İçtima Ne Demek?
İçtima, birleşme ve toplanma anlamındadır. Ceza hukukunda içtima, birden fazla suçun mevcut olmasına rağmen, belirli nedenlerle faile tek bir ceza verilmesi durumudur. Ceza hukukunda genel kural olarak, fail işlediği suç sayısı kadar ceza alır. Ancak bazı durumlarda suçların içtimaı söz konusu olabilir.
Suçların içtimai, ağırlaştırıcı veya hafifletici bir neden değildir; çeşitli ihlallerin ce birden çok eylemin kaynaşması durumudur.
İçtima Türleri
İçtima, birden fazla suçun bulunmasına rağmen, çeşitli nedenlerle faile tek ceza verilmesi durumudur. Türk Ceza Kanunu’nda içtima türleri üç başlık altında düzenlenmiştir. Bunlar şunlardır:
- Birleşik Suç
- Zincirleme Suç
- Fikri İçtima
Birleşik Suç
Biri diğerinin unsurunu veya ağırlaştırıcı nedenini oluşturması nedeniyle tek eylem sayılan suça bileşik suç denir. Koşulları şu şekilde sayılabilir:
- Suçlardan biri, diğerinin unsuru ya da ağırlaştırıcı nedeni olmalıdır.
- Suçlardan birisinin diğerinin unsuru veya ağırlaştırıcı nedeni olduğu yasada açıkça gösterilmelidir.
Bileşik suçun sonuçları şunlardır:
- Bileşik suç, kendisini oluşturan suçlara bölünemez. Bileşik suçun işlendiği yer ve zaman yönünden, bileşik suçta belirtilen sonuç dikkate alınır. Zamanaşımı da bileşik suçta belirtilen sonucun gerçekleştiği andan itibaren başlar.
- Bileşik suçun unsuru ya da ağırlaştırıcı nedeni olan suçun tamamlanması, ancak asıl suçun teşebbüs aşamasında kalması durumunda, faile teşebbüs hükümlerine göre ceza verilecektir.
- Bileşik suçu oluşturan unsur ya da ağırlaştırıcı neden olan suçun ortadan kalkması, bileşik suçun varlığını etkilemez.
- Bileşik suçu oluşturan suçlardan birisinin soruşturma ve kovuşturmasının şikâyete bağlı olması, bileşik suç bakımından da aynı sonucu doğurmaz.
- Bileşik suçta, cezaların içtimai hükümleri uygulanmaz. Bileşik suçlarda, suçu oluşturan araç suçtan dolayı faile ayrıca ceza verilmez.
Zincirleme Suç
Zincirleme suç, aynı suç işleme kararıyla bir kişiye karşı, değişik zamanlarda aynı suçun birden fazla kez işlenmesidir. Suçun zincirleme suç olarak kabul edilmesi için şu şartların gerçekleşmesi gerekir:
- Aynı suçun birden fazla kez işlenmesi
- Suçların değişik zamanlarda işlenmesi
- Suçların aynı kişiye karşı işlenmesi
- Suçların, aynı suç işleme kararıyla işlenmesi
- İşlenen suçların kasten öldürme, kasten yaralama, işkence ve yağma suçlarından biri olmaması
Zincirleme suçun sonuçları şunlardır:
- Zincirleme olarak işlenen suçlar tek suç sayılır ve faile tek ceza verilir. Ancak bu ceza, “dörtte birinden dörtte üçüne” kadar arttırılır. Arttırmada esas alınacak ceza somut cezadır.
- Yasal bir düzenlemeyle bir eylemin nitelendirilmesinde değişiklik yapılması, zincirleme suçun oluşmasına engel değildir
- Zincirleme suç, son suçun işlendiği günde işlenmiş sayılır ve o anda yürürlükte olan yasa uygulanır.
- Zincirleme suçta, dava zamanaşımı son suçun işlendiği günden itibaren işlemeye başlar. Son suçun tamamlanmış veya teşebbüs derecesinde kalmış bir suç olması, bu bakımdan önemli değildir.
- Zincirleme suçlarda yetkili mahkeme, son suçun işlendiği yer mahkemesidir.
- Failin yaşı küçük ise ceza açısından zincirleme suç oluşturan son eylemin gerçekleştiği andaki yaşı dikkate alınır.
- Zincirleme suçta yasa koyucunun amaçlarına ters düşmemek için arttırılarak hükmedilen ceza, gerçek içtima kurallarının uygulanması durumunda elde edilecek cezadan az; teselsülü oluşturan eylemlerden herhangi birine verilecek cezadan fazla olmalıdır.
- Zincirleme suç, yalnızca yasada sayılan üç durumda tek suç sayılmaktadır. Yasada hüküm bulunmayan durumlarda her suç bağımsızlığını korumaktadır.
Aynı Nev’iden Fikri İçtima
5237 sayılı Türk Ceza Yasası’nda, tek bir eylemle, aynı suçun birden fazla kişiye karşı işlenmesi durumunda da zincirleme suça ilişkin hükümlerin uygulanacağı kabul edilmiştir. Yani failin eylemi tek bir suç kabul edilerek cezası artırılacaktır.
Aynı neviden fikri içtima hükümlerinin uygulanabilmesinin koşulları şunlardır:
- Eylem hukuksal anlamda tek olmalıdır.
- Aynı suç birden fazla kez işlenmiş olmalıdır. İşlenen suç, bütün mağdurlar bakımından aynı suç olmalıdır.
- Suçun mağdurları birbirinden farklı olmalıdır.
- İşlenen suç kasten öldürme, kasten yaralama, işkence ve yağma suçlarından biri olmamalıdır.
- Suç tipinde özel olarak aynı nev’iden fikri içtima hükmüne yer verilmemelidir.
Fikri İçtima
Fikri içtima, failin gerçekleştirdiği tek bir eylemle birden fazla ve farklı suçun meydana gelmesidir. Fikri içtimanın hukuki niteliği tartışmalıdır. Suçun tekliği görüşüne göre, fikri içtima durumunda tek bir hareket olduğundan tek suç vardır. Suçların çokluğu görüşüne göre ise, fikri içtima durumunda tek bir hareket olmasına rağmen, birden fazla farklı suç tipine veya aynı suç tipine ilişkin hüküm birden fazla kez ihlal edildiği için birden çok suç bulunmaktadır.
Fikri içtimanın koşulları şunlardır:
- Eylemin tek olması
- Birden fazla farklı suçun oluşması
- Suçların muhakeme edilebilir ve cezalandırılabilir olması
Fikri içtimanın sonuçları suçlardır:
- Fikri içtima durumunda faile tek ceza verilir. Zira tek ceza verilmesiyle eylemin neden olduğu haksızlık içeriği tümüyle tüketilmektedir. Her suç için ayrı ayrı ceza verilmesi, eylemin haksızlık içeriğinin aşılması sonucunu doğurur. Fikri içtimada, fail en ağır cezayı gerektiren suçtan dolayı cezalandırılır.
- Tek bir eylemle işlenen suçlardan biri re’sen, öteki ise şikâyete bağlı olarak soruşturulan bir suç ise ve şikâyet yoksa şikâyete tabi suçun fikri içtimaa dâhil edilmesi mümkün olmadığından re’sen muhakeme edilen suçtan dolayı ceza verilir.
- Suçların işlenme zamanı, işlenme yeri, yetkili mahkeme ağır cezayı gerektiren suça göre belirlenir.
- Suç olmaktan çıkarılan eylemler ile genel veya özel af kapsamındaki suçlar fikri içtima ilişkisinde dikkate alınmaz. Fikri içtimaa dâhil olan suçlardan birinin yasayla suç olmaktan çıkarılması ya da genel af ile ortadan kalkması veya toplu özel af kapsamına alınması durumunda, fail diğer suçtan dolayı cezalandırılmalıdır.
- Yasa, fikri içtima kapsamına giren suçları yalnızca cezanın belirlenmesi yönünden tek suç saydığından, bunun dışında kalan durumlarda her suçun bağımsızlığını kabul etmek gerekir. Bu nedenle ceza muhakemesi koşulları, zamanaşımı ve af yasalarının kapsamı yönünden her bir suçun ayrı ayrı değerlendirilmesi zorunludur.
Sapmanın İçtima Yönünden Değerlendirilmesi
Sapma, hareketin neden olduğu nedensel sürecin fail tarafından öngörülenden farklı bir şekilde ortaya çıkmasıdır. Sapma, iradenin oluşması aşamasında değil, gerçekleşmesi aşamasında ortaya çıkar. Sapmanın içtima yönünden değerlendirilmesi, failin amaçladığı sonucun yanı sıra veya yerine başka bir sonucun gerçekleşmesi durumunu inceleyen bir ceza hukuku konusudur. Bu durumda, failin cezalandırılması için suçların içtimaı kuralları ve kusurluluk derecesi dikkate alınmalıdır.
Hedefte Sapma
Failin eylemini gerçekleştirmek istediği kişi veya nesne yerine başka bir kişi veya nesne üzerinde gerçekleştirmesi halidir. Örneğin, A’yı öldürmek isteyen failin, silahından çıkan kurşunun sekmesi sonucu B’yi öldürmesi gibi. Bu durumda, fail sadece B’yi öldürme suçundan cezalandırılır. Hedef doğru seçilmiş fakat yanlış isabet alınmış olabileceği gibi hedef yanlış seçilmiş de olabilir.
Suçta Sapma
Failin kastettiği suçtan farklı bir suçun gerçekleşmesi halidir. Örneğin, A’yı yaralamak isteyen failin, A’nın kalbine isabet eden bıçak darbesi sonucu A’nın ölmesi gibi. Bu durumda, fail hem yaralama hem de öldürme suçundan cezalandırılır.
Nedensellik Bağında Sapma
Failin hareketi ile netice arasındaki nedensellik bağının kesilmesi halidir. Örneğin, A’yı öldürmek isteyen failin, A’ya zehirli bir madde vermesi ancak A’nın bu maddeyi içmeden kalp krizi geçirip ölmesi gibi. Bu durumda, fail sadece zehirleme teşebbüsü suçundan cezalandırılır.
Av. Ahmet EKİN & Stj. Av. Ezgi DEMİROCAK