Denetimli Serbestlik Nedir? Şartları Nelerdir?
Denetimli serbestlik; kişinin tutuklanması veya mahkumiyetine karar verilmiş olması sonucunda çıkar. Kişinin cezasını ceza infaz kurumu yerine toplum içinde gözetim ve denetim altında tamamlamasıdır.
Bu anlamda denetimli serbestlik, alternatif bir ceza kurumudur. Hükümlü cezasını ceza infaz kurumunda infaz ederken koşullu salıverilmesine belli bir süre kalınca tahliye edilir. Hükümlü, şartlara ve yükümlülüklerine bağlı olarak serbest bırakılır. Hükümlüye imza, seminere katılma vb. yükümlülükler yüklenir.
Kişinin ıslahı ve topluma kazandırılması amaçlanır.
5275 sayılı Kanuna göre denetimli serbestlik kural olarak 1 yıldır. Ancak 30.03.2020 tarihine kadar işlenen bazı suçlarda bu süre 3 yıldır. İlerleyen bölümlerde bu tarihe kadar işlenen suçların denetim süresi ve şartlarını ele alacağız.
Denetimli Serbestlik Şartları
Hükümlünün kesinleşmiş ceza miktarı ne olursa olsun cezaevine girmemişse denetimli serbestlikten yararlanamaz. Çünkü hükümlünün ‘’iyi halli’’ olup olmadığının tespiti şarttır. Hükümlü kapalı cezaevinden açık cezaevine geçmiş veya geçme hakkı kazandıktan sonra rapor hazırlanır. İdare ve Gözlem Kurulu tarafından hazırlanan bu rapor hükümlünün ‘’iyi halli’’ olup olmadığını değerlendirmesidir. Şartları taşıyan hükümlü denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak tahliye edilir.
Açık cezaevinde veya çocuk eğitim evinde bulunan ve koşullu salıverilmesine 1 yıl kalan hükümlüler, denetimli serbestlik uygulanarak tahliye edilir.
Bazı durumlarda denetimli serbestlik uygulaması 1 yıldan fazla uygulanır:
- 0-6 yaş grubunda çocuğu bulunan ve koşullu salıverilmesine 2 yıl veya daha az süre kalan kadınlar denetimli serbestlikten yararlanabilir. Denetimli serbestlik süreleri 2 yıla kadar çıkmaktadır.
- Maruz kaldıkları ağır bir hastalık, engellilik veya kocama nedeniyle hayatlarını yalnız idame ettiremeyen ve koşullu salıverilmesine üç yıl veya daha az süre kalan hükümlüler, diğer şartları da taşımaları halinde denetimli serbestlikten yararlanabilirler. Denetim süresi 3 yıla kadar çıkmaktadır.
Ağır hastalık, engellilik veya kocama hali, Adli Tıp Kurumundan alınan veya Adalet Bakanlığınca Belirlenen tam teşekküllü hastanelerin sağlık kurullarınca düzenlenip Adli Tıp Kurumunca onaylanan bir raporla belgelendirilmelidir.
Bu tedbirin uygulanmasına hazırlanan değerlendirme raporu dikkate alınarak, hükmün infazına ilişkin işlemleri yapan Cumhuriyet Başsavcılığının bulunduğu yer infaz hakimi tarafından karar verilir.
Bu tedbirden her hükümlü doğrudan yararlanamaz. Suçun niteliği, cezanın miktarı, hükümlünün kişiliğine göre farklılık gösterir.
Hükümlünün denetimli serbestlik uygulamasından yararlanabilmesi için bazı şartların oluşması gerekir. Bunlar:
Hükümlünün Koşullu Salıverilmesine Bir Yıl veya Daha Az Süre Kalması
Hükümlü, koşullu salıverilmesine bir yıl kaldığı zaman denetimli serbestlikten yararlanabilir. Koşullu salıverilme süresi ise her suç için ayrı ayrı belirlenir.
Örneğin adam öldürme suçundan 15 yıl hapis cezası alan kişinin 2/3 oranda cezaevinde kalması gerekir. Yani hükümlünün koşullu salıverilmesi için cezaevinde 10 yıl kalması gerekir. Denetimli serbestlik uygulandığında ise hükümlü 9 yılda, yani 1 yıl erken tahliye edilmiş olur.
Denetimli Serbestlikten Yararlanmak İsteyen Hükümlünün Açık Cezaevine Geçmesi Şartı
Hükümlünün denetimli serbestlikten yararlanabilmesi için açık cezaevine geçiş hakkı elde etmiş olması gerekir.
Cezası toplam 10 yıla kadar olan hükümlüler 1 ayını kapalı cezaevinde geçirdiği takdirde açık cezaevine geçme hakkı kazanır.
Cezası 10 yıldan fazla olan hükümlüler de cezasının 1/10’unu kapalı cezaevinde geçirdikleri ve koşullu salıverme şartlarını taşıdıkları takdirde açık cezaevine geçme hakkı kazanırlar.
Hükümlünün İyi Halli Olması Şartı
Hükümlünün denetimli serbestlikten yararlanabilmesi için ‘’iyi halli” olması gerekir. Bu da İdare ve Gözlem Kurulu tarafından hazırlanan değerlendirme raporuyla belirlenir. Hükümlü bu rapora karşı ceza infaz hakimliğine itiraz/şikayet yoluna başvurabilir.
Denetimli serbestlik uygulanmaya başladıktan sonra “iyi halli olma” şartı ortadan kalkar. Hükümlünün sadece denetimli serbestlik tedbiri programına ve yükümlülüklerine uyması yeterlidir.
Hükümlünün Denetimli Serbestlikten Yararlanma Talebi
Denetimli serbestlik ancak hükümlünün talebiyle uygulanabilir. Bu tedbir kendiliğinden uygulanmaz. Hükümlü cezaevindeyken talepte bulunur ve gerekli işlemler başlar.
Hükümlü talebini infaz hakimliğine bildirdiğinde infaz hakimi en kısa sürede karar vermek zorundadır.
Denetimli Serbestlik Türleri Nelerdir?
Denetimli serbestlik uygulamasının en yaygın türü cezaların infazı sırasında uygulanandır. Burada kesinleşmiş cezanın infazı parçası halindedir. Bunun yanı sıra bu tedbir soruşturma veya kovuşturma aşamalarında da farklı nedenlerle uygulanabilir.
Denetimli serbestlik uygulanan diğer haller şunlardır:
- Adli kontrol tedbiri (CMK m.109/3 – ÇKK m.20)
- Kısa süreli hapis cezasına seçenek yaptırımlar (TCK m. 50/1-c, d, e, f)
- Hapis cezasının ertelenmesi halinde verilen yükümlülükler (TCK m.51/4-a, b, c ve m.51/5
- Belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılma (TCK m.53/5 ve m.6)
- Tedavi ve/veya denetimli serbestlik (TCK m.191/3)
- Hükmün açıklanmasının geri bırakılması (CMK m.231/5)
- Koşullu salıverilme sonrası denetimli serbestlik (CGTİK m.107/7, 8, 9)
- Etkin pişmanlık (TCK m.221/5)
- Hapis cezasının konutta infazı (CGTİK m.110/2)
- Mükerrirlere ve bazı suç faillerine özgü infaz rejimi ve denetimli serbestlik (CGTİHK m.108/4, 6, 9)
- Adli para cezasına karşılık kamuya yararlı bir işte çalıştırılma (CGTİHK m.106/3)
- Çocuğun denetim altına alınması (ÇKK m.5, m.36)
Denetimli Serbestlik Kapsamında Uygulanan Yükümlülükler
Denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak üzere cezasının infazına karar verilen hükümlüden koşullu salıverilme tarihine kadar aşağıdaki yükümlülüklerden bir veya daha fazlasının uygulanmasına karar verilebilir. Bunlar:
- Kamuya yararlı bir işte ücretsiz olarak çalıştırılması,
- Bir konut veya bölgede denetim ve gözetim altında bulundurulması,
- Belirlenen yer veya bölgelere gitmemesi,
- Belirlenen programlara katılması.
Bu yükümlülüklerin hangisi veya hangileri olacağına Denetimli serbestlik Müdürlüğü karar verir. Yükümlü yerleşim yeri adresini değiştirirse yeni adresini müdürlüğe bildirmekle yükümlüdür.
Yeni adresin bildirilmemesi ve adres kayıt sisteminden tespit edilememesi halinde eski adrese yapılan tebligat geçerli sayılır.
Denetimli Serbestliğe Uymama/İhlal
Hükümlü, kurallara uyacağını taahhüt ettiği için tahliye edilir. Denetimli serbestlik uygulamasını ihlal edilirse hükümlü tekrar açık cezaevine girer.
Denetimli serbestlik müdürlüğü bu konuda talepte bulunur. Böylece denetimli serbestlik müdürlüğünün bulunduğu yer infaz hakimi tarafından karar verilir. Bu karar hükümlünün koşullu salıverme tarihine kadar olan cezasının infazının açık cezaevinde tamamlanması hakkındadır.
Denetimli serbestlik birçok farklı şekilde ihlal edilebilir. Aşağıdaki şartlara uymayan hükümlü ihlal etmiş sayılır. Bunlar:
Tahliye Olduktan Sonra Beş Gün İçinde Başvurma Şartının İhlali
Hükümlü tahliye olduktan sonra beş gün içinde Denetimli serbestlik Müdürlüğü’ne başvurmak zorundadır. Bu kurala uymama ihlal sayılır.
Denetimli serbestlik ihlal edildiğinde hükümlü yararlandığı şartlı tahliye hakkını kaybeder. Böylece tekrar açık cezaevine alınır. Müracaat için gereken süre, hükümlünün ceza infaz kurumundan ayrılışını takip eden günden itibaren başlar.
Hükümlünün Denetimli serbestlik Programına ve Yükümlülüklere Uymamada Israr Etmesi
Hükümlü belirlenen programa devam etmek ve yükümlülüklere uymak zorundadır. Aksi takdirde ihlal etmiş sayılır, kaydı kapatılarak açık cezaevine alınır. Uygulamada iki kez bu ihlalin yapılmış olması ısrar anlamına gelmektedir.
Yükümlünün uyarılmasının ardından ikinci ihlalin tespiti halinde infaza son verilerek kayıt kapanır. Açık cezaevine infaz için gönderilir.
Hükümlünün Denetimli serbestlik Yasasından Yararlanma Talebinden Vazgeçmesi
Hükümlü denetimli serbestlikten yararlanarak tahliye olduktan sonra bundan vazgeçebilir. Talepte bulunmasıyla açık cezaevine geri gönderilir.
Denetimli Serbestlik Tedbirinin İhlalinin Sonuçları
Denetimli serbestliğe uymama hükümlünün daha ağır sonuçlarla karşılaşmasına neden olabilir. Prensip olarak ihlal eden hükümlü açık cezaevine alınır. Hükümlünün denetimli serbestlik tedbiri kapsamında dışarda geçirdiği süreler cezasından indirilir. Yani cezaevinde geçirilmiş sayılır.
Hükümlüler en fazla imza ihlali yapmaktadır. İmza yükümlülüğü oldukça önemlidir. İki defa ihlalin yapılması halinde denetimli serbestlik kararı geri alınır.
Hükümlünün tahliye olduktan sonra beş gün içinde Denetimli serbestlik Müdürlüğü’ne başvuru zorunluluğu vardır. Hükümlü bu sürenin bitiminden itibaren iki gün içinde başvuru yapmazsa hakkında TCK m. 292 gereği “hükümlü ve tutuklunun kaçması” olarak soruşturma başlatılır. Aynı durum, kapalı cezaevine iade kararı verilip de iki gün içinde en yakın Cumhuriyet Başsavcılığına müracaat yapmayan hükümlüler için de geçerlidir.
Denetimli Serbestlik Uygulanırken Hükümlünün Suç İşlemesi
Hükümlü hakkında denetimli serbestlik tedbiri uygulanmaya başladıktan sonra işlediği iddia olunan ve cezasının alt sırını 1 yıl veya daha fazla hapis cezasını gerektiren kasıtlı bir suçtan dolayı kamu davası açılmış olması halinde, Denetimli serbestlik Müdürlüğü’nün talebiyle infaz hakimi tarafından, hükümlünün açık cezaevine gönderilmesine karar verilebilir.
Kovuşturma sonucunda beraat, ceza verilmesine yer olmadığı, davanın reddi veya düşme kararı verilmesi halinde; denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına devam edilmesine karar verilebilir. Bu karar infaz hakimi tarafından verilir. (5275 sayılı kanun m. 105/A-7)
Yargıtay 1. Ceza Dairesi, 2021/9940 E. , 2021/11582 K. , 30.06.2021 K.T. Hükümlünün kamu davasının açıldığı tarihe kadar denetimli serbestlik uygulanmak suretiyle cezasını infaz ettiği dikkate alındığında, Mahkemesince 5275 sayılı Kanun’un 105/A-7 maddesi uyarınca yeni suça ilişkin iddianamenin kabul edilerek kamu davasının açıldığı tarih olan 01/09/2020 tarihi ile koşullu salıverilme tarihi olan 23/02/2021 tarihine kadar sürenin açık ceza infaz kurumunda çektirilmesine karar verilmesi gerektiği gözetilmelidir. |
Yargıtay 1. Ceza Dairesi, 2021/11580 E. , 2021/13526 K. , 22.10.21 K.T. 5275 sayılı Kanun’un yukarıda belirtilen 105/A-7. maddesi gereğince, denetimli serbestlik tedbiri uygulanmaya başlandıktan sonra hükümlünün işlediği iddia olunan ve cezasının alt sınırı bir yıl veya daha fazla hapis cezasını gerektiren kasıtlı bir suçtan dolayı kamu davası açılmış olması hâlinde, denetimli serbestlik müdürlüğünün talebi üzerine infaz hâkimi tarafından, hükümlünün açık ceza infaz kurumuna gönderilmesine karar verilebileceği, ancak somut olayda hükümlü tarafından 11/12/2020 tarihinde işlediği iddia edilen uyuşturucu madde bulundurma ve kullanma suçuna ilişkin olarak soruşturma başlatıldığının belirtilmesi ve atılı eyleme ilişkin olarak kamu davası açıldığına ilişkin bir bilgi veya belgenin dosya kapsamında bulunmaması karşısında infaz hakimliği tarafından anılan düzenleme uyarınca hükümlünün açık ceza infaz kurumuna gönderilmesine karar verilemez. |
Denetimli Serbestlik ve Adli Para Cezası
Adli para cezası ödenmediği takdirde hükümlü önce kamuya yararlı işte çalıştırılmaya davet edilir. Bu şart hükümlü tarafından yerine getirilmezse adli para cezası hapis cezasına çevrilir. Böyle olursa hükümlü hakkında denetimli serbestlik tedbiri uygulanmaz.
Denetimli serbestlik tedbiri sadece mahkeme tarafından verilen doğrudan hapis cezalarına uygulanır. Bu yüzden adli para cezaları için koşullu salıverme biçimi olan denetimli serbestlik uygulanmaz.
Denetimli Serbestlik Tedbiri ve Elektronik Kelepçe Takılması
Denetimli serbestlik tedbiri uygulanan kişilere elektronik kelepçe de takılabilir. Hükümlüye ait evde veya evin çevresinde hareket edebileceği bölgeler belirlendikten sonra hükümlünün ayağına kelepçe takılır.
Kelepçede alarm sistemi vardır. Kelepçenin açılması veya belirlenen bölgelerden dışarı çıkılması durumunda kelepçe alarm verir. Bu durum denetimli serbestlik tedbirinin ihlal edilmesi anlamına gelir. Bu yükümlülüğünü ihlal eden kişi cezasını cezaevinde infaz edecektir.
Denetimli Serbestlik Tedbiri ve Suçta Tekerrür
Tekerrür, ilk işlediği suçu kesinleşen hükümlünün belirli bir süre sonra ikinci bir suç işlemesidir. İkinci suça tekerrür hükümleri uygulanarak koşullu salıverme tarihi hesaplanır.
İkinci suç kesinleştikten sonra üçüncü bir suçun işlenmesi halinde “ikinci kez tekerrür” söz konusu olur.
Tekerrür hükümleri açısından ilk kez tekerrür hükümleri uygulanan kişi denetimli serbestlik tedbirinden yararlanabilir. Hükümlüye “ikinci kez tekerrür” uygulanmışsa koşullu salıvermeden yararlanamayacağı gibi denetimli serbestlik hükümlerinden de yararlanamaz.
Denetimli Serbestlik Tedbiri Kararının Değiştirilmesi, Durdurulması veya Kaldırılması
Bazı hallerde denetimli serbestlik kararının değiştirilmesi, kaldırılması veya uygun olan başka bir karar verilmesi talep edilebilir. Bu haller şunlardır:
- Yükümlünün elinde olmayan nedenlerle yerine getirilememesi,
- İnfazının mümkün olmaması,
- Yükümlünün tutuklanması, hapis cezasının infazına başlanması veya askere alınması nedeniyle infazının imkânsız hale gelmesi,
- 5395 sayılı Kanunun 40 ıncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tedbirden beklenen yararın elde edilmesi,
- Hapis cezasından daha ağır sonuçlar doğurması durumunda kanunda aksine bir düzenleme yoksa vaka sorumlusunun önerisi üzerine komisyon tarafından ilgili yargı merciinden denetimli serbestlik kararının değiştirilmesi, kaldırılması veya uygun olan başka karar verilmesi talep edilebilir.
Denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak cezanın infazına veya koşullu salıverilmede denetimli serbestlik müdürlüğünce belirlenecek yükümlülüklere tabi tutulmasına karar verilen hükümlüler hakkında belirlenen yükümlülüklerin değiştirilmesine komisyon tarafından karar verilir.
Denetimli serbestlik yükümlünün işlediği bir suç nedeniyle; tutuklanması veya mahkûm olduğu hapis cezasının infazına başlanması ya da askere alınması durumunda yargı mercii tarafından aksine bir hüküm de verilmez ise yükümlülüğün yerine getirilmesi durdurulur. Yükümlü, denetim süresi içerisinde serbest bırakılır veya askerlik hizmeti sona ererse yükümlülüğün yerine getirilmesine devam edilir.
Denetim süresinin sonunda yükümlünün mahpusluk halinin veya askerlik durumunun devam etmesi durumunda dosya kapatılarak Cumhuriyet başsavcılığı aracılığıyla ilgili yargı merciine gönderilir.
Ceza infaz kurumunda veya askerlikte geçirilen süreler denetim süresinden sayılır. Bu süre içinde rehberlik kapsamında verilen yükümlülüğün yerine getirilmesinde yargı merciine verilecek raporlar ceza infaz kurumu ile iş birliği içerisinde hazırlanır. Hâkime gönderilecek rapora esas olmak üzere üç ayda bir kişinin gelişimi ve davranışları hakkında ceza infaz kurumu idaresinden bilgi istenir.
Denetimli serbestlik Uygulamasında İtiraz ve Şikâyetler
Hakkında denetimli serbestlik hükümleri uygulanan hükümlüler ile kanuni temsilcileri, infaz hizmetlerinin yürütülmesi sırasında müdürlükçe hazırlanan denetim planları ve raporları ile müdürlükçe yapılan uyarılar gibi işlem ve eylemlerin Kanun ve bu Yönetmelik ile ilgili diğer mevzuata aykırı olduğu gerekçesiyle müdürlüğe itirazda ya da infaz hâkimliğine şikâyette bulunabilirler.
Yükümlü, hakkındaki işlem ve eylemleri öğrendiği tarihten itibaren on beş gün, her halde işlem ve eylemlerin yapıldığı tarihten itibaren otuz gün içinde şikâyet yoluyla infaz hâkimliğine başvurabilir.
Şikâyet, dilekçe ile doğrudan infaz hâkimliğine yapılabileceği gibi; Cumhuriyet başsavcılığı veya denetimli serbestlik müdürlüğü aracılığıyla da yapılabilir. Doğrudan infaz hâkimliğine yapılmayan başvurular hemen ve en geç üç gün içinde infaz hâkimliğine gönderilir. Sözlü yapılan şikâyet, tutanağa bağlanır ve tutanağın bir sureti başvurana verilir.
Şikâyet yoluna başvurulması, yapılan işlem veya faaliyetin yerine getirilmesini durdurmaz. Ancak infaz hâkimi giderilmesi güç veya imkânsız sonuçların doğması ve işlem veya faaliyetin açıkça hukuka aykırı olması koşullarının birlikte gerçekleşmesi durumunda işlem veya faaliyetin ertelenmesine veya durdurulmasına karar verebilir.
Müdürlük işlemlerine karşı yapılan itirazlar komisyon tarafından, koruma kurulu kararlarına karşı itirazlar koruma kurulu tarafından incelenerek sonuçlandırılır. Kararlara karşı infaz hâkimliğine şikâyette bulunulabilir. Müdürlük işlemlerine ve koruma kurulu kararlarına yapılan itirazlar şikâyetteki usullere tabidir.
Yükümlüyle ilgili birinci fıkra kapsamında yapılan karar ve işlemlere ilişkin yazışmalarda veya belgelerde, yükümlülerin şikâyet ve itiraz hakkı ile süresi açıkça belirtilir.
Av. Ahmet EKİN