Medeni Usul Hukuku

Dava Sırasındaki Özel Durumlar 

Dava süreçlerinde, her davanın kendine özgü koşulları ve hukuki özellikleri bulunabilir. Tarafların durumu, mahkemenin yetkisi veya delil sunma gibi unsurlar, sürecin gidişatını etkileyebilecek özel durumlar yaratabilir.

Bu tür durumlar, yargılamanın adil ve etkin bir şekilde yürütülmesi açısından önemli olup, belirli yasal düzenlemelere tabi tutulmuştur. Dava sırasında karşılaşılabilecek özel durumlar ve bunların hukuki sonuçları hakkında bilgi sahibi olmak, tarafların hak ve yükümlülüklerini daha iyi anlamalarını sağlar.

Davanın Islahı

Taraflardan birisinin davada yapmış olduğu usul işlemini kısmen veya tamamen düzeltmesidir. Aynı davada, taraflar ancak bir kez ıslah yoluna başvurabilir. Tahkikat aşaması sona erinceye kadar ıslah mümkündür.

Islah yazılı olarak veya mahkemede sözlü olarak yapılabilir. ) Islah eden taraf, ıslah sebebiyle geçersiz hâle gelen işlemler için yapılan yargılama giderleri ile karşı tarafın uğradığı ve uğrayabileceği zararları karşılamak üzere hâkimin takdir edeceği teminatı, bir hafta içinde, mahkeme veznesine yatırmak zorundadır.

Aksi hâlde, ıslah yapılmamış sayılır. Karşı tarafın zararının kesin olarak tespit edilmesinden sonra, mahkeme veznesine yatırılan miktar eksikse tamamlattırılır, fazla ise iade edilir. (HMK m. 178)

Islah Yoluyla Yapılacak İşlemler

Islah yoluyla yapılacak işlemler aşağıda sayılmıştır:

  • Dava konusu artırılabilir,
  • Dava konusu değiştirilebilir,
  • Dava değiştirilebilir,
  • Dava nedenleri değiştirilebilir,
  • Kanıtları hasreden taraf yeni delil sunabilir.

Islah, bunu yapan tarafın teşmil edeceği noktadan itibaren, bütün usul işlemlerinin yapılmamış sayılması sonucunu doğurur.

Ancak ikrar, tanık ifadeleri, bilirkişi rapor ve beyanları, keşif ve isticvap tutanakları, yerine getirilmiş olan veya henüz yerine getirilmemiş olmakla beraber, karşı tarafın yerine getireceğini ıslahtan önce bildirmiş olması koşuluyla, yeminin teklifi, reddi veya iadesi ıslah ile geçersiz kılınamaz.

Şu kadar ki, ıslahtan sonra yapılacak tahkikat sonucuna göre, bu işlemlerin göz önünde tutulması gerekmiyorsa, bunlar da yapılmamış sayılır.

Islah Yoluyla Yapılacak İşlemler

Islah Yoluyla Yapılamayacak İşlemler

Islah yoluyla yapılamayacak işlemler aşağıda sayılmıştır:

  • Islah ile ikinci tanık listesi verilemez.
  • Islah ile cevap dilekçesinde ileri sürülmeyen ilk itirazlar ileri sürülemez. 

Davasını tamamen ıslah ettiğini bildiren taraf, bu bildirimden itibaren bir hafta içinde yeni bir dava dilekçesi vermek zorundadır. Aksi hâlde, ıslah hakkı kullanılmış sayılır ve ıslah hiç yapılmamış gibi davaya devam edilir. Kısmen ıslaha başvuran tarafa, ıslah ettiği usul işlemini yapması için bir haftalık süre verilir. Bu süre içinde ıslah edilen işlem yapılmazsa, ıslah hiç yapılmamış gibi davaya devam edilir.

Davaların Birleştirilmesi Ve Ayrılması

İki ayrı mahkemede açılan davaların aralarında bağlantı bulunması sebebiyle tek bir esas üzerinden yürütülmesine davaların birleştirilmesi ile mümkündür. Davaların birleştirilmesi ihtiyaridir. 

Davaların ayrılması, tahkikat aşamaları tek bir esas üzerinden ortaklaşa yürütülen davaların, yeni bir esas kaydı üzerinden ayrı ayrı görülmesidir. Mahkeme, yargılamanın iyi bir şekilde yürütülmesini sağlamak için, birlikte açılmış veya sonradan birleştirilmiş davaların ayrılmasına, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden karar verebilir. Bu durumda mahkeme, ayrılmasına karar verilen davalara bakmaya devam eder. (HMK m. 167)

Davadaki Ara Sorunlar 

Dava sürecinde ana konunun yanı sıra ortaya çıkan ara sorunlar, davanın seyrini etkileyebilir. Bu tür sorunlar, mahkeme tarafından çözüme kavuşturularak davanın esasına geçilmesine olanak tanır.

Ön Sorun 

Görülmekte olan davada, davaya devam edilebilmesi için çözüme kavuşturulması gereken sorunlara ön sorun denir.

Hâkim, taraflardan birinin ileri sürdüğü ön sorunu incelemeye değer bulursa, belirleyeceği süre içinde, varsa delilleriyle birlikte cevabını bildirmesi için diğer tarafa tefhim veya tebliğ eder. Ön sorun hakkında iki taraf arasında uyuşmazlık varsa, hâkim gerekirse tarafları davet edip dinledikten sonra kararını verir. 

Bekletici Sorun 

Görülmekte olan davanın çözüme kavuşması diğer mahkemelerde görülen davanın veya davaların sonuçlarına bağlı ise hakim bekletici mesele kararı alır.

Bir davada hüküm verilebilmesi, başka bir davaya, idari makamın tespitine yahut dava konusuyla ilgili bir hukuki ilişkinin mevcut olup olmadığına kısmen veya tamamen bağlı ise mahkemece o davanın sonuçlanmasına veya idari makamın kararına kadar yargılama bekletilebilir.

Bir davanın incelenmesi ve sonuçlandırılması başka bir davanın veya idari makamın çözümüne bağlı ise mahkeme, ilgili tarafa görevli mahkemeye veya idari makama başvurması için uygun bir süre verir. Bu süre içinde görevli mahkemeye veya idari makama başvurulmadığı takdirde, ilgili taraf bu husustaki iddiasından vazgeçmiş sayılarak esas dava hakkında karar verilir.

İstinabe 

Doğrudanlık ilkesinin istisnası olan istinabe mahkemeler arasındaki yardımlaşmayı ifade eder. Yani yargı çevresi dışında yapılması gereken iş için o yer mahkemesinden istenen hukuki yardım talebidir.

İstinabe talebinde bulunabilmek için şu üç koşulun bulunması gerekir: 

  • İstenilen iş ya da işlemin yardım istenen mahkemenin yargı çevresine girmesi
  • İstemin yazılı olması 
  • İstemde bulunulan mahkeme yardım talebini yerine getirmek zorundadır.

Dosyanın İşlemden Kaldırılması 

Yasal nedenler gerçekleşmesi durumunda ilgili tarafından yenileme isteminde bulununcaya kadar yargıcın derdest davaya bakmamasıdır.

Kaldırmayı gerektiren durumlar aşağıda sayılmıştır:

  • Tarafların duruşmaya gelmemesi,
  • Davayı takip etmeme,
  • Duruşma gününün belirlenmesi için başvuruda bulunmama,
  • Eksik harcın yatırılmaması.

Dosyanın İşlemden Kaldırılması 

Davanın Açılmammış Sayılması 

Yasal nedenlerin oluşması durumunda bir davanın açılmasıyla doğan hukuksal sonuçların ortadan kaldırılmasına davanın açılmamış sayılması denir.

Açılmamış sayılmayı gerektiren durumlar şunlardır:

  • Görevsizlik veya yetkisizlik kararından sonra görevli ve yetkili mahkemeye başvurmama, 
  • Temsil veya izin belgelerinin süresi içerisinde verilmemesi,
  • Vekaletnamenin süresi içerisinde verilmemesi,
  • Dava dilekçesindeki eksikliğin giderilmemesi,
  • Davanın geri alınması,
  • Davanın süresinde yenilenmemesi veya yenilendikten sonra takipsiz bırakılmasıdır.

Av. Ahmet EKİN & Stj. Av. Mehmet Uğur DUDAKLI

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu