Basın Hukuku
Basın Hukuku Nedir?
Basın hukuku, iletişim aracı vasıtasıyla yapılan yayın faaliyetleri ile bu faaliyetlerden kaynaklanması muhtemel uyuşmazlıklara ilişkin kuralları düzenleyen hukuk dalıdır. Basın özgürlüğü, basın hukukunun temel ilkesini oluştursa da söz konusu özgürlüğünün başka bir kişinin hak ihlaline sebep olmaması gerekmektedir. Basın hukuku, basın özgürlüğünü ve bu özgürlüğünün kapsamını ve sınırlarını ele almaktadır.
Günümüzde internet kullanımının hızla artması ile birlik basın hukuku hayatımızın önemli bir parçasını oluşturmuş durumdadır. Nitekim kişilik haklarına zarar verebilecek haberlerin medya aracılığıyla yayınlanması basın hukukunun gelişmesine ve uyuşmazlıkların artmasına neden olmuştur. Kişilik hakları medya aracılığıyla ihlal edilebileceği gibi hak ihlali gazete, dergi, kitap ve broşür niteliğinde olan yazılı eserlerle de gerçekleşebilmektedir.
Basın hukuku diğer hukuk dalları ile sıkı ilişki içerisinde olduğundan basın veya medya yoluyla işlenen suçlar bakımından çeşitli yaptırımlar öngörülmüş olup söz konusu işlenen hukuka aykırı fiilden tazminat sorumluluğu da doğmaktadır.
Medya ve Basın Hukuku Avukatı Kime Denir?
Medya ve basın ile ilgili olarak ortaya çıkan uyuşmazlıkların çözümünü sağlayan ve hukuki danışmanlık veren kişilere medya ve basın hukuku avukatı denmektedir. Medya ve basın hukuku avukatı medya vasıtasıyla bir kimsenin hak kaybına uğraması halinde maddi ve manevi tazminat davalarının takibini sağlamaktadır.
Medya ve basın hukuku avukatının görevi sadece bu hususlarla sınırlı olmayıp internet medya sözleşmeleri, sponsorluk sözleşmeleri, basın yayın sözleşmeleri gibi çeşitli sözleşmelerinin hazırlanmasında hukuki destek sağlamaktadır.
Basın Hukuku Hizmet Kapsamı
Basın hukuku diğer hukuk dalları ile birlikte sıkı bir ilişki içerisinde olduğundan hizmet kapsamı da oldukça geniştir. Basın hukukunun hizmet kapsamı sadece basın hukukuyla ilgili danışmanlık vermekle sınırlı olmayıp hakaret, iftira, onur kırıcı ve rencide edici yayınlara karşı hukuki sürecini yürütülmesini ve kişilik haklarının zedelenmesi halinde maddi ve manevi tazminat davaların takibini de barındırmaktadır.
Mevzuata uygun olarak yayınlanmayan haberlerin erişimin engellenmesi veya içeriğinin kaldırılması da hizmet kapsamında değerlendirilmektedir.
Basın Hukuku Temel İlkeleri Nelerdir?
Basın hukukunun temel ilkesini basın özgürlüğü oluşturmaktadır. Basın özgürlüğü; haber, fikir ve düşünceleri, çoğaltıcı araçlarla serbestçe açıklayabilme özgürlüğünü ifade etmektedir. Basın özgürlüğü Anayasa’nın 28. Maddesi ile 5187 sayılı Basın Kanunu’nun 3. Maddesinde düzenlenmiştir. Basın Kanunu’nun 3. maddesinde “Basın özgürdür. Bu özgürlük; bilgi edinme, yayma, eleştirme, yorumlama ve eser yaratma haklarını içerir.
Basın özgürlüğünün kullanılması ancak demokratik bir toplumun gereklerine uygun olarak; başkalarının şöhret ve haklarının, toplum sağlığının ve ahlâkının, millî güvenlik, kamu düzeni, kamu güvenliği ve toprak bütünlüğünün korunması, Devlet sırlarının açıklanmasının veya suç işlenmesinin önlenmesi, yargı gücünün otorite ve tarafsızlığının sağlanması amacıyla sınırlanabilir.” hükmü yer almaktadır. Bu düzenlemede basının özgürce yayın yapmasının güvence altına alındığı görülmektedir.
Ancak basın özgürlüğü sınırsız olmayıp, hukuk düzenince çizilen sınırlara tabidir. Basın tarafından yapılan yayınlarda Anayasa’nın Temel Hak ve Özgürlükler bölümü ile Türk Medeni Kanunu’nun 24. ve 25. maddelerinde yer alan ve yine özel yasalarla güvence altına alınmış bulunan kişilik haklarına saldırıda bulunmamak, kişilik haklarına saygı göstermek, bunlara saldırı niteliği taşıyabilecek tutum ve davranışlardan kaçınmak yasal ve hukuki bir zorunluluktur.
Basın Hukukunun Özellikleri Nelerdir?
Basın hukuku Anayasanın yanında ayrıca Basın Kanunu ile de güvence altına alınmıştır. Özellikle teknolojinin gelişmesiyle ve internet kullanımının artmasıyla birlikte basın hukuku gelişmekte olan bir hukuk dalı olduğundan sürekli yeni düzenlemeler getirilmektedir. 18.10.2022 tarihinde 31987 sayılı Resmi Gazetede Basın Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun yayınlanmış olup basına ilişkin birçok yeni düzenlemeler getirilmiştir.
Söz konusu kanunlar ve düzenlemeler gereğince basına ayrıcalıklı bir konum tanınmış ve basının özgür olduğu kabul edilmiştir. Ancak yukarıda da belirtildiği gibi basın özgürlüğü sınırsız olmayıp, Anayasa’da düzenlenmiş Temel Hak ve Özgürlükler ile güvence altına alınmış kişilik haklarına saygı göstermek zorundadır. Nitekim basın özgürlüğü kişilik haklarından üstün tutulması mümkün değildir.
Basın hukukunun temelini süreli ve süresiz yayınlar oluşturmaktadır. Özellikle internet ortamında yayınlanan haberler birtakım kriterlere tabidir. Basın, haber verme fonksiyonunu yerine getirirken; haberde gerçeklilik, haberde kamu yararı, haberde toplumsal ilgi, haberde güncellik ve haberde konu ile ifade arasında düşünsel bağlılık yani özle biçim arasında denge kriterlerine uymak zorundadır.
Televizyon ve Radyo Yayınlarına RTÜK Tarafından Hangi Cezalar verilir?
6112 sayılı Kanunu’nun 32. maddesinde RTÜK tarafından yayıncı kuruluşlar hakkında uygulanan yaptırımlar düzenlenmiştir. Söz konusu madde uyarınca üst kurulun yayıncı kuruluşlar hakkında uyguladığı idari yaptırımlar; uyarı, durdurma ve idari para cezası şeklinde olmak üzere üçe ayrılmaktadır. Ancak yaptırımlar bunlarla sınırlı olmayıp ihlalin niteliğine göre, geçici yayın durdurma ve yayın lisansının iptali de söz konusu olabilmektedir.
RTÜK Tarafından Verilen Cezaya Karşı Nereye Başvurulur?
6112 sayılı Kanunu’nun 32. Maddesinin 4. Fıkrasına göre, “Bu Kanun hükümlerine göre verilen idarî yaptırım kararlarına karşı 6/1/1982 tarihli ve 2577 sayılı İdarî Yargılama Usulü Kanunu hükümlerine göre yargı yoluna başvurulur.” Söz konusu madde gereğince RTÜK tarafından verilen keyfi ve kanuna aykırı olan kararlara karşı 15 gün içinde Ankara İdare Mahkemelerinde idari işlemin iptaline ilişkin dava açılabilmektedir.
Sonuç
İletişim aracı vasıtasıyla yapılan yayın faaliyetleri ile bu faaliyetlerden ortaya çıkan uyuşmazlıklar niteliği itibariyle alanında uzman kişilerce dikkat ve özen gösterilerek yürütülmesi gereken uyuşmazlıklardır. Özellikle basın ve medya hukukuna ilişkin olan sözleşmelerin usulüne uygun olarak düzenlenmesi için hukuki destek almakta fayda vardır.
Basın yoluyla kişilik hakları ihlal edilen kişilerin hukuki süreci bir vekil aracılığıyla yürütmesi hak kaybı uğramaması adına oldukça önemlidir. Ekin Hukuk Bürosu olarak her türlü hak kaybınızı engellemek için disiplinli ve tecrübeli ekibimiz ile yanındayız.