonucu ele geçirilmiş mal ise kişilerin yanlışlıkla veya kusurları sonucu başkasının eline geçirdiği malı ifade eder. Bu nedenle suçun maddi konusunu oluşturan malların kaybedilmiş ya da hata sonucu başkasının eline geçmiş olması suçun ön şartı değil, suçun maddi unsurları içinde olan suçun maddi konusuna ait ve suç tipine yönelik özelliklerdir.
Kaybolmuş veya Hata Sonucu Ele Geçmiş Eşya Üzerinde Tasarruf Suçunda Fail-Mağdur
Suçun faili açısından herhangi bir özellik aranmadığı gibi, suçun mağduru olarak da eşya üzerindeki mülkiyet hakkına sahip olan herhangi bir kişi olabilir.
Eşyaya malik olmayan fakat malik adına eşyayı zilyetliğinde bulunduran kişi de suçun mağduru olabilir. Bu durumda, gerçek sahip henüz fiilen zilyetliği altına alamamış olsa bile suçun mağduru olarak kabul edilir.
Kaybolmuş veya Hata Sonucu Ele Geçmiş Eşya Üzerinde Tasarruf Suçunda Eylem
Madde metninde belirtilen suçun maddi unsuru, “eşya üzerinde malik gibi tasarrufta bulunmak” şeklinde ifade edilmiştir. Bu tasarruf herhangi bir şekilde gerçekleştirilebilir ancak eşyayı “malikine iade etmeksizin veya yetkili mercilere bu durumdan haberdar etmeksizin” yapmak gerekir.
Dolayısıyla suç, sadece failin eşya üzerinde malik olması durumunda değil, aynı zamanda eşyayı sahibine geri vermeden veya yetkili makamlara bildirmeden bu şekilde tasarrufta bulunması durumunda da işlenmiş sayılır. Ancak eğer kaybedilen bir eşya bulunur veya hata sonucu elde edilirse ve bu durum malik veya yetkili makamlara bildirilir ve daha sonra sanki eşyanın sahibiymiş gibi tasarrufta bulunulursa, bu durumda yapılan eylem madde metni kapsamına girmez. Bu gibi durumlarda, suçun koruma amacı gerçekleşmemiş olur ve zarar özel hukuk hükümleri ile tazmin edilebilir.
Madde metninde belirtilen suçun maddi unsuru, “eşya üzerinde malik gibi tasarrufta bulunmak” şeklinde ifade edilmiştir. Bu tasarruf herhangi bir şekilde gerçekleştirilebilir ancak eşyayı “malikine iade etmeksizin veya yetkili mercilere bu durumdan haberdar etmeksizin” yapmak gerekir.
Dolayısıyla suç, sadece failin eşya üzerinde malik olması durumunda değil, aynı zamanda eşyayı sahibine geri vermeden veya yetkili makamlara bildirmeden bu şekilde tasarrufta bulunması durumunda da işlenmiş sayılır. Ancak eğer kaybedilen bir eşya bulunur veya hata sonucu elde edilirse ve bu durum malik veya yetkili makamlara bildirilir ve daha sonra sanki eşyanın sahibiymiş gibi tasarrufta bulunulursa, bu durumda yapılan eylem madde metni kapsamına girmez. Bu gibi durumlarda, suçun koruma amacı gerçekleşmemiş olur ve zarar özel hukuk hükümleri ile tazmin edilebilir.
Bu paragrafta öğretide belirtilen failin, kaybedilen veya hata sonucu ele geçirilen eşyayı sahibine iade etme veya yetkili mercilere bildirme yükümlülüğü ele alınmaktadır. Eşyanın sahibi, eşyanın malikini veya malikin yetkilendirdiği kişiyi ifade eder.
Eğer eşya bulunursa, gerekli araştırmalar yapıldıktan sonra sahibine ulaştırılmalı veya durum yetkili mercilere bildirilmelidir. Bu durumda, eşyanın bulunduğu yer, zaman ve özelliklerine göre uygun yetkili merci belirlenmelidir.
