İcra Hukuku

İcra ve İflas Hukuku Nedir?

İcra ve İflas hukuku, takip hukuku olarak da adlandırılmaktadır.

İcra ve İflas hukuku özel hukuk ilişkisinden doğan ve yükümlüsü tarafından rızaen yerine getirilmeyen borçların devlet araçlığıyla yerine getirilmesini konu alan hukuk dalıdır.

Borçlu, borcunu kendi rızası ile ifa etmezse, alacaklının Devletin yetkili organlarına başvurma hakkı doğar.

Devletin sağlayacağı yardım ise alacaklının ya doğrudan ya da takip yapmasıyla başlar. Alacaklının icra dairelerine başvurarak borçlu aleyhine takip yapmasıyla sağlanan hukuksal yardım takip hukukunun konusuna girmektedir.

Takip Hukukunun Özellikleri Nelerdir?

İcra ve iflas hukuku esasen takip hukukunun bir alt dalını teşkil etse de kısacası takip hukuku olarak da adlandırılır.

Takip hukukunun özellikleri aşağıda sayılmıştır:

  • Takip hukuku, alacaklı ve borçlu arasında bir dengeye dayanır.
  • Takip hukuku, etkilerini yalnızca borçlunun mal varlığı üzerinde gösterir.
  • Borçlu sadece malvarlığı ile sorumlu tutulabilir.
  • Takip hukukunda talep üzerine hareket geçme kuralı esastır.
  • Takip hukukunda alacaklı, borç ve borçlu terimleri maddi hukuka göre daha geniş bir anlama sahiptir.

Takip Hukukunda Taraflar Kimlerdir?

İcra ve İflas takibinin tarafları, takip talebinde alacaklı olduğunu bildirerek takip yapan kimse ile onun takip talebinde borçlu olarak gösterdiği kimsedir.

Taraf ehliyeti, medeni hukuktaki hak ehliyetinin karşılığıdır. Taraf ehliyeti kısacası, takipte alacaklı ve borçlu olabilme yeterliliğini göstermektedir.

Gerçek kişilerin hak ehliyeti olduğundan taraf ehliyeti de vardır. Dolayısıyla gerçek kişiler takipte taraf olarak takip alacaklısı veya borçlusu olabilirler.

Hayatta olmayan kişilerin kural olarak hak ehliyetleri yoktur. Bu sebeple ölmüş bir kişi adına icra takibi başlatılamayacağı gibi, ölmüş bir kişinin aleyhine de icra takibi başlatılamaz. Ancak borçlu aleyhine başlatılan takipte, borçlunun takip tarihinden sonra öldüğünün anlaşılması durumunda, takip mirasçıları veya tereke temsilcisine karşı devam eder.

Tüzel Kişiler İcra Takibine Taraf Olabilirler Mi?

Tüzel kişilerin hak ehliyeti olduğu için taraf ehliyeti de vardır. Dolayısıyla tüzel kişiler de icra takibinde takip alacaklısı veya borçlusu olabilirler.

Tasfiyesi tamamlanıp ticaret sicilinden silinerek hukuksal varlığı sona eren şirketin, taraf ehliyeti yoktur.

Takip Ehliyeti Nedir?

Takip ehliyeti; bir kişinin bizzat veya atadığı temsilcisi aracılığıyla icra takibi yapabilmesi veya kendisine karşı yapılan icra takiplerinde hak koruyucu işlemleri yapabilmesi ehliyetidir.

Takip ehliyeti, medeni hukuktaki fiil ehliyetinin karşılığıdır.

Takip ehliyetine sadece gerçek veya tüzel kişileri sahiptir. Ayırt etme gücüne sahip olmayan kimselerin takip ehliyeti yoktur. Tüzel kişiliğe sahip olmamaları sebebiyle taraf ehliyetine sahip olmayan kuruluşların da takip ehliyeti yoktur.

İcra memuru, takip ehliyetini re’sen incelemek zorundadır. Eğer takip ehliyetinde bir eksiklik varsa, taraflar süresiz olarak şikâyet yoluna gidebilirler.

Takip Ehliyeti Nedir?

Takip Hukukunda Taraf Sıfatı ve Temsil Ehliyeti

Taraf sıfatı usule ilişkin olmayıp esasa ilişkin bir konudur. Maddi hukuk bakımından icra takibinde bulunan kişinin gerçekten alacaklı olduğu ya da icra takibi yapılan kişinin gerçekten borçlu olduğu durumlarda bu kişilerin taraf sıfatına sahip olduklarından bahsedilir.

Taraf sıfatı dava şartı olmayıp icra müdürünün re ’sen gözetilecek bir olgu da değildir. Taraf sıfatıyla ilgili olarak şikâyet yoluna değil, itiraz yoluna gidilmelidir.

Takip ehliyeti bulunmayan alacaklı adına onun yasal temsilcisi veya onun atayacağı vekil tarafından icra takibi yürütülür. Taraflar, icra takip işlemlerini bizzat kendileri yapabilecekleri gibi atayacakları temsilcilerine de yaptırabilirler. İcra hukukunda kural olarak temsilci atama zorunluluğu yoktur.

Takip Arkadaşlığı Nedir?

Takip arkadaşlığı, alacaklı veya borçlu tarafından aynı andan birden fazla kişinin bulunması durumunu ifade etmektedir.

Takip arkadaşlığı, zorunlu takip arkadaşlığı ve ihtiyari takip arkadaşlığı olmak üzere ikiye ayrılmaktadır.

  • Birden fazla alacaklı, borçluya karşı tek bir takip talebi ile icra takibi yapmaya mecbursa ya da birden fazla borçluya karşı birlikte takip yapılması gerekli ise zorunlu takip arkadaşlığı vardır.
  • Alacaklılar, tek bir borçluya karşı hem ayrı ayrı hem de tek bir takip talebi ile birlikte takip yapılabiliyorsa alacaklılar arasında; alacaklının seçimine göre borçluların hepsine ya da bir kısmına karşı takip yapılabiliyorsa borçlular arasında ihtiyarı takip arkadaşlığı vardır.

Mirasa İlişkin Takip Hukuk Kuralları

Miras ortaklığı tüzel kişiliği olmadığından taraf ehliyeti de yoktur. Miras ortaklığın alacaklı olması durumunda elbirliği mülkiyeti kuralları gereğince bütün mirasçıların birlikte takip başlatmaları gerekmektedir. Ancak elbirliği mülkiyetinin ortaklarından her biri topluluğa giren haklarının korunmasını sağlayabilir. Bu korumadan tüm ortaklara yararlanır.

Miras ortaklığının borçlu olması durumunda, takibin borçlunun sağlığında mı yoksa onun ölümünden sonra mı başladığına bakılır:

  • Takip borçlusunun sağlığında başlamış ve borçlu icra takibi sırasında ölmüşse takibe onun mirası reddetmeyen bütün mirasçılarına veya tereke temsilcisine karşı devam edilmesi gerekmektedir.
  • Borçlunun ölümünden sonra başlatılacak icra takipleri ise yalnızca mirası kabul etmiş olan mirasçılara karşı yönetilmesi gerekir.

İcra ve İflas Hukuku uzmanlık gerektiren bir hukuk dalı olup icra ve iflas hukuka ilişkin her türlü uyuşmazlıkta hukuki destek almak için Ekin Hukuk Bürosu ile iletişime geçebilirsiniz.

Stj. Av. Mehmet Can CİVAN & Av. Ahmet EKİN

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu