Cinsel Taciz Suçu ve Cezası (TCK m.105)
Türk Ceza Kanunu’nun 105. maddesi, “cinsel taciz” suçunu düzenlemektedir. Bu suç, bir kimseye yönelik cinsel yönden rahatsız edici veya istenmeyen sözlü ya da davranışsal eylemlerle işlenir. Cinsel taciz, mağdurun fiziksel dokunulmazlığına müdahale olmaksızın, kişiye cinsel içerikli rahatsız edici davranışlar sergilenmesini kapsar.
Cinsel saldırı suçu gibi fiziksel temas içermemesi nedeniyle, cinsel taciz daha hafif bir suç olarak değerlendirilse de mağdur açısından ciddi psikolojik ve sosyal sonuçlara yol açabilir. Bu suçun amacı, bireyin cinsel dokunulmazlığı kadar onur ve saygınlığını da korumaktır.
TCK m. 105’e göre; “Bir kimseyi cinsel amaçlı olarak taciz eden kişi hakkında, mağdurun şikayeti üzerine, üç aydan iki yıla kadar hapis cezasına veya adlî para cezasına fiilin çocuğa karşı işlenmesi hâlinde altı aydan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.”
Suçun Manevi Unsurları
Cinsel taciz suçu, kasten işlenen bir suçtur ve failin, mağduru cinsel olarak rahatsız etmeyi bilerek ve isteyerek gerçekleştirmesi gerekir. Fail, mağdurun rızasına aykırı olarak, cinsel içerikli ifadeler kullanarak ya da davranışlarda bulunarak, mağdura yönelik rahatsız edici bir tutum sergiler. Bu rahatsız edici tutumlar, genellikle doğrudan cinsel içerik taşır ve mağduru psikolojik olarak etkiler.
Failin amacı mağdura cinsel bir mesaj vermek, mağdurun onurunu zedelemek ya da onu rencide etmektir. Bu nedenle, cinsel taciz suçu yalnızca genel kastla işlenebilir. Suçun manevi unsurunun gerçekleşebilmesi için failin, mağduru bilerek cinsel taciz etmesi gerekir. Failin niyeti ya da kastı, suçu oluşturan en önemli unsurlardan biridir.
Suçun Maddi Unsurları
Cinsel taciz suçunun maddi unsurları; fail, mağdur, fiil ve neticedir. Suçun faili, mağduru cinsel içerikli taciz eden kişidir. Bu kişi, mağdura karşı doğrudan sözlü ya da davranışsal tacizde bulunabilir. Mağdur ise tacize maruz kalan kişidir.
Cinsel taciz mağduru herhangi bir kişi olabilir; kadın, erkek, çocuk ya da yetişkin olması suçu etkilemez. Ancak mağdurun çocuk olması durumunda, ceza ağırlaştırılır. Cinsel taciz suçu, sözlü ya da davranışsal olabilir. Sözlü taciz, mağdura yönelik cinsel içerikli sözler söylemekle, davranışsal taciz ise mağdura cinsel içerikli işaretler yapmak ya da yazılı mesajlar göndermek gibi davranışlarla gerçekleşir.
Fiil, mağdurun rızası olmaksızın cinsel içerikli herhangi bir söz veya davranışla rahatsız edilmesidir. Bu davranışlar telefon, internet, mesaj ya da yüz yüze olabilir. Netice olarak, mağdurun bu davranışlar sonucunda rahatsızlık hissetmesi ve onurunun zedelenmesi, suçun tamamlanması için yeterlidir.
Cinsel taciz suçunun tamamlanması için fiziksel bir temasın gerçekleşmesi gerekmez; sözlü ya da davranışsal olarak rahatsız edici eylemler suçun oluşmasını sağlar.
Hukuka Aykırılık Unsuru
Cinsel taciz suçu, mağdurun rızasına aykırı olarak işlenir. Mağdur, bu tür davranışları istemediğini açık ya da zımni olarak ortaya koymuşsa, failin bu davranışları hukuka aykırı hale gelir. Mağdurun rızası olmadığı sürece, failin cinsel içerikli davranışları hukuka aykırılık teşkil eder. Özellikle mağdurun bu tür davranışlara rızası olmadığını belirtmesi ve failin buna rağmen tacize devam etmesi, suçu ağırlaştıran bir unsurdur.
Cinsel taciz suçunun hukuka uygunluk sebepleri, failin eylemlerinin meşru savunma, zorunluluk hali ya da hakkın kullanılması gibi hukuka uygun sebeplere dayanmasıyla ortaya çıkabilir. Ancak cinsel taciz suçunda, bu tür durumlar genellikle çok nadir görülür. Taciz eylemlerinin genellikle kasıtlı ve rızasız olarak yapılması, hukuka aykırılığı açık bir şekilde ortaya koyar.
Suçun Özel Görünüş Biçimleri
Cinsel taciz suçunda teşebbüs mümkündür. Fail, cinsel taciz amacına yönelik davranışlara başlamış ancak bu davranışlarını tamamlayamamışsa teşebbüs hükümleri devreye girer. Örneğin, fail mağdura cinsel içerikli bir mesaj göndermeye çalışmış ancak teknik bir nedenle bu mesaj iletilememişse, suç teşebbüs aşamasında kalmış olur. Teşebbüs durumunda da fail, yine cezalandırılır ancak cezasında indirim yapılır.
İştirak ve azmettirme de cinsel taciz suçu açısından mümkündür. Suçu birden fazla kişi birlikte işleyebilir ya da bir kişi, başkasını cinsel tacizde bulunmaya azmettirebilir. Bu durumda iştirak hükümleri uygulanır ve suça katılan kişiler de cezalandırılır.
Muhakeme
Cinsel taciz suçu, mağdurun şikayetine bağlı olarak soruşturulup kovuşturulan bir suçtur. Mağdur, cinsel tacize maruz kaldığını belirterek şikayette bulunmadığı sürece, savcılık re’sen soruşturma başlatamaz. Mağdurun şikayeti üzerine savcılık, delilleri toplayarak soruşturma başlatır. Tacizin gerçekleştiği durumlarda, mağdurun beyanı delil olarak kabul edilir. Bunun yanı sıra mesajlar, tanık beyanları, telefon kayıtları gibi deliller de dava sürecinde dikkate alınır.
Mahkeme, mağdurun ifadesi, deliller ve olayın diğer koşullarını değerlendirerek suçun gerçekleşip gerçekleşmediğine karar verir. Cinsel taciz suçunda failin suçlu bulunması durumunda cezası belirlenir. Eğer suç, failin mağdura karşı kamuya açık bir yerde ya da bir makamı veya görevi kötüye kullanarak işlenmişse, ceza artırılabilir. Bu durumda mahkeme, nitelikli halin varlığını göz önünde bulundurarak daha ağır bir ceza verebilir.
TCK m.105, cinsel taciz suçunu ağır şekilde cezalandırmayı amaçlamaktadır. Özellikle bu suçun iş yerinde, eğitim kurumlarında ya da kamusal alanda gerçekleşmesi durumunda, faile daha yüksek cezalar verilmesi öngörülür.
Duygu Maide KARATAŞ & Av. Ahmet EKİN