Örneğin, bir tabanca gibi bir suç aleti bulunmuşsa savcılığa, eşya kamuya ait bir kurumda bulunmuşsa yöneticisine haber verilmesi gerekmektedir. Bu şekilde kanunun öngördüğü yükümlülük yerine getirilmiş olur.
Kaybolmuş veya Hata Sonucu Ele Geçmiş Eşya Üzerinde Tasarruf Suçuna Etki Eden Haller
Bu maddede suçun niteliğine dair bir açıklama yapılmamıştır. TCK’nın önceki versiyonunda, m.511/4’te yer alan ve suça ilişkin ceza üst sınırını belirleyen “Eğer suçlu, eşyanın sahibini bildiğini biliyorsa, cezası iki yıla kadar çıkar.” hükmü, TCK m.160’ta yer almamaktadır. Ancak Türk Ceza Kanunu m. 167/2’de, belirli akrabalık derecelerine sahip olan kişiler arasında suçun işlenmesi durumunda ceza indirimi hükmü düzenlenmiştir.
Buna göre, suçun “ayrılık kararı verilmiş eşlerden birinin, aynı konutta yaşamayan kardeşlerden birinin, aynı konutta yaşayan amca, dayı, hala, teyze, yeğen veya ikinci derecede kayın hısımlarının zararına” işlenmesi durumunda, ilgili akraba hakkında şikayet üzerine verilecek ceza yarı oranında indirilecektir.
Kaybolmuş veya Hata Sonucu Ele Geçmiş Eşya Üzerinde Tasarruf Suçunda Hukuka Aykırılık Unsuru
Kanun veya amir emrinin yerine getirilmesi, bu suç için hukuka uygunluk sebepleri olarak kullanılabilir. Örneğin, yanlışlıkla polisin eline geçen bir suç aletinin sahibine iade edilmemesi ve muhafaza altına alınması durumunda, belirli hukuki nedenler doğabilir. Ancak, bu durumda, makul bir süre içinde yetkili amire bilgi vermek gereklidir.
İlgilinin rızası veya sahip olduğu hakların kullanımı, usulsüz tasarrufa ilişkin fiili hukuka uygun hale getirebilir. Örneğin, daha önce çalınmış bir koyunun esas sahibinin ağıla girdiği sırada hırsızın malı teslim etmemesi veya yetkili birimlere haber vermemesi durumunda, suç oluşabilir.
Meşru savunma veya zorunluluk halleri de teorik olarak bu suçta uygulanabilir. Örneğin, ağır bir tehlikeden kurtulmak için başkasının eşyasını yanlışlıkla ele geçiren kişi, bu eşyayı iade etmeme veya yetkili makamlara bildirmeme durumunda, zorunluluk nedeninden yararlanabilir.
Kaybolmuş veya Hata Sonucu Ele Geçmiş Eşya Üzerinde Tasarruf Suçunun Manevi Unsuru
Tasarruf suçunun manevi unsuru, kaybolmuş veya hata sonucu ele geçirilmiş eşya üzerinde genel kasttan oluşur.
Bu suçu işleyen kişinin, eşyanın kaybedildiğini veya hata sonucu ele geçirildiğini bilmesine rağmen malik gibi tasarrufta bulunmayı amaçladığı gerekmektedir. Ancak, eşya üzerinde sahiplenme yetkisi olmayan ancak sahibine iade edileceği zamana kadar eşyayı koruma amaçlı hareketlerde suç işleme kasti yoktur.
Kaybolmuş veya Hata Sonucu Ele Geçmiş Eşya Üzerinde Tasarruf Suçunda Şahsi Cezasızlık Sebepleri
Bu hüküm, belirli akrabalık derecelerindeki kişiler arasındaki suçlarda aile birliğini korumayı amaçlayan bir hükümdür.
Ayrılık kararı verilmemiş eşlerden biri, üstsoy veya altsoyu, kayın hısımlarından biri, evlat edinen veya evlatlığı veya aynı konutta beraber yaşayan kardeşlerden birinin zararına suç işlendiği durumlarda, bu kişi hakkında cezaya hükmedilmez. Ancak bu hüküm, suçun ağır olmadığı durumlarda uygulanabilir ve suçun niteliği ve diğer faktörler de dikkate alınarak yargıç tarafından karar verilir.
Kaybolmuş veya Hata Sonucu Ele Geçmiş Eşya Üzerinde Tasarruf Suçuna Teşebbüs
Suç, failin eşyayı iade etmeyerek veya yetkili mercilere haber vermeden sonra da eşya üzerinde malikmiş gibi tasarrufta bulunmasıyla tamamlanır. Suça teşebbüs ise maddi unsuru oluşturan hareketlerin kısımlara ayrılabilmesi halinde mümkün görünmektedir. Buna göre, suçun failin ihmali nitelikli olarak başlayıp icrai hareketle devam ederek tamamlanması halinde suça teşebbüs mümkün olacaktır.
Örneğin, fail eşyayı iade etmemesine veya yetkili mercilere haber vermemesine rağmen henüz malik gibi tasarruf etme imkanı bulamadan yakalanırsa suç teşebbüs aşamasında kalmış olacaktır.
Söz konusu durumda suça ilişkin hareketin ihmali davranışla başlaması ve icrai bir tasarrufta bulunulmamasına rağmen devam eden ihmali tutumun tasarrufa denk bir anlam ifade etmesi, suçun tamamlanmış olduğunu gösterir.
Eğer bu ihmali tutum, makul süreden daha uzun sürerse, failin eşyayı sahiplendiği ve suçun tamamlandığı kabul edilir. Ancak, bu durumda suça teşebbüs mümkün olmayacaktır.
Kaybolmuş veya Hata Sonucu Ele Geçmiş Eşya Üzerinde Tasarruf Suçuna İştirak
Suç madde metni itibariyle özel bir iştirak hükmü getirmemektedir. Suça iştirakin her türlüsü mümkün gözükmektedir.
Kaybolmuş veya Hata Sonucu Ele Geçmiş Eşya Üzerinde Tasarruf Suçunda İçtima
TCK m. 167’deki tasarruf suçu, herhangi bir içtima özelliği taşımamaktadır ve ele geçen eşya hakkında malik gibi tasarrufta bulunulması, eşyanın ortadan kaldırılması, zarar verilmesi veya yok edilmesi gibi durumları da kapsamaktadır. Ancak, bu suçtan dolayı faile ayrıca mala zarar verme suçundan dolayı ceza verilmez. Eşyanın yok edilmesi veya zarar görmesi sonucunda ortaya çıkan ekonomik zarar, tazminat hukuku kuralları çerçevesinde çözülmelidir.
Kaybolmuş veya Hata Sonucu Ele Geçmiş Eşya Üzerinde Tasarruf Suçunun Muhakemesi
Kaybolmuş veya hata sonucu ele geçmiş eşya üzerinde tasarruf fiillerinin takibi şikâyet hakkına sahip olan kişinin şikâyeti üzerine olacaktır.
Kaybolmuş veya Hata Sonucu Ele Geçmiş Eşya Üzerinde Tasarruf Suçunun Cezası
Şikâyete bağlı olarak düzenlenen kaybolmuş veya hata sonucu ele geçmiş eşya üzerinde tasarruf suçu için bir yıla kadar hapis veya adli para cezası öngörülmüştür.
Kaybolmuş veya Hata Sonucu Ele Geçmiş Eşya Üzerinde Tasarruf Suçunda Görevli Mahkeme
Görevli mahkeme asliye ceza mahkemesidir.
Ekin Hukuk Bürosu olarak; suçun mağduru veya faili olmanız halinde sürecin takibini gerçekleştirebiliriz. Ceza hukuku alanında uzman avukat kadromuzla görüşmek için bizimle iletişime geçebilirsiniz.
Av. Ahmet EKİN & Şevval Asude DOĞAN