Çekte İbraz Süreleri
Bir ödeme aracı olan çekte vade yoktur, çek görüldüğünde ödenir. Çeke vade yazılsa bile, çek geçersiz olmaz, vadeye dair kayıt yazılmamış sayılır.
Çekte düzenlemelerinin ödeme yeriyle farklı olmasına göre on günlük süre, bir ayılık süre ve üç aylık süre olmak üzere değişik üç ibraz süresi vardır. Buna göre;
- Çek, düzenlediği yerde ödenecekse, düzenleme gününden itibaren on gün içinde muhatap bankaya ibraz edilmelidir.
- Çek düzenlendiği yeden başka bir yerde ödenecekse, bir ay içinde muhataba ibraz edilmelidir.
- Ödeneceği ülkeden başka bir ülkede düzenlenen çek, düzenleme yeri ile ödeme yeri aynı kıtada ise bir ay ve ayrı kıtalarada ise üç ay içinde muhatap bankaya ibraz edilmelidir.
Çekte İbraz Süreleri Nasıl Hesaplanır?
İbraz süresine ilişkin hüküm Türk Ticaret Kanunu’nun 796. maddesinde yer almaktadır. Söz konusu maddeye göre, “Bir çek düzenlendiği yerde ödenecekse, on gün; düzenlendiği yerden başka yerde ödenecekse bir ay içinde muhataba ibraz edilmelidir.”
Aynı maddenin diğer fıkralarında ise, çekin ve ödeme yerlerinin farklıkıdalardaki ülkeler olması halinde, üç aylık ibraz süresinin uygulanacağı belirtilmektedir.
Türk Ticaret Kanunu m. 796/3’e göre, “birinci ve ikinci fıkralarda yazılı süreler, çekte yazılı olan düzenleme tarihinden sonra başlar.”
İbraz süresi hesaplanırken, bunların başladığı gün, yani çekte düzenleme tarihi olarak gösterilen gün sayılmaz. İbraz süresinin son günü resmi bir tatil gününe rastlarsa, ibraz süresi tatili takip eden ilk iş gününün sonuna kadar uzar.
İbraz Süreleri Hangi Durumlarda Uzar?
İbraz sürelerin uzadığı haller Türk Ticaret Kanunu’nun 811. maddesinde düzenlenmiştir.
Türk Ticaret Kanunu’nun 811. maddesine göre, “kanunen belirli olan süreler içinde çekin ibrazı veya protesto edilmesi veya buna denk bir belirlemenin yapılması, bir devletin mevzuatı veya herhangi bir mücbir sebep gibi aşılması imkânsız bir engel nedeniyle gerçekleştirilememişse, bu işlemler için belirli olan süreler uzar.”
Mücbir Sebepler Nedeniyle Çekin Süresi İçinde İbraz Edilmemesi
Türk Ticaret Kanunu’nun 811. maddesinde, çekin ibraz süresi içinde mücbir sebepler nedeniyle ibraz edilememesinin sonuçları düzenlenmiştir.
Mücbir sebep, genel olarak, önceden görülmesi ve kaçınılması veya en büyük dikkat ve özenle dahi önlenmesi mümkün olmayan olağanüstü olaylar şeklinde tanımlanmaktadır.
TTK m. 811’de anlaşılacağı üzere mücbir sebebin varlığı ve ibraza etkisi şöyledir:
- Mücbir sebepler, çekin süresi içinde ibrazına iman vermemelidir.
- Mücbir sebepler, ibraz süresini uzatır.
- Mücbir sebepler, çekin hamili tarafından derhal keşideciye ve varsa cirantaya ihbar edilmelidir.
- Mücbir sebep ibraz tarihinden itibaren 15 gün içinde ortadan kalkarsa, hamil yine çekin gecikmeksizin ödenmek üzere muhatap bankaya ibraz etmek ya da protesto veya buna eş bir tespit yaptırmak zorundadır.
- Mücbir sebebin 15 günden fazla sürmesi halinde çek hamili, çekin ibrazına ve ödenmemiştir şerhini koydurmaya gerek kalmaksızın keşideciye ve varsa diğer tüm borçlularına başvurabilecektir.
- Hamilin mücbir sebebin sona ermesini beklemeye ve ilk önce ödeme için muhatap bankaya müracaat etmesine de bir engel yoktur. Bu halde başvurucunun mücbir sebep sıra erer ermez derhal yapılması gerekmektedir.
Hamilin veya temsilcisinin şahsına ait ibraz önleyici sebepler, mücbir sebep sayılmamaktadır.
Türk Ticaret Kanunun 811. maddesine göre;
“(1) Kanunen belirli olan süreler içinde çekin ibrazı veya protesto edilmesi veya buna denk bir belirlemenin yapılması, bir devletin mevzuatı veya herhangi bir mücbir sebep gibi aşılması imkânsız bir engel nedeniyle gerçekleştirilememişse, bu işlemler için belirli olan süreler uzar.
(2) Hamil, mücbir sebebi gecikmeksizin kendi cirantasına ihbar etmeye ve bu ihbarı çeke veya alonja kaydedip, bunun altına, yerini ve tarihini yazarak imzalamakla zorunludur. 723 üncü madde hükümleri burada da uygulanır.
(3) Mücbir sebebin ortadan kalkmasından sonra hamil, çeki gecikmeksizin ödeme amacıyla ibraz etmek ve gereğinde protesto veya buna eş değerde bir belirlemeyi yaptırmak zorundadır.
(4) Mücbir sebep, ibraz süresinin bitiminden önce olmak şartıyla, hamilin bu sebebi kendinden önce gelen borçluya ihbar ettiği günden itibaren on beş günden fazla devam ederse, çekin ibrazına ve protesto çekilmesine veya buna eş değerde bir belirlemeye gerek kalmaksızın başvurma hakkı kullanılabilir.
(5) Hamilin veya çeki ibraz etmekle, protesto çekmekle ya da aynı nitelikte bir belirlemeyi yaptırmakla görevlendirdiği kişinin, sadece kendileriyle ilgili olgular mücbir sebep sayılmaz.”
Süre Geçtikten Sonra Çekin İbrazı ve Sonuçları
Hamil çekten doğan hakkını elde edebilmek için, çekin ibraz süreleri içinde muhatap bankaya ödemek üzere ibraz etmek zorundadır.
Hamil ibraz süresi içinde çeki bankaya ibraz edemezse, keşideciye, cirantalara ve diğer sorumlulara karşı kambiyo hukukundan doğan müracaat hakını kaybeder.
Düzenleyen ibraz süresi içinde veya sonra çekten caymışsa, ibraz süresinin geçmişle muhatap bankanın ödeme yetkisi kalkmış olur; ancak ibraz süresi geçtikten sonra çekin bankaya ibrazı halinde, muhatap banka çeki ödeyip ödememekte serbesttir.
Çekten cayılmamış ve çek ibraz süresi geçtikten sonra bankaya ibraz edilmiş, ancak çekin karşılığı yoksa bankanın herhangi bir ödeme yapamayacağı için, ibraz tarihini ve süre geçtiği için ödenmediğini çekin üzerine yazması gerekir. Bu durumda çek hamilinin çekten doğan hakkı düşer ve çekin karşılığı olmasa da, karşılıksız çek de söz konusu olmaz.
Çekten Cayma
Çekten cayma, düzenleyenin muhatap bankaya yönelik bir işlemi olup, kendisi tarafından tedavüle çıkarılmış belirli bir çekin ödenmemesi talimatını içerir.
Çekten cayma Türk Ticaret Kanunu’nun 799. maddesinde düzenlenmiştir.
Çekten cayma, esasen düzenleyenin muhatap bankaya karşı havaleden rücü ettiğini ifade eder. Lehtara, cirantalara veya analistlere karşı çekten cayma söz konusu olmaz.
Çekten cayabilmek için aşağıda belirtilen şartlar sağlanmalıdır:
- İbraz süresinin geçmiş olması.
- Çek süresi içinde ibraz edilmemiş olmalı.
Çekten Caymanın Sonuçları Nelerdir?
Çekten şartlarına uygun olarak, geçerli bir biçimde cayılmışsa muhatap bu beyanla bağlı olduğundan artık çek bedelini ödeyemeyecek, aksine davranmış ise ödediği meblağı düzenleyenin hesabına borç olarak kaydedemeyecektir.
Türk Ticaret Kanunu m. 799/2.’de ise çekten cayılmamış olmasına bağlanan bir sonuç düzenlenmiştir
Buna göre ibraz süresi geçmiş ve fakat çekten cayılmamış ise muhatap banka, ibraz olunan çek bedelini ödeyip ödememe konusunda serbesttir. Öderse keşidecinin buna itiraz hakkı yoktur. Yine ibraz süresinden sonra banka çek bedelini ödemiş ve cayma beyanı bu ödemeden sonra yapılmış ise, bu beyan artık bir sonuç doğurmayacaktır.
Ekin Hukuk Bürosu olarak alanında uzman avukat kadromuzla dava ve işlemlerinizi takip edebilmemiz için bizimle iletişim kurabilirsiniz.
Stj. Av. Mehmet Can CİVAN & Av. Ahmet EKİN