Genel Hukuki Bilgiler

Süre Tutum Dilekçesi Nedir?

Süre Tutum Dilekçesi, ceza mahkemelerinde verilen kararın taraflara tefhim edilmesiyle başlayan itiraz süresini durdurmak amacıyla kullanılan bir hukuki araçtır. Bu dilekçe, mahkemenin kararının taraflara ulaştırılmasıyla birlikte istinaf veya itiraz süresinin başlaması durumunda, gerekçeli kararın henüz yazılmamış olması nedeniyle gerekçeli bir itiraz yapmanın mümkün olmaması durumunda kullanılır. Bu süreçte, mahkeme kararının kesinleşmesini engeller ve gerekçeli kararın taraflara tebliğ edilmesine kadar yasal sürenin işlemesini durdurur.

Özellikle ceza mahkemelerinde, taraflara kararın yüzlerine okunmasıyla itiraz süresi başladığından, gerekçeli kararın yazılmamış olması durumunda hangi gerekçeyle itiraz edileceği belirsizdir. Bu nedenle, Süre Tutum Dilekçesi, itiraz süresini askıya alarak tarafların hakkını korumayı amaçlar.

Kanunlara göre, istinaf veya itiraz sürelerinin gerekçeli karar ile başlayacağı açıkça belirtilmiştir. Ceza mahkemelerinde kararın tefhiminden itibaren istinaf süresi başlasa da, gerekçeli kararın eksikliği nedeniyle itirazın temeli mesnetsiz hale gelebilir. Bu durumda Süre Tutum Dilekçesi önemli bir hukuki araç olarak kullanılır.

Ceza yargılamasında sürelerin tefhim ile başlaması nedeniyle, tarafların kararın gerekçesini bilmeden yasal süre içinde etkili bir itirazda bulunamayacağı göz önünde bulundurularak, Süre Tutum Dilekçesi verilmesi tercih edilir. Bu dilekçe, istinaf veya itiraz süresinin durdurulmasını sağlayarak tarafların hukuki haklarını korumayı amaçlar.

Süre Tutum Dilekçesinin Hukuki Dayanağı

Süre Tutum Dilekçesinin Hukuki Dayanağı

Süre tutum dilekçesi, başlangıçta hukuki bir boşluktan kaynaklanmıştır. İstinaf veya itiraz kanun yollarına başvuru süreleri, kısa kararın tefhimi değil, gerekçeli kararın tebliği ile başladığında, süre tutum dilekçesine gerek olmayabilir. Bu dilekçe, kanunda özel bir düzenlemeye sahip olmamakla birlikte, Anayasa Mahkemesi’nin 14 Eylül 2022 tarihli kararıyla hukuki bir temele dayanmaktadır. Anayasa Mahkemesi’nin kararında, süre tutum dilekçesi şu şekilde ifade edilmektedir:

“Temyiz süresinin, kısa kararın tefhimi ile başladığı durumlarda, temyiz süresini kaçırmak istemeyen davacı veya davalının, temyize dair yazılı iradesini ortaya koyması, usuli bir hak kaybına uğramaması bakımından kaçınılmazdır.

Bu nedenle gerekçeli kararın henüz açıklanmamış olması nedeniyle temyiz gerekçelerinin bildirilemediği ve yalnızca temyiz yoluna başvurma isteğinin ortaya konulduğu dilekçeler, uygulamada “süre tutum” dilekçesi adı ile anılmaktadır.”

Süre Tutum Dilekçesi Hangi Davalarda Verilir?

Süre tutum dilekçesi, kısa kararın tefhiminden itibaren itiraz veya istinaf başvuru sürelerinin başladığı davalarda kullanılır. Ancak, eğer bir davada mahkeme kısa kararında istinaf süresinin gerekçeli kararın tebliği ile başlayacağını belirtiyorsa, bu tür davalarda süre tutum dilekçesine ihtiyaç duyulmaz. Çünkü bu durumda istinaf veya itiraz süresi zaten gerekçeli kararın tebliği ile başlayacaktır.

Süre Tutum Dilekçesinin Verilme Süresi

Ceza mahkemelerinde istinaf başvuru süresi Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 273. maddesinde, itiraz başvurusu ise yine Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 268. maddesinde belirtilir. Bu düzenlemelere göre ceza yargılamasında istinaf/itiraz başvuru süresi genellikle 7 gündür. Süre tutum dilekçesi, kısa kararın tefhiminden itibaren 7 gün içinde verilmelidir.

Öte yandan, icra mahkemelerinde istinaf süresi İcra İflas Kanunu’nda 10 gün olarak düzenlenmiştir. Dolayısıyla, İcra Mahkemelerinde süre tutum dilekçesi verme süresi, kısa kararın tefhiminden başlayarak on gün olarak belirlenir.

Sürelere dikkat edilmemesi ve zamanında süre tutum dilekçesinin verilmemesi durumunda, mahkeme kararının kesinleşmesi sonucu ortaya çıkabilir. Bu nedenle, sürelerin titizlikle takip edilmesi ve gerekli dilekçelerin zamanında hazırlanması önemlidir.

Süre Tutum Dilekçesi Nasıl Yazılır?

Süre Tutum Dilekçesi Nasıl Yazılır?

Süre tutum dilekçesi hazırlanırken, kısa karara yönelik itirazlar dilekçe metni içinde yer almalıdır. Dilekçenin detaylı olması zorunlu değildir çünkü süre tutum dilekçesi sunulduktan sonra gerekçeli kararın tebliğ edilmesiyle ilgili detaylı itirazları içeren bir dilekçe sunulabilir.

Ancak, süre tutum dilekçesinin içeriğinde kısa karara karşı istinaf/itiraz yoluyla başvuruda bulunulduğu ve gerekçeli kararın beklenmekte olduğu bilgilerine de mutlaka yer verilmelidir. Bu bilgilerin dilekçe metninde açıkça belirtilmesi, başvurunun amacını ve süreci netleştirir.

Süre Tutum Dilekçesinin Süresi Var Mıdır?

Süre tutum dilekçesinin verilmesi için belirlenen süre, mahkemenin son duruşmadaki kararında belirtilen itiraz süresidir ve bu süre kısa kararın tarihinden itibaren başlar. Bu süreye dikkat edilmesi ve zamanında dilekçenin hazırlanarak mahkemeye sunulması önemlidir.

Süre Tutum Dilekçesi Verildiğinde Ne Olur?

Dilekçeyi veren taraf, süre tutum dilekçesi sunarak itiraz süresini tutmuş olur. Bu durumda, gerekçeli karar yazılana kadar mahkemece belirtilen itiraz süresi işlemeyecektir. Dolayısıyla, gerekçeli kararın tebliğ edilmesiyle birlikte itiraz süresi başlayacak ve verilen süre içinde gerekçeli karara karşı gerekli adımlar atılmalıdır. Bu süreçte, dilekçeyi veren tarafın itiraz hakkını koruması sağlanmış olacaktır.

Süre Tutum Dilekçesinde Harç Ödenir mi?

Kanun yoluna başvuru için gerekli olan harçlar ve tebliğ giderleri gibi tüm masraflar başvuruyu yapan tarafından ödenir. Bu masraflar, başvurulan yargı organının belirlediği tarifelere ve mevzuata uygun olarak ödenmelidir. 

Süre tutum dilekçesi, hukuk sistemimizde önemli bir araç olarak karşımıza çıkmaktadır. Özellikle gerekçeli kararın henüz tebliğ edilmemiş olduğu durumlarda, bu dilekçe sayesinde kanunen öngörülen itiraz süreleri askıya alınarak tarafların hak kaybı yaşaması engellenmektedir.

Anayasa Mahkemesi‘nin konuya ilişkin verdiği karar da bu dilekçenin hukuki dayanağını güçlendirmiştir. Her yargılama usulünde farklılık gösteren sürelerin ve usulün önemle takip edilmesi, hukuki hakların korunması açısından kritik bir öneme sahiptir. Bu süreçte dilekçeyi veren tarafın itiraz hakkı korunarak adil bir yargılama süreci işlemiş olacaktır.

Süre tutum dilekçesi ile ilgili daha fazla detaylı bilgi için ahmetekin.com adlı web sitemizi ziyaret etmeyi unutmayın!

Av. Ahmet EKİN & Stj. Av. Evrim ÜSTÜNDAĞ

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu