Andlaşmaların Sona Ermesi
Andlaşmaların sona erme halleri dört gruba ayrılır.
Bunlar andlaşmada yer alan bir hüküm gereği son bulma, andlaşma yapıldıktan sonra tarafların ortak rızasıyla son bulması, tek taraflı iradeyle son bulma ve bazı olayların meydana gelmesi sonucu sona ermesidir.
Andlaşmada Yer Alan Bir Hüküm Gereği Son Bulma
Taraflar andlaşma oluştururken süresini belirleyebilir ya da bazı olayların meydana gelmesiyle son bulacağını öngörebilir. Bu şekilde andlaşmada yer alan bir hüküm gereği andlaşma sonlanabilir.
Bazı andlaşmaların sona ereceği tarihi belirtilmiştir. Genellikle askeri ittifak, tahkim andlaşmaları ve ülke kirası süreye bağlı olarak yapılır.
Bazı andlaşmalarda ise belli bir olayın vuku bulmasıyla andlaşmanın sona ereceği öngörülür.
Ayrıca akit andlaşmalarında ise edimlerin ifa edilmesi durumunda işlevini tamamlayacağı belirtilir.
Tek Taraflı İradeyle Son Bulma
Tek taraflı iradeyle son bulunma fesih olarak da adlandırılır. Fesih taraflardan birinin bundan sonra andlaşmayla bağlı olmayacağını bildiren işleme verilen addır. Çekilme ise çok taraflı andlaşmada taraflardan birisinin kendisi bakımından bu andlaşmaya son vereceğini bildiren işlemdir.
Vazgeçme çekilme ve fesihten farklı olarak etkisi kısmi olup andlaşmanın sağladığı hak ve çıkarlardan artık yararlanamayacağını belirten işlemdir.
Fesih olanağı
Fesih andlaşmada cevaz verilmişse ya da andlaşmanın niteliğinden böyle bir sonuç çıkıyorsa caizdir. Bu durum Viyana Sözleşmesi’nin 56. Maddesinde düzenlenmiştir. Aksi durumlarda andlaşmanın feshi de ahde vefa ilkesine aykırılık teşkil eder. Bu durum uluslararası sorumluluğun doğmasına sebep olur.
İkili andlaşmalarda esaslı ihlal durumunda öteki taraf andlaşmayı feshedebilir. Çok taraflı andlaşmalarda ise diğer taraflar esaslı ihlal durumunda oy birliği ile andlaşmayı ihlal eden devletle ilişki bakımından ya da tümüyle feshedebilir veya askıya alabilir.
Feshin tüm andlaşmalar için aynı sonucu doğurduğu söz konusu değildir. İhlal durumunda uygulanacak hükümler yürürlüğünü korur. Ancak insancıl nitelikteki andlaşmalarda kişilerin korunmasıyla ilgili hükümler özellikle korunan kişilere karşı misillemeyi yasaklayan hükümler bu şekilde askıya alınamaz ya da sona erdirilemez.
Andlaşmayı feshdebilmek için karşı tarafa bir fesih bildiriminde bulunulması gerekmektedir. Çok taraflı andlaşmalarda bildirim depozitore yapılır.
Bazı Olayların Meydana Gelmesi Sonucu Sona Erme
Andlaşmaların andlaşma koşulunda köklü değişiklik, savaşın andlaşmaları etkisi ve diğer durumlarda sona ermesi mümkündür. Burada bahsedilen diğer durumlar ise andlaşmanın uygulanmasına imkan kalmaması ile diplomasi ve konsolosluk ilişkilerinin kesilmesidir.
Türk Mevzuatına Göre Andlaşmalar Nasıl Sona Erer?
244 sayılı kanunun mülga üçüncü maddesine göre andlaşmaların sona erdirilmesi, uygulanmasını durdurulması ve uygulama alanının değiştirilmesini tespiti bakanlar kurulunun yetkisi dahilindedir. Söz konusu bu madde 2018 tarihinde 703 sayılı kanun hükmünde kararname ile ilgi edilmiştir.
9 numaralı kararname madde 3 gereğince milletlerarası andlaşmaların onaylanması, bunların feshini ihbar etmek suretiyle. Yürürlük süresini uzatma, Türkiye Cumhuriyetini bağlayan bir milletlerarası andlaşmanın belli hükümlerinin yürürlüğe konulması için gerekli bildirileri yapma, milletlerarası andlaşmaların, uygulama alanının değiştirdiğine tespit etme, bunların hükümlerinin uygulanmasını durdurma ve bunların sona erdirme Cumhurbaşkanının kararıyla olur.
Uygulama alanının değiştiğinin tespiti, andlaşmanın gözden geçirilmesi anlamına gelmemektedir. Bu noktada sadece coğrafi kapsamı ve katılan devlet sayısında değişmeler, gümrük tarifesi andlaşmaları kapsamına giren ürün listesini değiştirilmesi gibi durumlar söz konusu olmaktadır. Andlaşmanın görüşülerek tadili andlaşmanın kabulü yöntemine tabi tutulur.
Ağır sonuçlar doğuran devletin taahhüt altına girmesi bakımından TBMM’nin işlemini gerektiren taahhüdü son verilmesi tek başına cumhurbaşkanlığı yetkisindedir.
Duygu Maide KARATAŞ & Av. Ahmet EKİN