Evliliğin Genel Hükümleri Nelerdir?
Evliliğin Genel Hükümleri Nelerdir?
Evliliğin genel hükümleri oldukça geniş bir kapsama sahiptir. Evliliğin genel hükümleri iki ana başlıkta düzenlenmiş olup şu şekilde bir tasnif yoluna gidilmiştir;
- Eşlerin Kişisel İlişkileri ile İlgili Genel Hükümler
- Eşlerin Mali İlişkileri ile İlgili Hükümler
İşbu makalemizde eşlerin kişisel ilişkileri ile ilgili genel hükümler üzerinde durulacaktır.
Eşlerin Kişisel İlişkileri ile İlgili Genel Hükümler
A. Eşlerin Hak ve Yükümlülükleri
1) Ortak Haklar
Evlilik sözleşmesinin doğumu ile birlikte meydana gelen, her iki tarafında haiz olduğu ortak haklar Türk Medeni Kanunumuzun 185. ve devamındaki maddelerinde düzenlenmiştir.
- Ortak Konut Seçme
Ortak konut yani aile konutunun seçimi TMK madde 186. madde 1. fıkrada düzenlenmiş olup aile konutunun seçimi eşlerin birlikte gerçekleştireceği bir husustur; “Eşler oturacakları konutu birlikte seçerler”
Aile konutunun seçiminde ailenin ekonomik durumu, ödeme gücü, sosyal durumları önem taşımaktadır. Eşler ortak konut seçiminde anlayışlı ve uzlaşmacı yaklaşımlar göstermeli ve ailenin yararına olacak en doğru konutu seçmelidir.
- Birlikte Yaşama
Evliliğin amaçlarından biri de istisnai durumlar dışında tarafların birlikte yaşamaları, bir aile kurmalarıdır. Birlikte yaşamak bir yükümlülük olmanın yanı sıra bir haktır. TMK madde 185/II: “Eşler birlikte yaşamak, birbirine sadık kalmak ve yardımcı olmak zorundadırlar”
Birlikte yaşama yükümlülüğünün ihlali durumunda kanunda belirtilen şartların oluşmasıyla TMK madde 164’te düzenlenen “terk” durumu meydana gelebilecek olup bu durum taraflardan birinin isteği doğrultusunda boşanmaya kadar gidebilecektir.
- Birliği Yönetme
TMK madde 186/II’de “Birliği eşler beraberce yönetirler” hükmü yer almakta olup bu düzenleme her iki eşin de birliğin yönetiminde eşit ölçüde söz sahibi olduğunu desteklemektedir. Diğer konularda olduğu gibi birliğin beraberce yönetiminde de tarafların hoşgörüsü, sosyal durumlara uyumlu olması oldukça önemlidir.
- Birliği Temsil Etme
Temsil; bir kişinin, hüküm ve sonuçları başkasının adına doğacak şekilde hukuki işlem yapma yetkisidir. Evlilik birliğinde temsil TMK madde 188-191 arasında düzenlenmiştir.
Evlilik birliğinin sürekli ihtiyaçları için temsil yetkisi eşlerden her birine tanınmıştır. Fakat aile birliğinin sürekli olmayan diğer ihtiyaçlarında temsil hakkı eşler tarafından beraberce kullanılmalıdır.
Şayet eşlerden birisi temsil yetkisini kullanmakta yetersiz kalırsa hâkim temsil yetkisini kaldırabilmekte veya sınırlayabilmektedir.İşbu karara yol açan durum ortadan kalktığında ilgili eşin talebiyle ve yine hakim kararıyla temsil yetkisi geri verilebilmektedir.
2) Ortak Yükümlülükler
- Birliğin Mutluluğunu Sağlama
Evlilik birliğinde taraflar, birliğin mutluluğu için gerekli özeni ve özveriyi göstermeli, gerektiğinde birtakım fedakarlıklarda bulunmaktan kaçınmamalıdır. Yine Türk Medeni Kanunumuzun 185. Maddesinin 2. Fıkrasında işbu yükümlülükten şu şekilde bahsedilmiştir; “Eşler, bu birliğin mutluluğunu elbirliğiyle sağlamak ve çocukların bakımına, eğitim vegözetimine beraberce özen göstermekle yükümlüdürler.”
- Sadakat Gösterme
Eşlerin birbirine sadakat göstermeleri, sadık olmaları bir zorunluluk olarak Türk Medeni Kanunun 185. Maddesinin 3. Fıkrasında şu şekilde düzenlenmiştir; “Eşler birlikte yaşamak, birbirine sadık kalmak ve yardımcı olmak zorundadırlar.”
Her ne kadar sadakat denince akla ilk olarak cinsel sadakat gelmekteyse de doktrinin de kabulünde olduğu üzere sadakat, cinsel, ekonomik, duygusal, fikri unsurlar da barındırmakta olup her olay için farklı şekilde incelenmelidir. Örneğin Türk Medeni Kanun madde 161’de düzenlenen boşanma sebebi zina sadakat gösterme yükümlülüğünün ihlalinin sadece bir görünümünden ibarettir.
- Dayanışma ve Yardımcı Olma
Türk Medeni Kanunun 185. Maddesinin 3. Fıkrasında şu şekilde düzenlenmiştir; “Eşler birlikte yaşamak, birbirine sadık kalmak ve yardımcı olmak zorundadırlar.”
İşbu maddede düzenlenen yardımcı olma maddi olduğu kadar manevi bir anlam da taşımaktadır. Eşler zor zamanlardan geçtikleri dönemlerde diğer eşe manevi destek olmak zorundadır. Hastalık ya da yaşlılık durumlarında eşlerin birbirine bakması da bu kapsamdadır.
- Çocuklara Bakma ve Yetiştirme
Evlilik birliği içerisinde çocuklara bakma yükümlülüğü Türk Medeni Kanun madde 185/II’de şu şekilde anılmıştır; “Eşler, bu birliğin mutluluğunu elbirliğiyle sağlamak ve çocukların bakımına, eğitim ve gözetimine beraberce özen göstermekleyükümlüdürler.”
Bu madde uyarınca, doktrinde de kabul edildiği üzere; eşlerin çocukların korunmaları, barınmaları, eğitimleri, sevgi ihtiyaçları eşler tarafından beraberce karşılanmalı ve çocuklara beraberce ilgi, alaka gösterilmelidir.
- Giderlere Katılma
Türk Medenin Kanununun 186/III. Maddesinde bu husus şu şekilde düzenlenmiştir; “Eşler birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve malvarlıkları ile katılırlar.”
Giderlere katılma konusu oldukça tartışmaya ve uyuşmazlığa açık bir konu olması nedeniyle TMK madde 196’da düzenlendiği üzere taraflardan birinin talebi doğrultusunda hakim, ailenin geçimi için tarafların her birinin yapacağı parasal katkıyı belirleyebilmektedir.
TMK madde 196: “Eşlerden birinin istemi üzerine hâkim, ailenin geçimi için her birinin yapacağı parasal katkıyı belirler.
Eşin ev işlerini görmesi, çocuklara bakması, diğer eşin işinde karşılıksız çalışması, katkı miktarının belirlenmesinde dikkate alınır.
Bu katkılar, geçmiş bir yıl ve gelecek yıllar için istenebilir.”
- Meslek veya İş Seçiminde Özen Gösterme
Eski Medeni Kanun’da; kocanın, karısının yapacağı işe, uğraşacağı sanata izin vermeme hakkı bulunmakta iken bu hususun Anayasa 10. Maddeye yani eşitlik hakkına aykırılığı sebebiyle 4721 sayılı Türk Medeni Kanunda kaldırılmış ve şu şekilde bir düzenlemeye gidilmiştir; TMK Madde 192– “Eşlerden her biri, meslek veya iş seçiminde diğerinin iznini almak zorunda değildir. Ancak, meslek ve iş seçiminde ve bunların yürütülmesinde evlilik birliğinin huzur ve yararı göz önünde tutulur”
3) Kadının Soyadı
Kadının soyadı, Türk Medeni Kanunun 187. Maddesinde evliliğin temel sonuçlarından biri olarak düzenlenmiş olup kural kadının erkeğin soyadını almasıdır.
İşbu maddenin devamında kadının talebiyle eşinin soyadının yanında kızlık soyadını da taşıyabileceği düzenlenmiştir. Fakat doktrinde de sıkça tartışılan bir konu olarak kadının yalnızca kızlık soyadını taşımasına müsaade edilmemektedir.
4) Eşlerin Hukuki İşlemleri
- Eşlerin Serbestliği İlkesi
Eşler kendi aralarında ya da 3. Kişilerle istedikleri sözleşmeyi yapabilirler. TMK 193’te düzenlenen bu ilkeye eşlerin serbestliği ilkesi denir.
Türk Medeni Kanun madde 193: “Kanunda aksine hüküm bulunmadıkça, eşlerden her biri diğeri ve üçüncü kişilerle her türlü hukukî işlemi yapabilir.”
- Serbestlik İlkesinin İstisnaları
a) Aile konutu ile ilgili işlemler
Aile konutu mülkiyetinin eşlerden birine ait olması durumunda diğer eşin açık rızası bulunmadan başkasına devir işlemi gerçekleştirilemez ya da konutun üzerindeki haklar sınırlanamaz.
Mülkiyet hakkı bulunmayan, kiralanmış bir aile konutu olması halinde ise diğer eşin rızası olmadan kira sözleşmesi feshedilemez.
b) Tasarruf Yetkisinin Sınırlanması
Serbestlik ilkesinin istisnaların bir diğeri olan tasarruf yetkisinin sınırlanması, ailenin ekonomisinin korunması ya da mali bir yükümlülüğün gerektirdiği ölçüde mümkün olmakta ve TMK madde 199’da şu şekilde düzenlenmektedir;
“Ailenin ekonomik varlığının korunması veya evlilik birliğinden doğan malî bir yükümlülüğün yerine getirilmesi gerektirdiği ölçüde, eşlerden birinin istemi üzerine hâkim, belirleyeceği malvarlığı değerleriyle ilgili tasarrufların ancak onun rızasıyla yapılabileceğine karar verebilir.
