Genel Hukuki Bilgiler

İsim Değiştirme Şartları Nelerdir? Nasıl Yapılır?

İsim değiştirme, Türk Medeni Kanunu’nun 27. maddesine göre, ancak haklı sebeplere dayanılarak hâkimden istenebilir.

Aşağıda isim değiştirmek için bazı haklı sebepler sayılmıştır:

  • Dalga Konusu Edilebilecek Nitelikte Olması: İsim, alay konusu olabilecek bir nitelik taşımamalıdır.
  • Komik Bir Çağrışım Yapması: İsim, komik bir çağrışım yapacak şekilde olmamalıdır.
  • Toplumun Genel Ahlak Anlayışına Aykırılık: İsim, toplumun genel ahlak normlarına uygun olmalıdır.
  • Toplumca Bilinen Bir Suçlu veya Terör Örgütü Elebaşı İle İlişkilendirilebilirlik: İsim, toplumda bilinen bir suçlu veya terör örgütü elebaşıyla ilişkilendirilmemelidir.
  • Telaffuzu Güç Olması veya Zor Söylenmesi: İsim, kolayca telaffuz edilebilmeli ve anlaşılır olmalıdır.
  • Gerçek Yaşamda Kişiyi Yansıtmaması: İsim, kişinin gerçek kimliğini yansıtmalı ve tanınmasını sağlamalıdır.
  • Meslek veya Uğraşı ile Bağdaşmaması: İsim, kişinin mesleği veya uğraşıyla uyumlu olmalı, tezatlık yaratmamalıdır.
  • Ağır Bir Suç İşleyen Kişi ile İlişkilendirilebilirlik ve Travma Etkisi: İsim, kişinin kendisine veya ailesine karşı ağır bir suç işleyen biriyle aynı olmamalı ve bu durum kişide veya aile üyelerinde travma etkisi yaratmamalıdır.

E-Devlet Üzerinden İsim Nasıl Değiştirilir 2024

Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü resmi sitesinden yapılan duyuruya göre, mahkeme kararı olmadan ad ve soyad değişikliği mümkün hale geldi. Bu değişiklik, belirli şartları taşıyan kişiler için geçerlidir.

Ad veya soyadında yazım hatası, imla hataları veya düzeltme işaretlerinden kaynaklanan anlam değişiklikleri bulunan, genel ahlaka uygun olmayan veya toplum tarafından gülünç karşılanan bireyler, başvurularını yurt içinde ilçe nüfus müdürlüklerine, yurt dışında ise dış temsilciliklere veya e-Devlet üzerinden yaparak, il ve ilçe idare kurullarının vereceği kararla bir kereye mahsus mahkeme kararı olmadan değişiklik yapabilirler. Ancak, sadece adında imza ve yazım hatası olan veya genel ahlaka uygun olmayan ve toplum tarafından gülünç karşılanan kişiler e-Devlet üzerinden talepte bulunabilir; ancak ön adını silmek için başvuru yapamazlar. Örneğin, “Memet” adını “Mehmet” olarak düzeltmek isteyen bir kişi başvuruda bulunabilir.

Belirli isimlerin değiştirilebileceği bu düzenleme kapsamında, örneğin, “Rabiye/Rabia,” “Salahattin/Selahattin,” “Küpra/Kübra,” “Ferat/Ferhat” gibi isimlerde değişiklik talebinde bulunmak mümkündür. Ancak, “Muratcan” adını “Murat Can” olarak değiştirmek isteyen kişi talepte bulunabilirken, adını “Murat Efe” olarak değiştirmek için e-Devlet üzerinden başvuru yapamayacaktır. Benzer şekilde, “Eda Nur” olarak kayıtlı bir kişi adını sadece “Eda” olarak değiştirmek için talepte bulunamayacaktır.

Düzenleme, iki ismi olanlardan birini silmek isteyenleri veya soyadını değiştirmek isteyenleri kapsamamaktadır. Bu durumdaki vatandaşlar için asliye hukuk mahkemelerinde dava açmak ve hakim kararı almak gerekmektedir. Soyadında gülünç veya topluma uymayan bir durum bulunan vatandaşlar, soyad değişikliği talebinde bulunabilirler. Ancak, “Çakal, Deli, Çoşkun, Satılmış, Çıplak” gibi soyadları olan kişiler, soyad değişikliği başvurusu yapabilirler.

Düzenleme, sonradan Türk vatandaşı olan kişileri kapsamamaktadır. Sonradan Türk vatandaşı olan kişiler, ad ve soyad değişikliği için mahkeme kararı almak zorundadırlar. e-Devlet üzerinden başvurular, belirtilen şartları taşıyan vatandaşlar için herhangi bir ücret öngörmemektedir. Başvurular, 24 Aralık 2023 tarihine kadar e-Devlet üzerinden gerçekleştirilebilir.

E-Devlet Üzerinden İsim Nasıl Değiştirilir 2024

İsim Değişikliği Nasıl Yapılır ?

Türk Medeni Kanunu’nun 27. maddesi, adın değiştirilmesini sadece haklı sebeplere dayanarak hâkimden talep edilebileceğini belirtir. Bu değişiklik, nüfus siciline kaydedildiğinde ve ilan edildiğinde, adın değişmesinin kişisel durumu etkilemeyeceğini ifade eder. Madde, hangi durumların haklı sebep olarak kabul edileceğini açıkça belirtmez, ancak hâkime bu sebepleri değerlendirme yetkisi tanır.

Hangi durumların haklı sebep olarak değerlendirileceği, her dava için özel koşullara göre hâkim tarafından belirlenecektir. Hâkim, bu takdir yetkisini kullanırken hukuka ve hakkaniyete uygun bir karar verme sorumluluğundadır.

Hakim, haklı sebepleri belirlerken şu unsurları göz önünde bulundurabilir:

  • Adın gülünç, çirkin, iğrenç veya ahlaka aykırı bir anlam taşıması,
  • Adın elverişsiz veya telaffuzunun güç olması,
  • Aynı adın birden fazla kişi tarafından kullanılması nedeniyle karışıklığa neden olması,
  • Din ve uyruk değiştirme,
  • Kişinin başka bir ad ile tanınması,
  • Adın kişinin ilerlemesine veya ticari faaliyetlerine engel olması,
  • Aileden birisinin ağır bir suç işlemesi,
  • Kullanılması yasak öz ad veya soyadların kullanılıyor olması.

Bu unsurlar, hakim tarafından dikkate alınarak, her bir davanın özel koşullarına göre değerlendirilecek ve ad değişikliği taleplerine hukuka uygun bir çerçevede karar verilecektir.

İsim Değişikliği Davasında Usul

Kişiye sıkı sıkıya bağlı olan isim üzerindeki değişiklik hakkı, sadece isim sahibi tarafından kullanılabilir. Başka birisi, kişinin adını değiştirmesi talebinde bulunamaz. Yani, adın değiştirilmesi talebi, isim sahibi tarafından ve haklı sebeplerle yapılmış olmalıdır. Örneğin, bir Yargıtay kararında, olayda ölen annenin adının değiştirilmesi isteğiyle dava açan oğulun, aktif husumet ehliyeti olmadığı gerekçesiyle reddedilmiştir.

Davada davalı taraf genellikle nüfus müdürlüğüdür. Yargıtay kararlarına göre, kişilerin adlarını değiştirmek için açtıkları davada davalı olarak nüfus idaresi kabul edilir; hatta Nüfus Hizmetleri Kanunu’nun 36. maddesi uyarınca nüfus idaresinin yokluğunda karar verilemeyeceği görüşü benimsenir.

İsim Değişikliği Davası’nda, adını haklı sebeplere dayanarak değiştirmek isteyen kişinin bu haklı nedenleri ispat etmesi gerekir. Davacı, tanıklarla bu durumu kanıtlayabileceği gibi, sosyal çevresi tarafından bilinen başka bir isimle de delil sunabilir. Örneğin, Nüfus kaydındaki isminin iş arkadaşları veya sosyal medya hesaplarıyla farklı olduğunu kanıtlayabilir.

İsim değişikliği davasında belirli bir süre sınırlaması bulunmamaktadır. Haklı nedenlere sahip olan herkes istediği zaman dava açabilir.

Türk Medeni Kanunu’nun 27. maddesi uyarınca adın değiştirilmesine karar verildiğinde, bu karar ulusal ve yerel gazetelerde ilan edilir. Bu, üçüncü kişiler için bağlayıcı bir hüküm doğurur.

Adın değiştirilmesinden zarar gören kişi, bu değişikliği öğrendiği tarihten itibaren bir yıl içinde değiştirme kararının iptali için dava açabilir. Bu nedenle, değişiklikten zarar gören taraf, karşı çıkma hakkına sahiptir ve dava açabilir.

İsim Değişikliği Davasında Görevli ve Yetkili Mahkeme

Nüfus Hizmetleri Kanunu’nun 36. maddesine göre, nüfus kayıtlarında düzeltme talep eden şahıslar tarafından açılan davalar, ilgili resmi dairenin lüzum görmesi durumunda, yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki asliye hukuk mahkemesinde Cumhuriyet savcıları tarafından görülür. Kayıt düzeltme davaları, nüfus müdürü veya görevlendireceği nüfus memuru huzurunda görülür ve karara bağlanır. Bu nedenle, adın değiştirilmesi için açılacak davalar, Nüfus Hizmetleri Kanunu’nun 36. maddesi uyarınca ‘Asliye Hukuk Mahkemesi’ yetkisindedir.

Aynı kanunun 36. maddesine göre adın değiştirilmesi için açılacak davalarda yetkili mahkeme, davacının yerleşim yeri adresinin bulunduğu yer mahkemesidir. Dolayısıyla, adını değiştirmek isteyen kişi, ikametgahının olduğu yerdeki asliye hukuk mahkemesine dava açabilir.

İsim Değiştirme Davası Ne Zaman Sonuçlanır?

Eğer avukat ile çalışılmıyorsa isim değiştirmek için açılan dava 4-6 ay arasında sonuçlanabilmekteyken Avukat ile çalışılıyorsa bu süre ortalama 1-3 ay arasında olmaktadır.

İsim Değiştirme Kaç Yaşına Kadar Yapılır?

İsim değişikliğinin bir yaş kısıtlaması yoktur, her yaş aralığında yapılabilir.

Sonuç

Yukarıda saymış olduğumuz belli başlı şartların sağlanması halinde doğru bir dava süreci de yönetilerek en kısa sürede isim değiştirme işleminizi gerçekleştirmek mümkündür. Bu süreci bir avukat ile yönetmek aşağı yukarı yarı yarıya vakit kazandırmakta ve davanın kabulü ihtimalini arttırmaktadır.

Av. Ahmet EKİN & Stj. Av. Ezgi DEMİROCAK

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu