Ceza Usul Hukuku

Ceza Muhakemesinde Kanıtlara Ulaşma ve Kanıt Çeşitleri

Ceza muhakemesinin eksiksiz olarak yürütülebilmesi için kanıtlara ulaşma ve kanıtların toplanması elzemdir. Eksik kanıt sebebiyle yargılama gecikebilir veya yargılama sonucunda adaletin gerektirdiği bir karar verilemeyebilir.

Kanıtlar kural olarak soruşturma evresinde toplanır. Gerçekleşen olayın suç oluşturup oluşturmadığı, olayı gerçekleştiren kişinin kim olduğu gibi hususlar bilinirse savcılık makamı bu belirlemelere göre iddianame düzenler ve yargılama evresine başlanır.

Zorla Getirme

Beyanı soruşturma veya kovuşturma bakımından önem taşıyan bir kişinin zor kullanmak suretiyle kolluk tarafından yetkili makamın önünde hazır bulundurulmasıdır. Zorla getirme kararına ihzar müzekkeresi adı da verilmektedir.

Zorla getirme kararının verilebileceği haller şöyledir:

  • Çağrıya rağmen gelmeyen kişi hakkında zorla getirme kararı verilebilmesi kanunda şu şekillerde düzenlenmiştir; İfadesi alınacak veya sorgusu yapılacak kişi davetiye ile çağrılır; çağrılma nedeni açıkça belirtilir; gelmezse zorla getirileceği yazılır (CMK m. 145/1).Çağrıya rağmen gelmeyen tanık, bilirkişi, mağdur ve şikâyetçi ile ilgili olarak da zorla getirme kararı verilebilir (CMK m. 146/7)
  • Tutuklama kararı verilmesi için yeterli sebep bulunan şüpheli veya sanık hakkında zorla getirme kararı verilebilir.
  • Hakkında yakalama kararı verilebilmesi için yeterli sebep bulunan şüpheli veya sanık hakkında zorla getirme kararı verilebilir.

Zorla getirme kararı ile çağrılan şüpheli veya sanık derhal, olanak bulunmadığında yol süresi hariç en geç yirmidört saat içinde çağıran hâkimin, mahkemenin veya Cumhuriyet savcısının önüne götürülür ve sorguya çekilir veya ifadesi alınır.

Zorla getirme, bunun için haklı görülecek bir zamanda başlar ve hâkim, mahkeme veya Cumhuriyet savcısı tarafından, sorguya çekilmenin veya ifade almanın sonuna kadar devam eder.

Zorla getirme kararının yerine getirilememesinin nedenleri, köy veya mahalle muhtarı ile kolluk görevlisinin birlikte imzalayacakları bir tutanakla saptanır.

Zorla Getirme

Gözlem Altına Alma

Suçu işlediği yönünde, hakkında kuvvetli şüpheler bulunan şüpheli veya sanığın akıl hastalığı konusunda ne gibi etkilerin olduğunu saptamak amacıyla saptamak için başvurulan yöntemdir. 

Bu karara, Cumhuriyet savcısının ve müdafiin dinlenmesinden sonra resmî bir sağlık kurumunda gözlem altına alınmasına, soruşturma evresinde sulh ceza hâkimi, kovuşturma evresinde mahkeme tarafından karar verilebilir

Gözlem süresi üç haftayı geçemez. Bu sürenin yetmeyeceği anlaşılırsa resmî sağlık kurumunun istemi üzerine, her seferinde üç haftayı geçmemek üzere ek süreler verilebilir; ancak sürelerin toplamı üç ayı geçemez

Beden Muayenesi ve Vücuttan Örnek Alınması

Ceza muhakemesinde maddi gerçeğe ulaşabilmek işin kişilerden örnek alınabilir, fakat kanunumuz bu durumu şüpheli veya sanık ve diğer kişiler açısından farklı düzenlemiştir.

Şüpheli veya Sanık Bakımından

Bir suça ilişkin delil elde etmek için şüpheli veya sanık üzerinde iç beden muayenesi yapılabilmesine ya da vücuttan kan veya benzeri biyolojik örneklerle saç, tükürük, tırnak gibi örnekler alınabilmesine karar verilebilir. Bu kararı Cumhuriyet savcısı veya mağdurun istemiyle ya da re’sen hâkim veya mahkeme, gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde Cumhuriyet savcısı tarafından karar verebilir.

İç beden muayenesi yapılabilmesi veya vücuttan kan gibi biyolojik örnekler alınabilmesi için kanun belli koşullar aramaktadır. Bu koşullar şöyledir:

  • Kişinin sağlığına zarar verme tehlikesinin bulunmaması gerekir
  • Bu işlem ancak tabip veya sağlık mesleği mensubu diğer bir kişi tarafından yapılabilir
  • Üst sınırı iki yıldan daha az hapis cezasını gerektiren suçlarda yapılamaz
  • Bu işlem ancak mahkeme kararıyla yapılabilir

Cumhuriyet savcısının kararı, yirmidört saat içinde hâkim veya mahkemenin onayına sunulur. Hâkim veya mahkeme, yirmidört saat içinde kararını verir. Onaylanmayan kararlar hükümsüz kalır ve elde edilen deliller kullanılamaz.Verilen karara itiraz edilebilir.

Diğer Kişiler Bakımından

Bir suça ilişkin delil elde etmek amacıyla, mağdurun vücudu üzerinde dış veya iç beden muayenesi yapılabilmesine veya vücudundan kan veya benzeri biyolojik örneklerle saç, tükürük, tırnak gibi örnekler alınabilmesine; sağlığını tehlikeye düşürmemek ve cerrahî bir müdahalede bulunmamak koşuluyla karar verilebilir.

Karar Cumhuriyet savcısının istemiyle ya da re’sen hâkim veya mahkeme, gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde Cumhuriyet savcısı tarafından verilebilir 

Mağdurun rızasının varlığı halinde, bu işlemlerin yapılabilmesi için bu şartlara göre karar alınmasına gerek yoktur

Tanıklıktan çekinme sebepleri ile muayeneden veya vücuttan örnek alınmasından kaçınılabilir.

Kadının muayenesi, istemi halinde ve olanaklar elverdiğinde bir kadın hekim tarafından yapılır.

Moleküler Genetik İnceleme

Beden muayenesi ve vücuttan örnek alınması neticesinde elde edilen bulgular üzerinde örnekler üzerinde, soybağının veya elde edilen bulgunun şüpheli veya sanığa ya da mağdura ait olup olmadığının tespiti için moleküler genetik inceleme yöntemine gidilir.

Moleküler ve Genetik inceleme hakkındaki bazı şartlar şöyledir:

  • Belirtilen amaçlar açısından yönteme gidilmesi muhakeme bakımından zorunlu olması gereklidir. 
  • Alınan örnekler üzerinde bu amaçlar dışında tespitler yapılmasına yönelik incelemeler yasaktır.
  • Bu incelemeye sadece hâkim karar verebilir. Kararda inceleme ile görevlendirilen bilirkişi de gösterilir.
  • Alınan örnekler üzerinde yapılan inceleme sonuçları, kişisel veri niteliğinde olup, başka bir amaçla kullanılamaz; dosya içeriğini öğrenme yetkisine sahip bulunan kişiler tarafından bir başkasına verilemez.
  • Bu bilgiler, kovuşturmaya yer olmadığı kararına itiraz süresinin dolması, itirazın reddi, beraat veya ceza verilmesine yer olmadığı kararı verilip kesinleşmesi hâllerinde Cumhuriyet savcısının huzurunda derhâl yok edilir

Moleküler Genetik İnceleme

Fizik Kimliğin Tespiti

Fizik kimlik, bir kimsenin onu başkalarından ayırt etmeye yarayacak dış görünüşüne ve bedensel özelliklerine dair bilgilerdir.

Fiziki kimliğin tespiti şüpheli veya sanığın, kimliğinin teşhisi için gerekli olması halinde, Cumhuriyet savcısının emriyle fotoğrafı, beden ölçüleri, parmak ve avuç içi izi, bedeninde yer almış olup teşhisini kolaylaştıracak diğer özellikleri ile sesi ve görüntüleri kayda alınarak dosyaya koyulmasıdır.

Fizik kimliğin tespiti yöntemine başvurabilmesi için gerekli koşullar şöyledir;

  • Üst sınırı iki yıl veya daha fazla hapis cezasını gerektiren bir suçtan dolayı yapılabilir
  • Bu yönteme başvurulması kimliğin teşhisi için gerekli olmalıdır.
  • Bu emir cumhuriyet savcısı tarafından verilmelidir

Kovuşturmaya yer olmadığı kararına itiraz süresinin dolması, itirazın reddi, beraat veya ceza verilmesine yer olmadığı kararı verilip kesinleşmesi hâllerinde söz konusu kayıtlar Cumhuriyet savcısının huzurunda derhâl yok edilir ve bu husus tutanağa geçirilir.

Keşif

Hakimin olay hakkındaki şeyleri beş duyu aracılığıyla incelemesine keşif denir. Keşif hakkındaki bilgiler şöyledir:

  • Keşif, hâkim veya mahkeme veya naip hâkim ya da istinabe olunan hâkim veya mahkeme ile gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde Cumhuriyet savcısı tarafından yapılır.
  • Keşif yapılması sırasında şüpheli, sanık, mağdur ve bunların müdafii ve vekili hazır bulunabilirler.
  • Şüpheli veya sanık tutuklu ise, hâkim veya mahkeme tarafından ancak zorunlu sayılan hâllerde keşifte hazır bulundurulmasına karar verilebilir.
  • Mağdur, şüpheli veya sanığın huzuru, tanıklardan birinin gerçeğe uygun tanıklık etmesine engel olabilecekse, o işte şüpheli veya sanığın bulunmamasına karar verilebilir.

Yer Gösterme

Yargılamaya konu olayın gerçekleştiği yerin belirlenmesi amacıyla şüpheli kişiye yer gösterme işlemi yaptırılabilir.

Yer gösterme susma hakkını kullanmış olan şüpheliye yaptırılamaz. Soruşturmayı geciktirmemek kaydıyla, müdafi de yer gösterme işlemi sırasında hazır bulunabilir.

Teşhis

Teşhis, gözaltına alınan şüpheli ile olaydaki failin aynı kişi olup olmadığının belirlenmesi amacıyla gidilen yöntemdir.

Polis, olaydaki failin, gözaltına alınan şüpheli ile aynı kişi olup olmadığının belirlenmesi bakımından zorunlu olması halinde, Cumhuriyet savcısının talimatıyla teşhis yaptırabilir. Teşhiste bulunan kişi ile teşhis işlemine tâbi tutulan kişilerin birbirini görmemesi gerekir.

Tanıklıktan çekinebilecek olanlar, teşhiste bulunmaya zorlanamaz

Ölünün Kimliğini Belirleme ve Adli Muayene

Ölen kişinin kim olduğunun tam olarak tespit edilmesine ölünün kimliğini belirleme denir. Ölünün kimliğinin belirlenmesi şöyledir:

  • Engelleyici sebepler olmadıkça ölü muayenesinden veya otopsiden önce ölünün kimliği her suretle ve özellikle kendisini tanıyanlara gösterilerek belirlenir ve elde edilmiş bir şüpheli veya sanık varsa, teşhis edilmek üzere ölü ona da gösterilebilir.
  • Ölünün adlî muayenesinde tıbbî belirtiler, ölüm zamanı ve ölüm nedenini belirlemek için tüm bulgular saptanır.
  • Bu muayene, Cumhuriyet savcısının huzurunda ve bir hekim görevlendirilerek yapılır.

Otopsi

Otopsi ceset üzerinde yapılan, kişinin neden ve nasıl öldüğünü tespit etmek amaçlı yapılan tıbbi incelemedir.

Otopsi, Cumhuriyet savcısının huzurunda biri adlî tıp, diğeri patoloji uzmanı veya diğer dallardan birisinin mensubu veya biri pratisyen iki hekim tarafından yapılır. Müdafi veya vekil tarafından getirilen hekim de otopside hazır bulunabilir. Zorunluluk bulunduğunda otopsi işlemi bir hekim tarafından da yapılabilir.

Ölümünden hemen önceki hastalığında öleni tedavi etmiş olan tabibe, otopsi yapma görevi verilemez.

Gömülmüş bulunan bir ceset, incelenmesi veya otopsi yapılması için mezardan çıkarılabilir. Bu husustaki karar, soruşturma evresinde Cumhuriyet savcısı, kovuşturma evresinde mahkeme tarafından verilir.

Av. Ahmet EKİN & Stj. Av. Furkan DİLER

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu