Bono Nedir?
Bono, üzerinde miktarı yazılı bulunan paranın, belirli bir sürenin sonunda belirli bir kişi ya da kuruluşa ödenmesi gereken senet olarak tanımlanabilir.
Bono, poliçe gibi bir kambiyo senedi olup Türk Ticaret Kanunu’nun 776-779 maddeleri arasında düzenlenmiştir.
Bononun özelliklerini düzenleyen bu dört maddeden başka diğer konular için poliçe hakkındaki hükümlere yollama yapılmış ve poliçeye ilişkin bu hükümler, bononun niteliğine uyduğu oranında uygulanır.
Poliçe bir havale ilişkisi olmasına karşın, bono bir kredi aracıdır.
Poliçe ile bono arasındaki en önemli fark, poliçede üçlü iliki olmasına karşın bonoda, bonoyu düzenleyen ve lehtar olmak üzere ikili ilişki vardır. Bonoyu düzenleyen kişi asıl borçlu durumundadır ve poliçeyi kabul eden muhatap gibi sorumludur.
Bonoda Bulunması Gereken Zorunlu Unsurlar Nelerdir?
Bononun geçerlilik kazanabilmesi için bonoda bazı unsurlar yer almak zorundadır. Bonoda bulunması gereken zorunlu unsurlar Türk Ticaret Kanunu’nun 776. maddesinde açıklanmıştır.
Aşağıda sayılan unsurlar bonoda bulunması gereken zorunlu unsurlardır:
Bono veya “Emre Yazılı Senet” Kelimesi
Senet metninde “bono” veya “emre yazılı” senet kelimesinin ya da senet yabancı dilde yazılmışsa, o dildeki “bono” deyiminin karşılığının bulunması gerekir.
Bir bonoda bulunması zorunlu unsurlar bulunsa, buna karşın sadece “bono” ya da “emre yazılı senet” kelimesi bulunmasa, söz konusu senet emre yazılı ödeme vaadi olarak değerlendirilir.
Kayıtsız ve Şartsız Belirli Bir Bedeli Ödeme Vaadi
Bononun kayıtsız ve şartsız belirli bir bedelin ödenmesi vaadini içermesi gerekir. Ödeme vaadi şarta bağlanamaz, aksi halde senet, kambiyo senedi olarak geçersiz olur.
Meblağ kural olarak senet metninde gösterilir. Ancak meblağın senedin üstünde veya yan tarafından gibi başka bir yerinde yazılı olması önem arz etmemektedir.
Senetteki bedel hem yazı hem de rakam ile gösterilmiş ve iki meblağ arasında fark bulunması halinde, kural olarak yazı ile gösterilen miktar itibar olunur.
Lehtarın Adı ve Soyadı
Bono, kime veya kimin emrine ödenecek ise, onun adı ve soyadını içermesi gerekir. Ödeme yapılacak kişi tüzel kişi olduğu takdirde ticaret unvanının bonoda gösterilmesi gerekmektedir.
Düzenleyenin İmzası
Bonoda düzenleyenen, yani keşidecinin imzasının bulunması gerekir.
Bonodaki imzanın, diğer senetlerdeki gibi, el yazısı ile atılmış olması gerekir. Borçlunun adının ve soyadının yazılmış olası, imza yerine geçmese de, bunun borçlu tarafından el yazısı ile yazılmış olması halinde, imza olarak kabulü gerekir.
Senette borçunun adı ve soyadı yazılmamış ve sadece el yazısı ile atılmış imzası varsa, bono geçerlilik vasfını kaybetmemektedir. Senette el yazısı ile atılmış imza yoksa bono niteliğini yitirir.
Düzenleme Günü
Bonoda düzenleme günü de bulunması zorunlu unsurlardandır. Bonoya bir tarih konmamışsa, senet tedavüle çıkarıldıktan sonra bu tarihin senede yazılıldığı kanıtlanırsa, bono geçersiz olur. Ancak imzanın sonradan atıldığının ispatı borçluya aittir.
Bonodaki tanzim tarihi, bonoyu düzenleyenin ehliyeti ve özellikle düzenleme tarihinden belli bir süre sonra ödenecek bonolarda önem arz eder.
Düzenleme Yeri
Bonoda düzenleme yeri zorunlu unsurlardan değildir. Senette düzenleme yeri gösterilmemişse, bu durumda bonoyu düzenleyenin adı ve soyadının yanındaki yazılı yer, düzenleme yeri sayılır.
Senette düzenleme yeri ve düzenleyenin adının yanında bir yer ismi yoksa bu senet bono hükmünde olmayıp geçersizdir.
Düzenleme yerinin hiçbir duraksamaya yer vermeyecek şekilde anlaşılabilir olması koşulu ile kısaltılmış olarak yazılması haline, senet geçersiz sayılmaz.
Ödeme Yeri
Bonoda ödeme yeri gösterilmemişse, senedin düzenlendiği yer ödeme yeri ve aynı zamanda da düzenleyenin yerleşim yeri sayılır.
Senette düzenleme yeri de gösterilmemişse, bonoyu düzenleyenin ad ve soyadının yanında yazılı yer, düzenleme yeri sayılır. Bunlardan hiçbiri bonoda yer almıyorsa, bono hükümsüzdür.
Bonoda Vade
Vade TTK m. 776/1’de bononun unsurları arasında sayılmış olup, esaslı bir şart değildir. TTK m. 777/2’ye göre vadesi gösterilmemiş olan bono, görüldüğünde ödenmesi şart olan bir bono sayılır.
Vade poliçede de olduğu gibi, zorunlu ve hatta alternatif bir şekil şartı da değildir. Vadeyi içermeyen bir bono görüldüğünde ödenir. Görüldüğünde veya görüldüğünden belirli bir süre sonra ödenecek bononun düzenleme tarihinden itibaren bir yıl içinde ibraz edilmesi gerekir. Görüldüğünde ödenecek bono ödenmediği takdirde, ödememe protestosu çekilerek borçlulara rücu edilir.
Görüldüğünden belirli bir süre sonra ödenecek bonolarda ise, düzenleyenin bononun üzerine görülmüştür şerhini yazıp, tarihini koyarak imzalaması gerekir. Düzenleyen bu şerhi yazmaz veya tarihini koymaz ise, hamilin bunun tespiti için bir protesto çekmesi gerekir. Aksi takdirde, hamilin bonoyu, ibraz müddetinin son günü ibraz ettiği kabul edilerek, vade ona göre hesaplanır.
Bonoya Konulması Caiz Olmayan Kayıtlar Nelerdir?
Bonoya ve kambiyo senetlerine konulması gereken hukuken uygun olmayan kayıtlar, genel olarak kambiyo senetleri karakteriyle bağdaşmayan kayıtlardır.
Bu bağlamda özellikle, bonodaki ödeme vaadinin şarta bağlanması bunun en tipik örneğini teşkil etmektedir. Kambiyo senetlerinde ödeme vaadi ve emrinin herhangi bir şarta bağlanması, senedin hükümsüz olmasına neden olur.
Bununla birlikte bazı kartıların senede konulması senedi geçersiz kılmamakta, ancak yazılmamış sayılmasına sebep olmaktadır.
- Düzenleyen poliçenin kabul edilmemesi haline sorumlu olmayacağını şart edebilirse de ödenmesinden sorumlu olmayacağına ilişkin kayıt yazılmamış sayılır.
- Belirli bir günde veya düzenleme gününden belirli bir süre sonra ödenecek poliçeye yazılan faiz şartı yazılmamış sayılır.
- Faiz şartının yazılmasına izin verilen görüldüğünde veya görüldüğünden belirli bir süre sonra ödenecek poliçelerde faiz oranının da yazılması gerekir. Diğer poliçelerde böyle bir faiz şartı yazılmamış sayılır.
Bonoda Hangi Poliçe Hükümleri Uygulanır?
Türk Ticaret Kanunu’nda bonoya uygulanacak hükümlerin sayısı sadece dört tanedir. Türk Ticaret Kanunu’nun poliçe ile ilgili hükümleri, bononun mahiyetine aykırı düşmemek kaydıyla, bonoya da uygulanır.
Söz konusu durum Türk Ticaret Kanunu’nun 778. Maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre;
“(1) Bononun niteliğine aykırı düşmedikçe;
- a) Poliçelerin cirosuna ilişkin 681 ilâ 690
- b) Vadeye dair 703 ilâ 707
- c) Ödeme hakkındaki 708 ilâ 712,
- d) Ödememe hâlinde başvurma haklarına dair 713 ilâ 727 ve 729 ilâ 732,
- e) Araya girme suretiyle ödemeye ilişkin 734, 738 ilâ 742,
- f) Suretler hakkındaki 746 ve 747,
- g) Değiştirmeye dair 748,
- h) Zamanaşımına dair 749 ilâ 751,
ı) İptale dair 757 ilâ 765,
- i) Tatil günleri, sürelerin hesabı, atıfet sürelerine ilişkin yasak, poliçeye dair işlemlerin yapılması gereken yer ve imza hakkındaki 752 ilâ 756,
- j) Kanunlar ihtilâfına dair 766 ilâ 775 inci, maddeler hükümleri bonolar hakkında da geçerlidir.
(2) Ayrıca;
- a) Üçüncü bir kişinin yerleşim yerinden veya muhatabın yerleşim yerinden başka bir yerde ödenmesi şart olan poliçeye ilişkin 674 ve 697 nci,
- b) Faiz şartına dair 675 inci,
- c) Ödenecek bedele dair çeşitli beyanlar hakkındaki 676 ncı,
- d) Geçerli olmayan imzanın sonuçlarına ilişkin 677 nci,
- e) Yetkisiz veya yetkiyi aşan kimsenin imzasına ilişkin 678 ve 679 uncu, f) Açık poliçeye dair 680 inci, madde hükümleri de bonolara uygulanır.
(3) Avale ilişkin 700 ilâ 702 nci maddeler de bonolar hakkında uygulanır.
(4) 701 inci maddenin dördüncü fıkrasında öngörülen hâlde aval, avalin kimin hesabına verildiğini göstermezse, bonoyu düzenleyen kimse hesabına verilmiş sayılır.”
Ekin Hukuk Bürosu olarak alanında uzman avukat kadromuzla dava ve işlemlerinizi takip edebilmemiz için bizimle iletişim kurabilirsiniz.
Stj. Av. Mehmet Can CİVAN & Av. Ahmet EKİN