Yer Bakımından Ceza Hukuku
Yer bakımından ceza hukuku diğer bir adıyla uluslararası ceza hukukudur. Her bir devlet kendi iç hukuk kurallarına göre kendi cezalandırma yetkisinin kapsamını ve sınırlarını bizzat belirler. Yabancı ceza hukuku ancak Türk hukukunun izin verdiği ölçüde uygulama alanı bulur.
Mülkilik Sistemi Nedir?
Mülkilik sisteminin diğer bir adı da ülkesellik sistemidir. TCK m. 8 göz önünde bulundurulduğunda yer bakımından ceza hukukunda esas olan suçun işlendiği yerdir.
Mülkilik sistemine göre suçtan zarar gören veya fiili işleyen kişinin uyruğuna bakılmaksızın fiilin işlendiği ülkede o ülke adli makamlarınca ve o ülke kanunlarına göre yargılanabilmesi şeklinde açıklanabilir. Bu açıklama bu ilkenin pozitif yönünü ifade ederken bir yandan da negatif yönü de mevcuttur. Negatif yönüne göre yurt dışında işlenen suçlara o devlet kanunlarının uygulanmamasını ifade eder.
Özellikle Kıta Avrupa’sı ülkelerindeki geri verme yasağı ile birleştiğinde ortaya failin cezalandırılmaması gibi sorunların çıkabilmesi ihtimali doğar. Bu sebeple bazı ülkeler bu sistemi esas alıp başka sistemlerin ilkeleri destekleyerek “yatı ülkesellik sistemi” adı verilen bir sistemi kullanırlar. TCK da mülkilik sistemini esas almakla birlikte kişisellik, evrensellik, gerçeklik ilkeleri ile destekleyerek ülkesellik ilkesini tamamlamışlardır.
Ülkesellik sistemindeki ülke kavramının kapsamının içine kara parçası ile birlikte hava alanı, karasuları, ve karasuları üzerindeki hava alnı da girmektedir. Ama suçun unsurları her zaman tek bir ülkede gerçekleşmeyebilir. Özellikle neticeli suçlarda bu durum mevcuttur. Suçun işlendiği yer konusunda harekete ve neticeye üstünlük tanıyan görüşlerin yanında gerek hareket gerekse neticeyi de içine alan karma görüşler bulunmaktadır.
Şahsilik İlkesi Nedir?
Şahsilik ilkesinin diğer bir adı kişisellik ilkesidir. Ülkesellik ilkesinin ortaya çıkardığı negatif sonuçları engeller niteliktedir.
Şahsilik ilkesi, kendi içinde faile göre kişisellik ilkesi ve mağdura göre kişisellik ilkesi olarak ikiye ayrılır.
Faile Göre Kişisellik İlkesi
Faile göre kişisellik ilkesi TCK m. 11 de düzenlenmiştir. Bu ilkeye göre devletin cezalandırma yetkisi, fiilin işlendiği yere bakmaksızın failin uyrukluğuna dayanmaktadır. Yabancı ülkede suç işleyen faile vatandaşı olduğu ülkenin ceza kanununun uygulanmasını ifade eder.
TCK m. 11’e göre bu ilkenin geçerli olup yabancı ülkede işleyen suç nedeniyle Türkiye’de yargılanabilmesi için bazı koşullar öngörmüştür. Bunlar su şekilde sıralanabilir:
- Fail “fiili işlediği sırada” Türk vatandaşı olmalıdır.
- Suç, Türkiye’nin ülkesi sayılan bir yerde işlenmemiş olmalıdır.
- Suç TCK m. 13’de yazılı suçlar dışında, Türk kanunlarına göre aşağı sınırı bir yıldan az olmayan hapis cezasını gerektiren bir suç olmalıdır.
- Bu suçtan dolayı yabancı ülkede hüküm verilmemiş olmalıdır.
- Türkiye’de kovuşturulabilirlik bulunmalıdır.
- Fail Türkiye’de bulunmalıdır.
Mağdura Göre Kişisellik İlkesi
Yurt dışında işlenen suçun mağdurunun bulunduğu devletin, eğer fail işlediği suçtan ötürü yargılanmaksızın veya yargılanmış ve mahkum edilmiş olmakla birlikte cezasını çekmeksizin mağdurun uyruğu olduğu devletin ülkesine gelirse, yargılama yetkisine sahip olmasını ifade eden ilkeye mağdura göre kişisellik ilkesi denmektedir. TCK m. 12 uyarınca; yabancı ülkede Türkiye veya Türk vatandaşı ya da Türk kanunlarına göre kurulmuş özel hukuk tüzel kişilerine karşı işlenen suçların Türkiye’de cezalandırılabilmesi için gerekli bazı koşullar öngörülmüştür. Bunlar su şekilde sıralanabilir:
- Fail, fiili işlediği sırada yabancı olmalıdır.
- Suç, Türkiye’nin ülkesi sayılan bir yerde işlenmemiş olmalıdır.
- Suç Türkiye’nin ülkesi sayılan bir yerde işlenmemiş olmalıdır.
- Suç Türk kanunlarına göre aşağı sınırı en az bir yıl hapis cezasını gerektiren bir suç olmalıdır.
- Suç Türkiye, Türk vatandaşı veya Türk kanunlarına göre kurulmuş özel hukuk tüzel kişisi zararına işlenmiş olmalıdır.
- Fail Türkiye’de bulunmalıdır.
- Mağdur Türkiye ise Adalet Bakanının talebi, Türk vatandaşı veya Türk kanunlarına göre kurulmuş özel hukuk kişisi ise suçtan zarar gören kişinin şikayeti bulunmalıdır. Bu koşulun istisnası rüşvet ve nüfuz ticareti suçlarıdır.
- Mağdur Türk vatandaşı veya Türk kanunlarına göre kurulmuş özel hukuk tüzel kişisi ise, bu suçtan dolayı yabancı ülkede hüküm verilmemiş olmalıdır.
Koruma İlkesi Nedir?
Koruma ilkesinin bir diğer adı gerçeklik ilkesidir. Koruma ilkesi, devletin iç veya dış güvenliğine, bütünlüğüne karşı işlenen suçlarda, suçun işlendiği yere ve uyruğuna bakmaksızın devletin kendini yeterli saymasından hareket eden ilkedir.
Bu ilke kapsamına devletin cezalandırma yetkisi adına nerede ve kim tarafından işendiğine bakılmaksızın ülke çıkarlarını ihlal eden veya bunları tehlikeye düşüren fiiller girmektedir. Devletin güvenliğine karşı suçlar, anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar , ulusal savunmaya karşı işlenen suçlar, devletin sınırlarına karşı suçlar ve casusluk , yabancı devletle olan ilişkilere karşı suçlar bu ilke kapsamında sayılabilir.
Evrensellik Sistemi Nedir?
Evrensellik sisteminin bir diğer adı da adalet sistemidir. Bu sistem cezalandırmanın evrenselliğinden hareket eder.
Ortak kültür değerlerine yönelik olarak işlenen bir suçun insanlık yararına cezasız kalmaması adına diğer ülkelere göre yetkili sayılmayan bir devletin salt adaleti sağlamak amacı ile suç dünyanın neresinde, her kim tarafından kime işlenmiş olursa olsun, bu suçu yargılama konusunda kendi kendini yetkili kılmasını savunur ve ifade eder.
Temsile Dayalı Yetki İkame Yetki İlkesi Nedir?
Temsile dayalı yetkinin diğer bir adı ise ikame yetkidir.
TCK m. 12/3’e göre Türkiye’nin ikame yani tamamlayıcı yetkisi söz konusudur. Bazı koşullarla suç Türkiye’de işlenmediği ve TCK m. 13 deki suçlardan olmadığı halde, yurt dışında işlenen bir suç Türkiye’de kovuşturulabilmektedir.
Bu ilkeye göre sanığı elinde bulunduran devlet, fiilin işlendiği devletin iradesine uygun olarak ve onu temsilen cezalandırma yetkisini kullanmaktadır. Bu koşullar şu şekilde sıralanabilir:
- Suç Türkiye’nin ülkesi sayılan bir yerde işlenmemiş olmalıdır.
- Fiil bir yabancı tarafından bir başka yabancıya karşı işlenmiş olmalıdır. Zira failin veya mağdurun Türk vatandaşı olması halinde kişisellik ilkesi geçerli olur.
- Suç, Türk kanunlarına göre aşağı sınırı üç yıldan az olmayan hapis cezasını Suç, gerektirmelidir.
- Suç, TCK m. 13’te öngörülen gerçeklik ilkesi veya evrensellik ilkesine yargılamayı gerektiren bir suç olmamalıdır.
- Adalet bakanının talebi olmalıdır.
- Bu suç Türkiye Cumhuriyeti ile arasında suçluların geri verilmesi sözleşmesi bulunmayan bir ülkede işlenmiş olmalı veya suç yeri devleti ile sanığın vatandaşı olduğu ülke bu kişinin geri verilmesini istememelidir. Türkiye’nin ikame yargı yetkisini kullanabilmesi, failin cezasız kalmamasını sağlamak amacına dayandığından, faili suçu işlediği veya vatandaşı olduğu devlete geri verme mümkün ise, bu hükme dayanarak yargı yetkisi kullanması söz konusu değildir.
- Fail Türkiye’de bulunmalıdır. (Kanunda açıkça belirtilmemiş)
- Bu suçtan dolayı verilip infaz edilen bir yabancı mahkumiyet kararı bulunmamalıdır. (Kanunda açıkça belirtilmemiş)
Av. Ahmet EKİN & Stj. Av. Ezgi DEMİROCAK