Genel Hukuki Bilgiler

Ortaklığın Giderilmesi Davası Nedir?

Ortaklığın Giderilmesi Davası Nedir?

Ortaklığın giderilmesi davası paylı mülkiyete konu şeyin en sade anlatımıyla paylı mülkiyete konu şeyin paylaştırılması için açılan davadır.

Ortaklığın giderilmesi davası, Türk Medeni Kanunu’na göre ortak mülkiyet konusu olan bir mal üzerindeki ortaklığın sona erdirilmesi amacıyla açılan bir dava türüdür. Bu dava, taşınır veya taşınmaz mal üzerindeki ortaklığın, paydaşlar arasında uzlaşma sağlanamadığında mahkeme kararıyla sonlandırılmasını sağlar.

Ortaklığın Giderilmesi Davasının Hukuki Dayanağı Nedir?

Ortaklığın giderilmesi davası, paylı mülkiyet ile miras ortaklığına dayanan elbirliği mülkiyetinin sona erdirilmesi amacıyla yürütülen bir hukuki süreçtir.

Türk Medeni Kanunu’nun 698, 699 ve 642. maddelerinde bu dava türüne ilişkin hükümler yer almaktadır. Bununla birlikte, Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 10. maddesinin beşinci fıkrası da ortaklığın giderilmesine dair düzenlemeler içermektedir. Bu yasal düzenlemeler, paylı mülkiyet veya miras ortaklığına dayalı elbirliği mülkiyetinin sona erdirilmesi ve bu konuda hak sahiplerine başvuru imkânı tanınmasını sağlamaktadır.

Ortaklığın Giderilmesi

Ortaklığın Giderilmesi Davası Niçin Açılır?

Ortaklığın giderilmesi davası, bir mal üzerindeki ortak mülkiyetin sona erdirilmesi ve mülkiyetin bireyselleştirilmesi amacıyla açılır. Bu dava genellikle şu nedenlerle gündeme gelir:

Paydaşlar Arasında Anlaşmazlık

Ortak mülkiyet konusu olan malın yönetimi, kullanımı veya tasarrufu konusunda paydaşlar arasında uzlaşma sağlanamaması.

Paydaşlar arasında süregelen anlaşmazlıkların mülkiyet ilişkisinin devamını zorlaştırması.

Miras Ortaklığının Sona Erdirilmesi

Bir malın miras yoluyla birden fazla kişinin ortak mülkiyetine geçmesi durumunda, mirasçılar arasında malın paylaşımı sağlanamadığında bu dava açılabilir.

Mülkiyetin Ekonomik Açıdan Verimsizliği

Ortak mülkiyetin, malın ekonomik açıdan verimli kullanılmasını engellemesi. Paydaşlardan birinin malı satmak veya tasarruf etmek istemesi, ancak diğer paydaşların buna izin vermemesi.

Mülkün Fiziken veya Hukuken Bölünememesi

Ortak mülkiyet konusu olan malın bölünememesi (örneğin küçük bir arsa ya da bir daire), bu durumun ortaklar arasında paylaşımı zorlaştırması.

Ortaklık İsteminin Devam Edememesi

Paydaşlardan birinin mülkiyeti sona erdirmek istemesi, ortaklığın devam etmesinin hukuken veya fiilen mümkün olmaması.

Bu dava, taşınır veya taşınmaz mallarda ortak mülkiyeti sona erdirmek ve her paydaşı kendi payına düşen hakkını bireysel mülkiyet olarak elde etmesini sağlamak amacıyla açılır. Hem bireylerin özgürlüğünü hem de ekonomik faydayı korumayı hedefler.

Elbirliği Mülkiyeti Nedir?

Elbirliği mülkiyeti, diğer bir deyişle iştirak halinde mülkiyet; kanun veya kanunda öngörülen sözleşmeler dolayısıyla mallara birlikte malik olanların mülkiyetidir (TMK m.701/1). Örneğin, miras ortaklığı topluluğunda mirasçıların terekedeki mülkiyet hakkı 4721 sayılı Medeni Kanun’da öngörüldüğü üzere elbirliği mülkiyeti şeklindedir. Elbirliği mülkiyetinde malikler arasında paydaşlık değil, “ortaklık” ilişkisi vardır. Elbirliği mülkiyetinde ortakların belirlenmiş payları olmayıp her birinin hakkı, ortaklığa giren malların tamamına yaygındır (TMK m.701/2).

Bir eşya üzerindeki mülkiyet hakkı, bir şahsa ait ise “ferdi mülkiyet”, birden fazla şahsa aitse “birlikte mülkiyet” söz konusu olmaktadır. Birlikte mülkiyet ise “paylı mülkiyet” ve “elbirliği mülkiyeti” olmak üzere iki şekilde tesis edilebilir.

Ortaklığın Giderilmesi

Paylı Mülkiyet Nedir?

Paylı mülkiyet, maddi olarak bölünmemiş bir şeyin tamamı üzerinde paydaşların, kendi payları oranında hak sahibi olduğu bir mülkiyet türüdür. Bu mülkiyet türünde, fiziksel bir bölünme bulunmamakla birlikte, her paydaş bütün üzerinde sahip olduğu pay oranında hakka sahiptir.

Ortaklığın Giderilmesi Davasında Paylaşım Yöntemi

Ortaklığın giderilmesi, iki farklı yöntemle gerçekleştirilebilir:

  • Aynen Taksim Suretiyle Ortaklığın Giderilmesi,
  • Satış Suretiyle Ortaklığın Giderilmesi.

Ortaklığın Aynen Taksim Suretiyle Giderilmesi Nedir?

Bu yöntem, taşınır ya da taşınmaz malın bölünebilir özellikte olması halinde tercih edilir. Mahkeme öncelikle malın taksim edilip edilemeyeceğini değerlendirir. Eğer taksim mümkünse, mal paydaşların sayısına uygun şekilde eşit parçalara ayrılır. Ancak, paylar arasında eşitlik sağlanamadığında, eksik kalan kısım için ödeme yapılması da gündeme gelebilir.

Satış Suretiyle Ortaklığın Giderilmesi Nasıl Gerçekleşir?

Bu yöntem, aynen taksimin mümkün olmadığı hallerde devreye girer. Taşınır ya da taşınmaz mal, icra yoluyla satılır ve satıştan elde edilen gelir, ortakların paylarına göre dağıtılır.

Satış genellikle İcra ve İflas Kanunu’nun hükümlerine uygun olarak açık artırma yoluyla yapılır. Ancak, malın ortaklardan birine satılabilmesi için tüm ortakların onayı şarttır.

Mirasçılar Arasında Ortaklığın Giderilmesi Ve Mirasın Paylaştırılması Nasıl Gerçekleşir?

Paylaşma davası, hâkimin terekedeki malvarlığı unsurlarını mirasçıların paylarına uygun şekilde ayırıp her mirasçıya tahsis etmesi olarak ifade edilebilir. Bu paylaşım genellikle aynen paylaşma ilkesine göre yapılır. Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) 642/2 maddesi, aynen paylaşmaya öncelik tanır; ancak uygulamada bu her zaman mümkün olmayabilir. Örneğin, taşınmazlar, hisse senetleri, nakit para, araçlar ve değerli ziynet eşyaları gibi bölünmesi güç malvarlığı unsurları bu duruma örnek teşkil eder.

TMK’nın 650/1 maddesi devreye girdiğinde, malvarlığı unsurlarının aynen bölünmesi yerine gruplandırılarak paylar oluşturulması yöntemi uygulanır. Örneğin, bir paya taşınmaz, diğerine hisse senetleri ve nakit para, bir başkasına ise araç ve ziynet eşyaları dâhil edilerek paylar düzenlenebilir. Ancak böyle bir durumda, paylar arasında oluşabilecek değer farkı nedeniyle daha yüksek değere sahip payı alan mirasçıların diğerlerine denkleştirme bedeli ödeme yükümlülüğü doğabilir.

Ortaklığın Giderilmesi

Ortaklığın Giderilmesi Davasında Görevli ve Yetkili Mahkeme Neresidir?

Ortaklığın giderilmesi davası, sulh hukuk mahkemesinin görev alanına girer.

Türk Medeni Kanunu ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na göre bu tür davalar, malın niteliğine bakılmaksızın sulh hukuk mahkemesinde görülür.

Taşınmaz mallar için; dava, taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinde açılır. Türk Medeni Kanunu’nun 12. maddesi gereğince, taşınmazın bulunduğu yer mahkemesi kesin yetkilidir.

Taşınmaz birden fazla yerde bulunuyorsa, bu taşınmazlardan herhangi birinin bulunduğu yerde dava açılabilir.

Taşınır mallar için: Taşınır mallarda, genel yetki kuralları geçerlidir. Buna göre, davalıların yerleşim yeri mahkemesi yetkilidir (HMK madde 6).

Ortaklığın Giderilmesi Davasında Kıymet Takdiri ve İtiraz

Kıymet takdirine itiraz, icra müdürlüğü (veya satış memurluğu) tarafından satışa konu mal için bilirkişi aracılığıyla belirlenen değerin uygun olmadığı iddiasıyla yapılan bir şikâyet başvurusudur.

İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 128/a maddesinin 1. fıkrası şu düzenlemeyi içerir: “Kıymet takdirinin tebliğ edildiği ilgililer, raporun tebliğinden itibaren yedi gün içinde, raporu düzenleten icra dairesinin bulunduğu yerdeki icra mahkemesine şikâyette bulunabilir. Şikâyet tarihinden itibaren yedi gün içinde gerekli masraf ve ücret mahkeme veznesine yatırıldığı takdirde yeniden bilirkişi incelemesi yapılabilir; aksi halde başka bir işleme gerek olmaksızın şikâyet kesin olarak reddedilir.”

Ortaklığın giderilmesi davalarında mahkeme kararı, taşınmazın satışı için yeterli sayılmaz. Bu nedenle mahkeme kararının satış memurluğuna iletilmesi talep edilmeli ve satış için gerekli masraflar satış memurluğu veznesine yatırılmalıdır.

Satış işleminden ve ilanından önce taşınmazın değerini belirlemek amacıyla bir keşif yapılır. Bu keşif sonucunda kıymet takdir raporu hazırlanır ve rapor taraflara tebliğ edilir. Tebliğ tarihinden itibaren tarafların 7 gün içinde kıymet takdirine itiraz hakkı bulunur. İtirazlar, taşınmazın satışına karar veren sulh hukuk mahkemesine bir dilekçe ile yapılır. İtiraz eden kişi, eğer yeni bir bilirkişi raporu alınmasını talep ediyorsa, bilirkişi ve keşif masraflarını karşılamak zorundadır. Mahkeme gerek duyarsa yeniden kıymet takdiri işlemi yapabilir.

Kıymet takdirine itiraz etmeyen taraflar, ileride açacakları ihalenin feshi davalarında bu konuda itirazlarını dile getiremez.

Av. Ahmet EKİN & Stj. Av. Mehmet Uğur DUDAKLI

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu