Boşanmanın Çocuklar ile İlgili Sonuçları
Boşanmanın çocuklar ile ilgili sonuçları çocuğun velayeti, kişisel ilişki kurma ve çocukların bakımı ve giderlerine katılmalıdır. Boşanmanın çocuklar ile ilgili sonuçları TMK m.182 ve 183 de hükme bağlanmıştır. Boşanmanın çocuklar ile ilgili sonuçları hakim tarafından re’sen gözetilmektedir. Bu durumun istisnasını TMK m.325 de düzenlenen üçüncü kişilerin çocukla kişisel ilişki kurması hali oluşturmaktadır.
Çocuğun Velayeti
TMK m.336/1’e göre eşler evliyken çocuğun velayetini beraber kullanırlar. Mahkeme boşanma veya ayrılığa karar verirken, olanak bulundukça ana ve babayı dinledikten ve çocuk vesayet altında ise vasinin ve vesayet makamının düşüncesini aldıktan sonra, ana ve babanın haklarını ve çocuk ile olan kişisel ilişkilerini düzenler. Söz konusu bu hak velayet hakkı olarak nitelendirilir.
Boşanma durumunda çocuğun velayeti çocuk kendisine bırakılan tarafa ait olur. Hakimin velayet hakkını bırakacağı taraf hususunda geniş bir takdir yetkisi mevcuttur. Anne ve babanın velayet hususunda anlaşamaması, tarafların boşanma sebebindeki kusurları ya da tarafların ekonomik koşulları velayet hususunda hakimi bağlayıcı nitelik taşımaz. Hakim çocuğun velayetini bırakacağı tarafı belirlerken çocuğun üstün yararı ilkesini gözetir.
Hakim velayeti kime vereceğini karar verirken çocuğun anne ve babasını dinleyerek karar vermelidir. Çocuğun vesayet altında olduğu durumda ise vasinin fikri de alınır. TMK m.182 gereğince hakim velayeti vereceği kişiye karar verirken çocuğu dinlemek zorunda değildir. Ancak çocuğun belli bir yaşı geçip olayları idrak edebilecek kapasiteye geldiği durumlarda çocuğun üstün yararı ilkesi gözetilerek çocuğun dinlenilmesine karar da verilebilir.
Velayetin verilmesinde çocuğun dinlenilmesi aynı zamanda çocuğun anayasal hakkıdır. Bu husus anayasa m.43/3 de düzenlenmiştir. Yargıtaya göre çocuğun velayetine karar verilirken idrak çağında olup fikrinin alınmaması bozma sebebidir. Çocuğun annenin bakım ve şefkatine muhtaç olduğu küçük yaşlarda bulunması durumunda velayet çok büyük bir olasılıkla anneye verilir.
Çocuk ile Kişisel İlişki Kurma
Çocuk ile kişisel ilişki kurma hakkı çocuğun velayeti kendisine verilmeyen anne ve babaya tanınan bir haktır. Olağanüstü hâller mevcutsa, çocuğun menfaatine uygun düştüğü ölçüde çocuk ile kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkı diğer kişilere, özellikle hısımlarına da tanınabilir.
Kişisel ilişki kurma hakkı bir çeşit kişilik hakkıdır ve anne baba ile çocuğa karşılıklı olarak verilmiştir. Çocuk ile kişisel ilişki kurma hakkı hakim tarafından re’sen gözetilir. Velayetin bırakıldığı tarafın diğer taraf ile çocuk arasında kişisel ilişki kurmasını engellediği durumda mahkeme çocuğun menfaatine aykırı olmamak şartıyla velayeti diğer tarafa bırakabilir.
İştirak Nafakası Nedir?
İştirak nafakası, velayeti kendisine bırakılmayan eşin çocuğun bakım ve eğitim giderlerine ekonomik gücü doğrultusunda katılmasını sağlayan nafaka türüdür. İştirak nafakası hakim tarafından re’sen gözetilir. İştirak nafakası belirlenirken tarafları ekonomik gücü, çocuğun ihtiyaçları, çocuğun kendisine bırakılan tarafa ayrıca yoksulluk nafakası ya da tazminat ödenmesi kararının varlığı da göz önünde tutulur. Çalışamayacak durumda olan ve bunu sağlık raporu ile kanıtlayan tarafın nafaka ödeme yükümlülüğü ortadan kalkar.
Durumun Değişmesi
Boşanma sonucunda çocukların velayetine, çocukla kişisel ilişki kurmaya ya da çocuğun iştirak nafakasına dair verilen kararların hiçbiri kesin hüküm niteliği taşımaz, zaman ve durumun şartlarına göre değişebilir. Anne babanın başkasıyla evlenmesi, başka bir yere gitmesi ya da ölmesi durumun değişmesine örnek olarak verilebilir.
Mahkeme, kararında kişisel ilişki düzenlemesinin gereklerinin yerine getirilmemesi hâlinde, çocuğun menfaatine aykırı olmamak kaydıyla velayetin değiştirilebileceğini ihtar eder.