İnsan Ticareti Suçu (TCK m. 80)
İnsan Ticareti Suçu (TCK m.80)
İnsan ticareti suçu uluslararası sözleşmelerde ve ülke yasalarında seçimlik hareketli olarak düzenlenen bir suç tipidir. Yani kanunlarda belirtilen fiillerden birinin gerçekleştirilmesi suçun oluşması için yeterli olacaktır. İnsan ticareti suçu bir süreci anlatmaktadır. Bu süreçte önce suça konu edilen kişilerin tedariki söz konusudur. Sonraki aşamada tedarik edilen kişilerin hedef olan yere nakli söz konusudur. Son aşamada ise kişilerin istismarı söz konusu olup kişilere yüksek oranda şiddet uygulanmaktadır.
Türk Ceza Kanunu Uluslararası Suçlar kısmında yer alan 80. maddesinde insan ticareti suçuna yer vermiştir. Bu düzenlemeyle beraber karma hukuki değerlerin korunması hedeflenmiştir.
İnsan ticareti Madde 80- (1) (Değişik: 6/12/2006 – 5560/3 md.) Zorla çalıştırmak, hizmet ettirmek, fuhuş yaptırmak veya esarete tâbi kılmak ya da vücut organlarının verilmesini sağlamak maksadıyla tehdit, baskı, cebir veya şiddet uygulamak, nüfuzu kötüye kullanmak, kandırmak veya kişiler üzerindeki denetim olanaklarından veya çaresizliklerinden yararlanarak rızalarını elde etmek suretiyle kişileri ülkeye sokan, ülke dışına çıkaran, tedarik eden, kaçıran, bir yerden başka bir yere götüren veya sevk eden ya da barındıran kimseye sekiz yıldan oniki yıla kadar hapis ve onbin güne kadar adlî para cezası verilir. (2) Birinci fıkrada belirtilen amaçlarla girişilen ve suçu oluşturan fiiller var olduğu takdirde, mağdurun rızası geçersizdir. (3) Onsekiz yaşını doldurmamış olanların birinci fıkrada belirtilen maksatlarla tedarik edilmeleri, kaçırılmaları, bir yerden diğer bir yere götürülmeleri veya sevk edilmeleri veya barındırılmaları hallerinde suça ait araç fiillerden hiçbirine başvurulmuş olmasa da faile birinci fıkrada belirtilen cezalar verilir. (4) Bu suçlardan dolayı tüzel kişiler hakkında da güvenlik tedbirine hükmolunur. |
A. Korunan Hukuki Değer
İnsan ticareti suçunda korunan hukuki yarar birden fazladır. İnsan ticareti toplumun güvenliğini ve genel sağlığını tehlikeye atan bir eylemdir. Toplumu oluşturan bireylerin can ve mal güvenliğini tehlikeye atmasının yanı sıra yasa dışı fuhşa zorlanan mağdurların bulunması sebebiyle de cinsel yolla bulaşan hastalıkların yayılmasına sebebiyet vermektedir. Yani suç ile korunan hukuki menfaat; kişinin serbestçe hareket edebilme özgürlüğüdür. Ayrıca cinsel istismarda kamu sağlığı ve kamu ahlakı da korunan menfaatlerdendir. Suça geniş anlamda bakıldığında ise, insan ticareti suçu ile kamu düzeni ve toplum sağlığı korunmaktadır
B. Suçun Unsurları
1. Maddi Unsurlar
a. Fiil
İnsan ticareti suçu kural olarak icrai bir suç olup, seçimlik hareketli bir suç tipidir. İnsan ticareti suçunun meydana getirilmesi için öncelikle mağdurun iradesinin fesadına sebebiyet verecek araç fiillerin gerçekleştirilmesi ardından asıl fiillerin gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Seçimlik hareketli bir suç olması sebebiyle madde metninde yer alan hareketlerden birinin maddede yer alan araç fiillerle beraber gerçekleştirilmesi durumunda suç oluşacaktır.
Türk Ceza Kanununun 80. maddesinde yer alan, suçun unsurları arasında bulunan araç fiillerin ortak noktası mağdurun iradesini fesada uğratmalarıdır. İradeyi ortadan kaldıran araç fiiller şu şekilde sıralanabilir:
- Tehdit, baskı, cebir, şiddet: Bu tip fiiller mağdur üzerinde fiziki veya mental güç uygulanması suretiyle mağdurun fiile karşı direncini kıran fiillerdir. İnsan ticaretinde özellikle kullanılan fiillerden biri olan tehditte, mağdura, kendisinin veya ailesinin öldürüleceği, zarara uğratılacağı söylenmektedir. Baskı; mağdur üzerinde kurulan zorlamadır. Mağdur bu baskı sonucu iradesini kaybetmektedir. Cebir; maddi güç ile kişinin rızasına aykırı olarak bir hareketi yapmaya veya yapmamaya zorlanması olarak tanımlanmaktadır.
- Nüfuzu kötüye kullanmak: Mağdur üzerinde söz geçirmeye gücü olan kişinin bu otoritesini kötüye kullanma fiilidir. Mağdur ile ailevi veya diğer farklı bir şekilde ilişkiye sahip kimseler tarafından mağdurun hukuka aykırı fiile rıza göstermesini sağlamak amacıyla hareket edilmesidir.
- Kandırmak: Bir kimseyi hileli davranışlarla aldatmaktır. Mağdurun yaptığı hareket hakkında hataya düşmesine sebep olacak her türlü hileli davranış kandırmadır.
YARGITAY 5. CEZA DAİRESİ 2011/1242 Esas, 2011/2978 Karar,12.04.2011 Tarih Suç tarihinde 15-18 yaş grubu içinde olan ve ikamet ettiği Ankara’dan önce Tosya, oradan da İskilip ve Çorum’a götürülen mağdurenin bulunduğu yerden ayrılma yönündeki rızasının, sanıklardan S.’nin mağdureyle evlenme ve onu ailesiyle tanıştırma vaadi şeklinde ortaya çıkan kandırıcı hareketleriyle elde edildiği, reşit olmayan mağdurenin bu şekilde ortaya çıkan ve sakatlanmış iradesinin, hukuken geçerli bir rıza sayılamayacağı, gerçeğe aykırı beyanlar ile ikna edilip mağdurenin kendi egemenlik alanından uzaklaştırılması suretiyle amaç suçları olan fuhuş suçunun gerçekleştirilmesini sağlayan sanıklar S. ve A.’ın eylemlerinin bu haliyle 5237 sayılı TCK.nun 80. maddesinde tanımlanan suçun oluşumu için aranan seçimlik hareketlerden “…kandırmak …” unsurunu ihtiva etmesi nedeniyle bu sanıklar yönünden fuhuş suçunun yanında ayrıca ve tüm unsurlarıyla ” İnsan Ticareti” suçunun da oluştuğu anlaşılmakla; SONUÇ : Kanuna aykırı, O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 12.04.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. |
- Kişiler üzerindeki denetim olanaklarından yararlanmak: Failin konumu sebebiyle mağdur üzerindeki kontrol yetkisini, mağduru hukuka aykırı fiillere rıza göstermesi yönünde kullanılmasıdır.
- Kişilerin çaresizliklerinden yararlanmak: Failin dışındaki etkenlerden kaynaklanan sebeplerle zor durumda olan kişinin bu halinden yararlanma fiilidir.
İnsan ticareti suçunun asıl fiilleri madde metninde beş hareket olarak düzenlenmiştir. Bu hareketler; tedarik etmek, kaçırmak, bir yerden başka bir yere götürmek, sevk etmek ve barındırmaktır. Bu suç tipini oluşturan asıl fiiller;
- Kişileri ülkeye sokmak veya ülke dışına çıkarmak: Ülkeye sokmak kavramı mağdurun Türk ülkesinin sınırları içerisine girmesini ifade ederken, ülke dışına çıkarmak ise sınırlarımız içindeki mağdurun ülke dışarısına çıkarılmasını ifade eder. Ülke dışına çıkarma ve ülkeye sokma fiillerinin yasal veya yasadışı yollarla gerçekleşmesinin suç açısından bir önemi bulunmamaktadır.
- Tedarik etmek: Bu aşama mağdurların sömürülmesinin ilk aşaması olup, zor durumda olan mağdurların tespiti ve ilgililere yönlendirilmesini ifade eder.
- Kaçırmak: Mağdurun bulunduğu yerden başka yere götürülmesini failin himayesi altına girmesini ifade eder.
- Bir yerden bir yere götürmek: Mağdurun insan ticaretini yapan tacir refakatinde bir yerden bir yere sevkinin gerçekleştirilmesi eylemidir.
- Barındırmak: Mağdurun yaşamını devam ettirebilmesi için gerekli koşulların sağlanmasıdır.
b. Fail
Bu suçun faili herkes olabilir, bu nedenle özgü suç değildir. Kişiyi ülkeye sokan veya ülkeden çıkaran kişi, tedarik eden, kaçıran, bir yerden başka bir yere götüren, sevk eden ve barındıranlar bu suçun failidir.
İnsan ticareti suçunu ortaya çıkaran fiillere göre failleri şu şekilde açıklayabiliriz;
Tedarik eden; mağdurları bulan kişidir. Tedarik edenin insan ticareti suçunda iki rolü vardır. İlk olarak tedarik eden, suçun mağduruna iş teklifini yapmakta ve mağduru başka bir kişiye devretmektedir. İkinci olarak ise mağdurun diğer kişilerle iletişimini kurmaktadır.
Kaçıran; mağdurun veya mağdur üzerinde vesayete veya velayete sahip kişilerin rızası bulunmaksızın mağduru kendi alanına sokan kişidir.
Bir yerden başka bir yere götüren ; mağdurların kaynak ülkeden hedef ülkeye sevkini sağlayan kişidir.
Sevk eden; mağdurun bir yerden başka bir yere götürülmesini sağlayan kişidir.
Barındıran; kendi yanındaki mağduru bir yere yerleştiren ve yaşamını devam ettirmesini saplayan kişidir.
c. Mağdur
Suçun mağduru herkes olabilir. Söz konusu suçun mağduru; zorla çalıştırılmak veya hizmet ettirilmek, esarete veya benzeri uygulamalara tabi kılınmak veya vücut organlarının verilmesini sağlamak maksadıyla, kendilerine karşı tehdit, baskı, cebir veya şiddet uygulanmak, üzerindeki nüfuz veya denetim olanaklarından veya çaresizliklerinden yararlanmak veya kandırılmak suretiyle rızaları ifsat edilen ve tedarik edilen, kaçırılan, bir yerden başka bir yere götürülen, sevk edilen veya barındırılan cinsiyeti fark etmeyen kimsedir. Bunun yanında suçun çocuklara karşı işlenmesi durumunda araç fillerin kullanılması aranmaz.
d. Suçun Konusu
Türk Ceza hukukunda suçun konusu ve mağduru farklı kavramları karşılamaktadır Buna karşın insan ticareti bu hususta özellik taşıyan bir suç tipidir. Söz konusu suçun bireyleri eşya gibi nakledilir, sevk edilir, satılır hale getirmesi sebebiyle suçun konusunu insanlar oluşturmaktadır. Canlı olan herhangi bir insan suçun konusunu oluşturmakta olup cansız insan bedeninin nakli bu suçun konusunu oluşturmamaktadır.
2. Manevi Unsurlar
İnsan ticareti suçunun manevi unsurunu özel kast oluşturmaktadır. Suçun oluşması için fail bilerek ve isteyerek madde metninde belirtilen hareketleri gerçekleştirmelidir. Suçun taksirle işlenmesi mümkün değildir. Suçun kanunda tanımlanan saiklerle işlenmesi gerekmektedir. Kanunda tanımlanan saikler şu şekilde sıralanabilecektir:
- Zorla Çalıştırmak, Hizmet ettirmek
- Fuhuş Yaptırmak
- Esarete tabi kılmak
- Vücut organlarının verilmesini sağlamak
Failin bu saiklerle suç işlemesinin sebebi ise kendisine veya başkalarına maddi veya manevi kazanç sağlamaktır.
3. Hukuka Aykırılık Unsuru
İnsan ticareti suçu açısından herhangi bir hukuka uygunluk hali söz konusu değildir. Türk Ceza Kanunu’nun 80. maddesinin ikinci fıkrasında da; “Birinci fıkrada belirtilen amaçlarla girişilen ve suçu oluşturan fiiller var olduğu takdirde, mağdurun rızası geçersizdir.” ifadesine yer verilmiş ve rızanın hukuka uygunluk nedeni olmadığı açıkça izah edilmiştir.
C. Suçun Özel Görünüş Halleri
1. Teşebbüs
İnsan ticareti suçuna teşebbüs mümkündür. İnsan ticareti suçunun oluşumu için, faili suça iten amacın gerçekleşmesine gerek yoktur. İnsan ticareti suçu araç fiillerin gerçekleştirilmesiyle (çocuklar açısından araç fiillere gerek olmaksızın) kişileri ülkeye sokmak, ülke dışına çıkarmak, tedarik etmek, kaçırmak, bir yerden başka yere götürmek veya sevk etmek veya barındırmak hareketlerinin yerine getirilmesiyle tamamlanmaktadır. Araç fiillere başvurulmasına rağmen asıl fiiller gerçekleştirilmediyse veya asıl fiillere başlanmasına rağmen icra hareketlerinin tamamlanamaması halinde teşebbüsten bahsedilebilecektir. Bu durumda meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığına göre fail teşebbüsten sorumlu tutulacaktır.
2. İştirak
İnsan ticareti suçunda iştirakın her türlü hali mümkündür.
Türk Ceza Kanununun 81. maddesinde yer alan fiilleri gerçekleştiren kişilerin her birinin fail olarak sorumluluğu doğmaktadır.
İnsan ticareti suçunda bir başkasını araç olarak kullanan kişi fail olarak sorumlu tutulacaktır.
İnsan ticareti suçunun işlenmesine teşvik eden, kişinin suç işleme kararını kuvvetlendiren, yardım edeceğini belirten , suç hakkında yol gösteren, gerekli araçları sağlayan, yardımda bulunarak suçu kolaylaştıran kişi de yardım eden olarak sorumlu olacaktır.
3. İçtima
İnsan ticareti suçu bir örgüt kapsamında işlenmekteyse failler hem TCK’nın 220. maddesi kapsamında örgüt kurma suçundan hem de insan ticareti suçundan ayrı ayrı cezalandırılacaktır.
Birden fazla kimsenin değişik zamanlarda insan ticareti suçuna konu edilmesi halinde her bir mağdur açısından ayrı ayrı insan ticareti suçu gerçekleşecektir. Bu durum Yargıtay 8. Ceza Dairesinin 2008/19262 Esas, 2009/9026 Karar sayılı kararında da belirtilmiştir;
YARGITAY 8. CEZA DAİRESİ 2008/19262 Esas, 2009/9026 Karar, 15.06.2009 Tarih Oluşa, mağdurların avukat ve psikolog hazır olduğu halde kollukta verdikleri ifadelere ve tüm dosya içeriğine göre; sanığın, her bir mağduru hırsızlık yaptırmak amacıyla Bismil’den tedarik edip trene bindirerek İstanbul’a götürmek şeklinde oluşan ve gelişen eyleminden dolayı ayrı ayrı cezalandırılması gerektiği gözetilmeden tek bir uygulama ile yetinilmesi karşı temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. |
Ülkeye illegal olarak göçmen olarak sokulan kimselerin,daha sonra mağduriyetlerinden istifade edilmek amacıyla insan ticareti suçunun amaçlarından birini gerçekleştirmeleri durumunda hem insan ticareti suçundan hem de göçmen kaçakçılığı suçundan cezalandırılacaklardır.
İnsan ticareti suçunun araç fiillerinden cebir, tehdit gibi hareketlerin varlığı failin ayrıca bu suçlardan cezalandırılmasını gerektirmez. Ancak suçun unsurlarından birini teşkil eden cebir gibi unsurların sınırlarının aşılması durumunda fail ayrıca bu suça ilişkin olarak cezalandırılmalıdır.
D. Suçun Soruşturulması ve Yaptırım
İnsan ticareti suçunun takibi için şikayet gerekli olmayıp re’sen takip olunur. İnsan ticareti suçunun yaptırımı Türk Ceza Kanunu’nun 80. maddesinin birinci fıkrasında şu şekilde belirtilmiştir; “… sekiz yıldan oniki yıla kadar hapis ve onbin güne kadar adlî para cezası verilir.” Bu suçun yargılamasında görevli mahkeme ağır ceza mahkemesidir. Soruşturulması ve kovuşturulması müdafii atanmaksızın gerçekleştirilemeyecektir.
İnsan ticareti suçunun düzenlendiği Türk Ceza Kanunu’nun 80. maddesinin 4. fıkrasında tüzel kişilere ilişkin olarak; “bu suçtan dolayı tüzel kişiler hakkında da güvenlik tedbirlerine hükmolunur.” ifadesine yer verilmiştir.
E. İnsan Ticareti Suçunun Göçmen Kaçakçılığı Suçuyla İlişkisi
1. İnsan Ticareti ve Göçmen Kaçakçılığı Suçlarının Farkları:
Göçmen kaçakçılığı suçunda rıza söz konusudur. Yasadışı olarak ülkeler arası nakledilen göçmenlerin bu eylemlere karşı rızaları mevcuttur. İnsan ticareti suçunda ise ya rıza mevcut değildir, ya da irade fesada uğratılmıştır.
Göçmen kaçakçılığı suçunda mağdurun bir ülkeden başka bir ülkeye nakli gerekmekteyken, insan ticareti suçunda ise ülke dışına çıkarılma veya ülkeye sokma seçimlik hareketlerden olup ülke sınırları içerisinde diğer fiillerin gerçekleştirilmesi de mümkündür.
2. İnsan Ticareti ve Göçmen Kaçakçılığı Suçlarının Benzerlikleri:
Her iki suçun da konusunu insanlar oluşturmakta ve genellikle yabancılar olduğu görülmektedir.
İnsan ticareti ve göçmen kaçakçılığı suçlarında genel olan insanların bir yerden bir yere nakli gerçekleşmektedir.
Her iki suç tipinde de mağdurun onuru ve temel hakları zedelenmektedir.
Av. Ahmet EKİN & Stj. Av. Ezgi YÜCEL