Basit Yargılama Usulü Nedir? (CMK m. 251)?
Ceza muhakemesi sistemimizde tek bir yargılama usulü öngörülmüş olup basit suçlarla ağır suçlar arasında bir ayrım yapılmadan, tüm suçlar için duruşma açılmak suretiyle aynı yargılama usulünün uygulanması kabul edilmiştir. Bu durum yargının is yükünü artırdığı gibi, mahkemelerin daha ağır veya karmaşık ihlallere harcayacağı zamanı daha az önemde islere harcamasına neden olmakta ve mağdurların etkin korunmasını da engellemektedir.
2019 yılında 7188 sayılı Kanunla yapılan düzenlemeyle basit yargılama usulü adı altında yeni bir yargılama usulü kabul edilmiştir.
Basit yargılama usulüne ilişkin hükümler 1.1.2020 tarihinden itibaren uygulanmaktadır.
Basit Yargılama Usulü Uygulanması İçin Aranan Şartlar Nelerdir?
Basit yargılama usulünün uygulanabilmesi için üç koşulun birlikte gerçekleşmesi gerekir:
- Asliye ceza mahkemesinde görülen bir ceza davası olmalı ve mahkemece iddianamenin kabulüne karar vermelidir,
- Suçun, adli para cezası ve/veya üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezası gerektiren bir suç olması gerekir.
- Yasal engel bulunmaması gerekir. Basit yargılama usulü: yas küçüklüğü, akıl hastalığı, sağır ve dilsizlik durumları ile soruşturma veya kovuşturma yapılması izne ya da isteme bağlı olan suçlar hakkında uygulanmaz.
Basit Yargılama Usulü
Basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verildiği takdirde mahkemece sanık. mağdur ve şikâyetçiye iddianame tebliğ edilir.
Tebligatta iki hususa yer verilir:
- Sanık, mağdur ve şikâyetçiye beyan ve savunmalarını on beş gün içinde yazılı olarak bildirmeleri istenir,
- Duruşma yapılmaksızın hüküm verilebileceği bildirilir,
Mahkeme toplanması gereken belgeleri, ilgili kurum ve kuruluşlardan ister. Bu şekilde dosya tamamlanır.
Beyan ve savunma için verilen süre dolduktan sonra mahkemece duruşma yapılmaksızın ve Cumhuriyet savcısının mütalaası alınmaksızın. Türk Ceza Kanunu’nun 61. maddesi dikkate alınmak suretiyle Ceza Muhakemesi Kanunu’nda sayılan kararlardan (m. 223) birine hükmedilebilir.
Mahkûmiyet kararı verildiği takdirde sonuç ceza dörtte bir oranında indirilir. . Mahkemece, koşulları bulunması durumunda kısa süreli hapis cezası seçenek yaptırımlara çevrilebilir veya hapis cezası ertelenebilir ya da uygulanmasına sanık tarafından yazılı olarak karşı çıkılmaması kaydıyla hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilir.
Basit Yargılama Usulünde Duruşma Açılabilir Mi?
Mahkemece gerekli görülmesi durumunda hüküm verilinceye kadar her aşamada duruşma açmak suretiyle genel hükümler uyarınca yargılamaya devam edilebilir.
Şöyle ki mahkeme, basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verdikten sonra bu usulün yeterli olmadığı kanısına varırsa herhangi bir istem olmaksızın, re’sen duruşma açarak genel hükümlere göre yargılamaya devam edebilir.
Basit Yargılama Usulü Kapsamında Verilen Kararlara İtiraz
Basit yargılama usulü uygulanarak verilen hükümlere karşı itiraz edilebilir. Süresi içinde itiraz edilmeyen hükümler kesinleşir.
İtiraz üzerine hükmü veren mahkemece duruşma açılır ve genel hükümlere göre yargılamaya devam olunur. Taraflar gelmese bile duruşma yapılır ve yokluklarında hüküm verilebilir. Taraflara gönderilecek davetiyede bu husus yazılır. Duruşmadan önce itirazdan vazgeçilmesi durumunda duruşma yapılmaz ve itiraz edilmemiş sayılır.
Mahkeme, itiraz üzerine hüküm verirken, basit yargılama usulüne göre verdiği ilk hükümle bağlı değildir. Buna göre mahkeme, sanık hakkında daha hafif ceza verebileceği gibi, daha ağır ceza da verebilir ve kural olarak ilk hükümde uyguladığı dörtte bir oranındaki indirimi itiraz üzerine verdiği hükümde uygulayamaz. Ancak itirazın sanık dışındaki kişiler (mağdur, şikâyetçi veya Cumhuriyet savcısı) tarafından yapıldığı durumlarda ilk hükümde sonuç cezada dörtte bir oranında yapılan indirim korunur.
İtiraz üzerine verilen hükmün sanık lehine olması durumunda, bu hususların itiraz etmemiş olan diğer sanıklara da uygulanma olanağı varsa bu sanıklar da itiraz etmiş gibi verilen kararlardan yararlanır.
İtiraz üzerine verilen hükümlere karşı genel hükümlere göre yasa yoluna başvurulabilir.
Av. Mehmet Can CİVAN & Av. Ahmet EKİN