Ceza Muhakemesinin Özneleri
Ceza muhakemesi makamları üçe ayrılmakta olup bunlar iddia, savunma ve yargılamadır.
İddia Makamı
İddia makamı, şüpheli ve sanığın suç işlediği, dolayısıyla cezalandırılması ya da güvenlik tedbirini gerekli gören muhakeme makamıdır.
İddia makamı, bireysel iddia ve kamusal iddia olmak üzere ikiye ayrılır. Kamusal iddia makamı, kural olarak Cumhuriyet savcılığıdır. Bireysel iddia makamı ise katılandır. Savcı, ceza muhakemesinde iddia makamını işgal eden ve cezai uyuşmazlığı yargılama makamının önüne taşıyan kişidir.
Savcı
Ceza muhakemesinde iddia makamını temsil eden savcı, uyuşmazlığın iddianame aracılığıyla yargı organına sunulmasını sağlamaktadır. Savcının en önemli görevi ise kendisine gelen şikayet veya ihbarları soruşturarak kovuşturmaya gerek olup olmadığını belirleyerek iddianame hazırlamaktır.
Savcının Görev ve Yetkileri
Savcının görev ve yetkileri şu şekilde sayılabilir:
Suçun Öğrenilmesi Üzerine Soruşturma Sürecini Yürütme
CMK m.160’a göre cumhuriyet savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar.
İddianame Düzenleyerek Kamu Davasını Takip Etme
Yürütülen soruşturma neticesinde suçun işlendiği yönünde şüphenin oluşması halinde savcılık makamınca iddianame düzenlenerek kamu davası açılacaktır.
Yasa Yollarına Başvurma
Kovuşturma neticesinde verilen hükümde hukuka aykırılık olduğunu öngören savcı, bu karara karşı kanun yollarına başvurabilir. Bu başvuru sanığın lehine veya aleyhine olabilir.
Bazı Hukuk Davaları İçin Başvuruda Bulunma
Savcının asıl görevi ceza muhakemesi alanında olsa da bazı hukuk davalarının açılması hususunda da görevleri bulunmaktadır.
Savcı tarafından açılabilecek dava ve başvurulabilecek yollar şu şekildedir:
- Derneğin feshi davası
- Vakfın dağıtılması başvurusu
- Evliliğin mutlak butlanı davası
- Soy bağının kurulmasına itiraz
- Tanımanın iptali davası
- Babalık davasına katılma
- Evlat edinmenin kaldırılması
- Yaş ve diğer nüfus kayıtlarını düzeltme davası
Cezanın İnfazı
Kesinleşen mahkeme kararlarının yerine getirilmesi ile ilgili işlemleri yapmak savcının görevlerindendir.
Katılan
Suç ile ilgisi bulunan kişinin açılan kamu davasına katılması neticesinde bu kişi katılan sıfatı ile iddia makamının yanında yer alır.
Davaya Katılmanın Şartları
Katılan sıfatının kazanılması için şu şartlar aranır:
- Görülmekte olan bir davanın olması gerekir.
- Tahkikat sona ermemiş olmalıdır.
- Davaya katılmak isteyen kişinin davanın tarafı olmaması gerekir.
- Müdahil, taraf ve dava ehliyetine sahip olmalıdır.
- Müdahilin, davaya katılmasında hukuksal yararı bulunmalıdır.
Katılanın Hakları
Katılanın hakları CMK m.239 ile düzenlenmiştir. Buna göre;
- Katılan, Cumhuriyet savcısına bağlı olmaksızın kanun yollarına başvurabilir.
- Mağdur veya suçtan zarar gören davaya katıldığında, cinsel saldırı suçu ile alt sınırı beş yıldan fazla hapis cezasını gerektiren suçlarda, baro tarafından kendisine avukat görevlendirilmesini isteyebilir.
Katılanın katıldığı davayı takip etme zorunluluğu yoktur. Katılmadan önce verilmiş olan kararlar katılana tebliğ edilmez.
Savunma Makamı
Savunma, iddia makamının savlarını çürütmek amacıyla yapılmaktadır. Savunma; bireysel ve kamusal savunma olarak ikiye ayrılır. Bireysel savunma; şüpheli veya sanığın temsilcisi, kamusal savunma ise müdafi aracılığıyla yapılmaktadır.
Bireysel Savunma
Bireysel savunma, sanığın ya da şüphelinin kendisini bizzat ya da temsilci aracılığı ile savunmasıdır.
Sanık
Sanık, suçlanan kişidir. Sanıklık, şüpheli hakkında iddianame kabul edildiğinde başlar ve hüküm kesinleştiğinde sona erer.
Sanık, kovuşturma süresince suç şüphesiyle yargılanır ve hüküm kesinleşene kadar sanık olarak kalır. Sanık sıfatına sahip olabilmek için sanığın gerçek kişi olması, kimliğinin belirli olması ve hakkında düzenlenen iddianamenin kabul edilmiş olması gerekmektedir.
Sanığın Hakları Nelerdir?
Sanığın hakları şu şekildedir:
- Hakkındaki suçlamaları öğrenme hakkı,
- Savunma hakkı,
- Susma hakkı,
- Adil yargılanma hakkı,
- Suçsuzluk karinesinden yararlanma hakkı.
Sanığın Ödevleri Nelerdir?
Sanığın ödevleri şu şekildedir:
- Sanığın mahkeme huzurunda hazır bulunma ödevi,
- Hakkında verilen kararlara boyun eğme ödevi,
- Kimliği hakkında doğru beyanda bulunma ödevi.
Kamusal Savunma
Müdafi, şüpheli veya sanığın muhakemenin farklı aşamalarında savunmasını yapan avukattır. Müdafi olma koşulları şu şekilde sayılabilir:
- Avukatlık yapabilme yetkisine sahip olmak gerekmektedir.
- Davaya bakmaktan yasaklı olmamak gerekir.
- Aynı muhakemede daha önce hakim, savcı, sanık, tanık sıfatıyla yer almamak gerekmektedir.
- Yararları çatışan kişilerin avukatlığını üstlenmemek gerekir.
Müdafilik Sistemleri
Müdafi atanmasının sanık ya da şüpheliye bırakılması hali ihtiyari müdafiliktir. Rızasına bırakılmaması halinde ise zorunlu müdafilikten bahsedilir.
Şüpheli ya da sanık yargılamanın tüm aşamalarından bir ya da birden çok müdafinin yardımından faydalanabilmektedir. Ancak soruşturma evresinde ifade almada ise en fazla üç avukat hazır bulunabilir.
Zorunlu Müdafilik Sisteminin Uygulandığı Haller
- Şüpheli veya sanık 18 yaşını doldurmamışsa,
- Şüpheli veya sanık sağır veya dilsizse,
- Şüpheli veya sanık kendini savunmayacak derecede malulse,
- Alt sınırı beş yıldan fazla hapis cezasını gerektiren suçlardan dolayı yapılan soruşturma ve kovuşturmada zorunlu müdafilik mevcuttur.
- Tutuklama istenildiğinde, şüpheli veya sanık, kendisinin seçeceği veya baro tarafından görevlendirilecek bir müdafiin yardımından yararlanır.
- Davranışları nedeniyle, hazır bulunmasının duruşmanın düzenli olarak yürütülmesini tehlikeye sokacağı anlaşıldığında sanık, duruşma salonundan çıkarılır. Mahkeme, sanığın duruşmada hazır bulunmasını dosyanın durumuna göre savunması bakımından zorunlu görmezse, oturumu yokluğunda sürdürür ve bitirir. Ancak, sanığın müdafii yoksa, mahkeme barodan bir müdafi görevlendirilmesini ister.
Müdafinin Yetkileri Nelerdir?
Müdafi, şüpheli veya sanığa hukuki yardımda bulunan avukattır. 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’na göre, müdafiin aşağıdaki yetkileri vardır:
Müdafi, soruşturma ve kovuşturma evrelerinin her aşamasında dosya içeriğini inceleyebilir ve istediği belgelerin bir örneğini harçsız olarak alabilir. Ancak, soruşturmanın amacını tehlikeye düşürebilecek durumlarda bu yetki, hakim kararıyla kısıtlanabilir.
Müdafi, şüpheli veya sanığın ifade alma veya sorgu süresince yanında bulunabilir ve duruşma disiplinine uygun olarak sanığa, katılana, tanıklara, bilirkişilere ve diğer kişilere doğrudan soru yöneltebilir.
Müdafi, şüpheli veya sanıkla her zaman ve konuşulanları başkalarının duyamayacağı bir ortamda görüşebilir. Bu kişilerin müdafi ile yazışmaları denetime tabi tutulamaz. Ancak, bazı ağır suçlar bakımından, görüşme yetkisi hakim kararıyla 24 saat süreyle kısıtlanabilir.
Müdafi, şüpheli veya sanığın lehine veya aleyhine olan kararlara karşı kanun yollarına başvurabilir.
Yargılama Makamı
Yargılama makamı önüne getirilen uyuşmazlık hakkında karar veren makamdır.
Hakim
Hakim hukuki uyuşmazlıkları çözen bağımsız ve tarafsız kamu görevlisidir.
Hakimin Davaya Bakamayacağı Haller
Hakimin davaya bakamayacağı haller, hakimin tarafsızlığını ya da yargılamanın adil olmasını etkileyebilecek durumlardır. Bu haller, Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 22. maddesinde sınırlı olarak sayılmaktadır.
Bu maddeye göre, hakim aşağıdaki hallerde davaya bakamaz:
- Suçtan kendisi zarar görmüşse,
- Sonradan kalksa bile şüpheli, sanık veya mağdur ile aralarında evlilik, vesayet veya kayyımlık ilişkisi bulunmuşsa,
- Şüpheli, sanık veya mağdurun kan veya kayın hısımlığından üstsoy veya altsoyundan biri ise,
- Şüpheli, sanık veya mağdur ile aralarında evlat edinme bağlantısı varsa,
- Şüpheli, sanık veya mağdur ile aralarında üçüncü derece dahil kan hısımlığı varsa,
- Evlilik sona ermiş olsa bile, şüpheli, sanık veya mağdur ile aralarında ikinci derece dahil kayın hısımlığı varsa,
- Aynı davada Cumhuriyet savcılığı, adli kolluk görevi, şüpheli veya sanık müdafiliği veya mağdur vekilliği yapmışsa,
- Aynı davada tanık veya bilirkişi sıfatıyla dinlenmişse.
Hakimin davaya bakamayacağı haller, yargılamanın her aşamasında geçerlidir ve talep olmasa bile hakim çekinmek zorundadır. Aksi takdirde, hakim tarafından yapılan işlemler iptal edilebilir.
Hakimin Reddi
Hakimin reddi, bir davada hakimin tarafsızlığını şüpheye düşürecek bir durumun varlığı halinde, tarafların hakimin reddini talep etmesi veya hakimin kendiliğinden çekilmesi işlemidir. Hakimin reddi usulü, CMK 22-31. maddeleri arasında düzenlenmiştir.
Hakimin reddi talebi, reddi istenilen hakimin mensubu olduğu mahkemeye dilekçeyle veya tutanakla yapılır. Hakimin reddi talebinin süresi, ret sebebinin öğrenildiği günden itibaren yedi gündür. Hakimin reddi talebi, hakim veya mahkeme tarafından geri çevrilebilir. Bu durumda, ret istemine karşı istinaf yoluna başvurulabilir.
Hakimin reddi talebinin kabulü halinde, reddedilen hakim davadan çekilir ve yerine başka bir hakim atanır. Hakimin reddi talebinin reddi halinde, reddi istenen hakim davaya devam eder. Hakimin reddi sebepleri, CMK 24. maddede belirtilmiştir. Bunlar, hakimin davaya bakamayacağı haller ve tarafsızlığını şüpheye düşürecek diğer sebeplerdir. Hakimin davaya bakamayacağı haller, CMK 22. ve 23. maddelerde sınırlı olarak sayılmıştır. Tarafsızlığını şüpheye düşürecek diğer sebepler ise kanunda sınırlı olarak sayılmamıştır ve her davanın özelliğine göre değerlendirilir.
Mahkeme
Ceza mahkemeleri; asliye ceza, ağır ceza ile özel yasalarla kurulan diğer ceza mahkemelerinden oluşur.
Av. Ahmet EKİN & Stj Av. Ezgi DEMİROCAK