Kamu Davasının Açılması Ne Demektir?
Kamu davasının açılması, kovuşturma aşamasına geçilmesi demektir.
İhbar veya şikâyet konusu fiilin suç oluşturmadığının herhangi bir araştırma yapılmasını gerektirmeksizin açıkça anlaşılması veya ihbar ve şikâyetin soyut ve genel nitelikte olması durumunda savcılık soruşturmaya yer olmadığına dair karar verir. Buna uygulamada SYOK denir.
Böyle bir düzenlemeye rağmen savcılık soruşturma aşamasında suç işlendiğine ilişkin yeterli şüphe sebebi elde ederse iddianame tanzim ederek kamu davası açar.
CMK madde 170’e göre; kamu davası açma görevi, Cumhuriyet savcısı tarafından yerine getirilir denmektedir. Bu durum kovuşturmanın kamusal olduğunu gösterir. Yani bireyler kendi başına kamu davası açamaz.
CMK madde 170/3 ve 170/4’te hukuka uygun olarak hazırlanan bir iddianamede bulunması gereken unsurlar düzenlenmiştir. Burada önemli olan husus 4. fıkrada düzenlenen durumdur. Buna göre; “İddianamede, yüklenen suçu oluşturan olaylar, mevcut delillerle ilişkilendirilerek açıklanır.”
CMK madde 170’in 5.fıkrasında; “İddianamenin sonuç kısmında, şüphelinin sadece aleyhine olan hususlar değil, lehine olan hususlar da ileri sürülür.” Burada Cumhuriyet savcısının sadece sanığa suç isnat etmediği aynı zamanda onun lehine olan hususları eklediği öne çıkmaktadır.
İddianamenin İadesi Ne Demek?
Bu kurum ile nitelikli bir soruşturma safhası planlanmış, Cumhuriyet savcılarınca hazırlanan iddianamelerin içinin dolu olması sayesinde çok hızlı şekilde maddi gerçeğe ulaşmak hedeflenmiştir.
Ceza Muhakemesi Kanunu madde 174 ile hukuka uygun olarak düzenlenmeyen iddianamelerin iadesi düzenlenmiştir. Mahkeme iddianame kendisine ulaştıktan sonra on beş gün içinde ya iddianameyi kabul etmeli ya da iade etmelidir. İkisini de yapmazsa iddianame kabul edilmiş sayılır.
CMK m. 174’e göre;
- Suçun sübutuna doğrudan etki edecek mevcut bir delil toplanmadan düzenlenen,
- Ön ödemeye veya uzlaştırmaya ya da seri muhakeme usulüne tâbi olduğu soruşturma dosyasından açıkça anlaşılan işlerde ön ödeme veya uzlaştırma ya da seri muhakeme usulü uygulanmaksızın düzenlenen,
- Soruşturma veya kovuşturma yapılması izne veya talebe bağlı olan suçlarda izin alınmaksızın veya talep olmaksızın düzenlenen,
İddianamenin Cumhuriyet Başsavcılığına iadesine karar verilir. İade kararına karşı Cumhuriyet savcısı itiraz edebilir. Ancak iddianamenin kabulüne sanığın itiraz hakkı yoktur. Bu da silahların eşitliğine aykırıdır.
Mahkeme, iade kararında belirtmediği eksiklikleri, iddianame tekrar sunulduğunda iade sebebi yapamaz.
Takipsizlik Kararı ve İtiraz Usulü
Cumhuriyet savcısı, iddianame düzenlemeye yeter derece delil elde edemezse veya suçun işlenmediği kanaatine varırsa kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verir. Verilen bu takipsizlik kararına karşı mağdur veya müşteki itirazda bulunabilir.
İtiraz Sulh Ceza Hakimliği’ne yapılır. Ancak kimlerin bu karara itiraz edeceği tam net değildir. Çünkü mağdurunun belli bir kişi değil de kamunun bizzat kendisi olduğu için bu durumda karara kimin itiraz edebileceği net değildir. Suç kamuyu oluşturan herkese karşı işlendiği için bu takipsizlik kararına herkesin itiraz edebileceği kabul edilmelidir.
Bu karara itiraz kararın tebliği tarihinden itibaren on beş gün içinde yapılmalıdır (CMK m. 173/1). Sulh Ceza Hâkimliği eğer itirazı yerinde görürse Cumhuriyet Savcısı artık kamu davası açmak zorundadır.
Takipsizlik kararının kesinleşmesinden sonra olaya ilişkin yeni ve inandırıcı delil ortaya çıkarsa ve bu hususta Sulh Ceza Hâkimliğince karar verilirse, takipsizlik verilen konu hakkında artık kamu davası açılabilecektir (CMK m. 172/2).
Yeni ortaya çıkmış delil olmasına gerek yoktur. Daha önce değerlendirmeye alınmayan delil de burada esas alınır. Hâkimlik talebi kabul ederse Cumhuriyet Savcısı iddianame düzenlemek zorundadır.
Kesinleşmiş KYOK için bir diğer itiraz yolu da AİHM’e etkin soruşturma yapılmadığı için KYOK verildiği gerekçesiyle gidilebilir. AİHM ihlal görürse, yeniden soruşturma talep eder. Fakat Cumhuriyet Savcısı yaptığı yeni soruşturmada iddianame düzenlemek zorunda değildir.
Kamu Davasını Açmada Takdir Yetkisi
Ceza Muhakemesinde kovuşturma mecburiyeti ilkesi söz konusu olsa da CMK m. 171’e göre, etkin pişmanlık ve şahsi cezasızlık hallerinin varlığı halinde sanığa ceza verilemeyeceği yerlerde Cumhuriyet Savcısının, kamu davasını açıp açmamada takdir yetkisi vardır.
Bu yetkinin verilme sebebi, zaten dava açılsa da ceza verilmeyeceğidir.
Kamu Davasını Açmayı Erteleme Yetkisi
Ceza Muhakemesi Kanunu madde 171/2’ye göre Cumhuriyet Savcısının elinde yeterli olmasına rağmen maddede düzenlenen şartların varlığı halinde savcı kamu davasını açmayı beş süre için erteleyebilir.
Bu madde hükmüne göre; “Uzlaştırma ve ön ödeme kapsamındaki suçlar hariç olmak üzere, Cumhuriyet savcısı, üst sınırı üç yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlardan dolayı, yeterli şüphenin varlığına rağmen, kamu davasının açılmasının beş yıl süre ile ertelenmesine karar verebilir.” Bu durum maslahata uygunluk prensibi olarak adlandırılır.
Kamu davasını açmayı erteleyebilmek için:
- Şüphelinin daha önce kasıtlı bir suçtan dolayı hapis cezası ile mahkûm olmamış bulunması,
- Yapılan soruşturmanın, kamu davası açılmasının ertelenmesi halinde şüphelinin suç işlemekten çekineceği kanaatini vermesi,
- Kamu davası açılmasının ertelenmesinin, şüpheli ve toplum açısından kamu davası açılmasından daha yararlı olması,
- Suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı ve Cumhuriyet savcısı tarafından tespit edilen zararın, aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi.
Bu şartların varlığı halinde Cumhuriyet Savcısı kamu davasını açmayı beş yıl süreyle erteleyebilir. CMK madde 171/4’e göre; “Erteleme süresi içinde kasıtlı bir suç işlenmediği takdirde, kovuşturmaya yer olmadığına karar verilir. Erteleme süresi içinde kasıtlı bir suç işlenmesi halinde kamu davası açılır.”
Maddenin 6. fıkrasına göre, “Bu madde hükümleri;
- Suç işlemek için örgüt kurmak, yönetmek veya örgüte üye olmak suçları ile örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenen suçlar,
- Kamu görevlisi tarafından görevi sebebiyle veya kamu görevlisine karşı görevinden dolayı işlenen suçlar ile asker kişiler tarafından işlenen askerî suçlar,
- Cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçlar, hakkında uygulanmaz.
Ekin Hukuk Bürosu olarak alanında uzman avukat kadromuzla dava ve işlemlerinizi takip edebilmemiz için bizimle iletişim kurabilirsiniz.
Av. Ahmet EKİN & Stj. Av. Muzaffer TAŞ