Hâkim bu durumda gerekli önlemleri alır.
Hâkim, eşlerden birinin taşınmaz üzerinde tasarruf yetkisini kaldırırsa, re’sen durumun tapu kütüğüne şerh edilmesine karar verir.”
c) Paylı mülkiyette payın devri işlemi
Eşlerden hangisine ait olduğu anlaşılamayan mallar, ortak paylı mallar kategorisine girer. Paylı mülkiyetin gerektirdiği şekilde, eşin kendi payı üzerinde işlem yapabilmesi için diğer eşin muvafakati aranmaktadır.
d) Kefalet Sözleşmesi
Evli kişilerin kefil olabilmeleri için eş rızasına ihtiyaçları vardır. Bu durum Türk Borçlar Kanunu madde 584’te şu şekilde düzenlenmiştir;
“Eşlerden biri mahkemece verilmiş bir ayrılık kararı olmadıkça veya yasal olarak ayrı yaşama hakkı doğmadıkça, ancak diğerinin yazılı rızasıyla kefil olabilir; bu rızanın sözleşmenin kurulmasından önce ya da en geç kurulması anında verilmiş olması şarttır.
Kefalet sözleşmesinde sonradan yapılan ve kefilin sorumlu olacağı miktarın artmasına veya adi kefaletin müteselsil kefalete dönüşmesine ya da kefil yararına olan güvencelerin önemli ölçüde azalmasına sebep olmayan değişiklikler için eşin rızası gerekmez. Sözleşmesi yapabilmeleri diğer eşin rızasına bağlıdır.
Ayrılık kararı ya da yasal olarak ayrı yaşama hakkı doğmadığı sürece ancak diğer eşin rızasıyla kefil olabilir.”
B. Evlilik Birliğinin Korunması
Hakiminin Müdahalesi
Evlilik birliğinin getirdiği yükümlülüklerin yerine getirilmemesi ya da önemli konularda uyuşmazlık yaşanması durumunda taraflardan her biri hâkimin müdahalesini isteyebilmektedir.
Türk Medeni Kanun Madde 195/I: “Evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerin yerine getirilmemesi veya evlilik birliğine ilişkin önemli bir konuda uyuşmazlığa düşülmesi hâlinde, eşler ayrı ayrı veya birlikte hâkimin müdahalesini isteyebilirler.”
1. Görev ve Yetki
Hakimin müdahalesi talebinde görevli mahkeme Aile Mahkemeleri olup yetkili mahkeme ise genel yetki kuralı doğrultusunda eşlerden birinin yerleşim yeri mahkemesi ya da talepte bulunan eşin yerleşim yeri mahkemesidir.
2. Hakiminin Alacağı Önlemler
- Uyarıda bulunma ya da uzlaşmaya davet etme
TMK madde 195/II: “Hâkim, eşleri yükümlülükleri konusunda uyarır; onları uzlaştırmaya çalışır ve eşlerin ortak rızası ile uzman kişilerin yardımını isteyebilir”
- Birlikte yaşamaya ara verilmesi
TMK madde 197/I, II: “Eşlerden biri, ortak hayat sebebiyle kişiliği, ekonomik güvenliği veya ailenin huzuru ciddî biçimde tehlikeye düştüğü sürece ayrı yaşama hakkına sahiptir.
Birlikte yaşamaya ara verilmesi haklı bir sebebe dayanıyorsa hâkim, eşlerden birinin istemi üzerine birinin diğerine yapacağı parasal katkıya, konut ve ev eşyasından yararlanmaya ve eşlerin mallarının yönetimine ilişkin önlemleri alır”
- Parasal katkının belirlenmesi
TMK madde 196: “Eşlerden birinin istemi üzerine hâkim, ailenin geçimi için her birinin yapacağı parasal katkıyı belirler.
Eşin ev işlerini görmesi, çocuklara bakması, diğer eşin işinde karşılıksız çalışması, katkı miktarının belirlenmesinde dikkate alınır.
Bu katkılar, geçmiş bir yıl ve gelecek yıllar için istenebilir.”
- Borçlulara emir verme
TMK madde 198: “Eşlerden biri, birliğin giderlerine katılma yükümlülüğünü yerine getirmezse, hâkim onun borçlularına, ödemeyi tamamen veya kısmen diğer eşe yapmalarını emredebilir.”
- Tasarruf yetkisinin kısıtlanması
TMK madde 199: “Ailenin ekonomik varlığının korunması veya evlilik birliğinden doğan malî bir yükümlülüğün yerine getirilmesi gerektirdiği ölçüde, eşlerden birinin istemi üzerine hâkim, belirleyeceği malvarlığı değerleriyle ilgili tasarrufların ancak onun rızasıyla yapılabileceğine karar verebilir.
Hâkim bu durumda gerekli önlemleri alır.
Hâkim, eşlerden birinin taşınmaz üzerinde tasarruf yetkisini kaldırırsa, re’sen durumun tapu kütüğüne şerh edilmesine karar verir.”
Av. Ahmet EKİN & Stj. Av. Melike ERGÜN