Sulh Sözleşmesi Nedir?
Sulh sözleşmesi, tarafların, bir hukuki ilişki hakkında aralarında çıkan bir uyuşmazlığı veya belirsizliği gidermek için birbirlerine karşılıklı ödünler vererek yaptıkları sözleşmedir.
Tarafların bağlayıcı nitelikteki karşılıklı ödünlerinin içeriği, bir borcu tanıma veya bir borcu ibra ya da bir borcun üstlenilmesi olabilir. Sulh sözleşmesiyle yalnız bir hukuki ilişki hakkındaki uyuşmazlıklar değil, aynı zamanda belirsizlikler de çözümlenip giderilmektedir.
Sulh sözleşmesi sayesinde mahkemelerin iş yükü azalmakta, uyuşmazlıklar çok daha kısa ve ucuz bir şekilde sona ermekte, aralarındaki uyuşmazlığa bizzat taraflar son verdiği için sonuç onları daha çok memnun ve tatmin etmektedir.
Sulh Sözleşmesinin Özellikleri Nelerdir?
Yukarıdaki tanıma göre sulh sözleşmesi, tam iki tarafa borç yükleyen ivazlı, ani edimli ve rızai bir sözleşmedir.
Sulh Sözleşmesi Bir Borç Sözleşmesidir
Sulh sözleşmesi her şeyden önce bir borç sözleşmesidir.
Bu sözleşme ile her iki taraf da birbirine karşı konusu bir hak veya şeyden ödün vermek suretiyle bir borç altına girmektedir.
Sulh Sözleşmesi Tam İki Tarafa Borç Yükleyen Bir Sözleşmedir
Sulh sözleşmesi, ilke olarak tam iki tarafa borç yükleyen bir sözleşmedir.
Bu sözleşmede taraflardan her birinin edimi diğer tarafın ediminin karşılığını ve sebebini oluşturmaktadır. Bu karşılıklılık ilişkisi içinde tarafların edimleri birbiri ile değiştirilmektedir.
Sulh sözleşmesinde her iki taraf da karşılıklı olarak fedakarlıkta bulunup, birbirine ödün verdikleri için sulh sözleşmesi, tam iki tarafa borç yükleyen bir sözleşmedir.
Sulh Sözleşmesi İvazlı Bir Sözleşmedir
Sulh sözleşmesi, ivazlı bir sözleşmedir. Bu sözleşmede taraflardan her biri kendi edimini, diğer tarafın vermeyi üstlendiği bir ödün (karşı edim) karşılığında borçlanmaktadır.
Sulh Sözleşmesi Rızai Bir Sözleşmedir
Sulh sözleşmesi, tarafların üstlendikleri edimleri (ödünleri) henüz yerine getirmeden karşılıklı ve birbirine uygun irade beyanıyla kurulduğu için rızai bir sözleşmedir.
Sulh Sözleşmesi Ani Edimli Bir Sözleşmedir
Taraflar borçlandıkları edimi zamanın akışı içinde dönemsel ya da sürekli değil, yalnız bir defa ifa etmekle borçlarını yerine getirilmiş olacakları için sulh sözleşmesi ani edimli bir sözleşmedir.
Sulh Sözleşmesinin Hukuki Niteliği
Sulh sözleşmesi, isimsiz bir sözleşmedir.
Sulh sözleşmesinin adı çeşitli kanunlarda geçmekle birlikte, kanun koyucu bu sözleşmenin tanımını, unsurlarını, çeşitlerini, tarafların borçlarını hiçbir yerde düzenlemediği için sulh sözleşmesi isimsiz bir sözleşmedir.
Sulh sözleşmesi, hukuki niteliği itibariyle kendine özgü (sui generis) bir sözleşmedir.
Mahkeme dışı sulh sözleşmesi, hukuki niteliği itibariyle hem borçlandırıcı işlem hem de tasarruf işlemidir. Dolayısıyla her tasarruf işlemi gibi, hukuki bir sebebi, özellikle de borçlandırıcı bir işlemi içerir.
Bu bakımdan sulh sözleşmesi, taraflar birbirlerinin taleplerini kabul ettikleri oranda borç doğurucu sözleşme; kendi taleplerinden vazgeçtikleri oranda da tasarruf sözleşmesi niteliğindedir.
Sulh Sözleşmesinin Unsurları Nelerdir?
Sulh sözleşmesinin unsurları aşağıda sayılmıştır:
- Uyuşmazlık ve belirsizlik unsuru,
- Karşılıklı ödün verme unsuru,
- Uyuşmazlık ve belirsizliğe son verme unsuru,
- Anlaşma unsuru.
Uyuşmazlık ve Belirsizlik Unsuru
Sulh sözleşmesi, her şeyden önce taraflar arasında, üzerinde uyuşmazlık veya belirsizlik içinde bulundukları bir hukuki ilişkinin varlığını gerektirir.
Taraflardan birinin hukuki ilişki hakkında uyuşmazlık veya belirsizlik içinde bulunması yeterli olup, onun bu konuda ayrıca dava açması gerekli değildir.
Taraflar, fiili veya hukuki bir durum hakkında farklı hukuki sonuçlar doğuracak birbiriyle zıt ve değişik görüşler ileri sürerlerse, aralarında uyuşmazlık var demektir.
Karşılıklı Ödün Verme Unsuru
Sulh sözleşmesinin ikinci önemli unsuru, tarafların her ikisinin de birbiri lehine fedakârlıkta bulunması, birbirine karşılıklı ödün vermesidir.
Karşılıklı ödün verme yeterli olup, verilecek ödünlerin birbirine eşit olması şart değildir. Taraflardan yalnız birinin diğer tarafa ödün vermesi, onun iddiasını tamamen veya kısmen kabul etmesi halinde, karşılıklı fedakârlık mevcut olmadığından, ortada sulh sözleşmesi değil, yerine göre borç ikrarı, ibra veya bağışlama söz konusu olur.
Uyuşmazlık ve Belirsizliğe Sona Verme Unsuru
Sulh sözleşmesinden söz edebilmek için hiç kuşkusuz, tarafların uyuşmazlık ve belirsizliği sona erdirme iradesine sahip olmaları gerekir.
Anlaşma Unsuru
Taraflar sözleşmenin esaslı noktalarında, özellikle edim ve karşı edimin birbiriyle değiştirilmesi üzerinde karşılıklı ve birbirine uygun irade beyanında bulunmuş, dolayısıyla, anlaşmış olmalıdırlar.
Sulh sözleşmesi yapma ehliyeti yönünden tarafların fiil ehliyetine sahip olmaları gerekir. Ayırt etme gücüne sahip kısıtlıların yaptıkları sulh sözleşmesinin geçerli olması, vasinin rızası dışında sulh hakiminin de iznine bağlıdır.
Sulh Sözleşmesinin Çeşitleri
Sulh sözleşmesi, mahkeme içi sulh sözleşmesi, mahkeme dışı sulh (sözleşme olmak üzere ikiye ayrılır.
Mahkeme İçi Sulh
Mahkeme içi sulh, mahkemede yapılır. Bu tür sulh, Hukuk Muhakemeleri Kanunu m. 313-315 arasında düzenlenmiş olup buradaki hükümlere tabidir.
HMK. m. 313/1’e göre “Sulh, görülmekte olan bir davada, tarafların aralarındaki uyuşmazlığı kısmen veya tamamen sona erdirmek amacıyla mahkeme huzurunda yapmış oldukları bir sözleşmedir”.
Mahkeme Dışı Sulh
Mahkeme dışı sulh ise, tarafların mahkeme dışında yaptıkları bir sözleşme olup, tamamen maddi hukuka, özellikle de sulhun mahiyetine aykırı düşmediği ölçüde Türk Borçlar Kanunundaki genel hükümlere tabidir.
Sulh sözleşmesi, aldatma ve korkutma altında yapılmışsa, bu konuda da TBK. m. 30 vd.nda yer alan genel hükümler uygulanır. Buna karşılık esaslı yanılma halinde bir ayırım yapmak gerekir.
Sözleşme konusu uyuşmazlık ve belirsizliğe konu olan sebeplerde yanılma, iptal hakkı vermez. Buna karşılık yanılma, uyuşmazlık veya belirsizlik dışındaki bir sebebe dayanmaktaysa, sözleşmenin iptali istenebilir.
Sulh Sözleşmesinin Yorumu, Butlanı ve İptali
Sulh sözleşmesinin içeriği tarafların gerçek ve ortak iradelerine göre yorumlanır. Tarafların gerçek ve ortak iradelerinin tespiti mümkün olmazsa, güven teorisine başvurulmalıdır.
Diğer sözleşmeler gibi hem mahkeme içi hem de mahkeme dışı sulh sözleşmesinin kesin hükümsüzlük (butlan) ve iptal nedeniyle geçersizliği ileri sürülebilir. Kesin hükümsüzlük (butlan) yönünden sulh sözleşmesinin içeriğinin hukuka ve ahlaka aykırılığı ya da imkansızlığı söz konusu olabilir.
İrade sakatlığı ve aşırı yararlanmaya ilişkin hükümler de sulh sözleşmesine doğrudan doğruya veya kıyas yoluyla uygulanabilir. Sulh sözleşmesi, tam iki tarafa borç yükleyen bir sözleşme olduğu için aşırı yararlanma hükümleri doğrudan doğruya uygulanmalıdır. Sulh sözleşmesine irade sakatlığına ilişkin hükümler de uygulanır.
Sulh Sözleşmesinin Hüküm ve Sonuçları
Her sözleşme gibi sulh sözleşmesi de bağlayıcı, kurucu ve borç doğurucu etkiye sahiptir. Bu nedenle, taraflar üstlendikleri edimleri yerine getirmek zorundadırlar.
Taraflardan biri borcunu yerine getirmezse, diğer taraf TBK. m. 97 ve 98’e göre ödemezlik def’ini ileri sürebileceği gibi, m. 123-125’e göre temerrüt hükümlerine de başvurabilir.
Taraflar veya içlerinden biri, bu sözleşmeyle üstlendiği edimi sulha uygun olarak ifa etmezse, sulh sözleşmesi ortadan kalkar ve daha önceki durum geri döner. Bu takdirde bu kimse hakkında sulh sözleşmesinin ihlali nedeniyle değil, ilk sözleşmenin ihlali nedeniyle tazminat davası açılmalıdır.
Mahkeme dışı sulh, mahkeme içi sulhun aksine kesin hüküm niteliği taşımadığı için icraı bir etkisi yoktur. Buna karşılık, mahkeme içi sulh kesin hüküm niteliğinde olduğu için bunun icra kabiliyeti vardır. Alacaklının müteselsil borçlulardan biriyle yapmış olduğu sulh sözleşmesi diğer borçluların durumunu ağırlaştıramaz.
Ekin Hukuk Bürosu olarak ceza ve infaz hukuku alanında uzman avukat kadromuzla dava ve işlemlerinizi takip edebilmemiz için bizimle iletişim kurabilirsiniz.
Stj. Av. Mehmet Can CİVAN & Av. Ahmet EKİN