İlkel Komünal Toplumlarda İktidar
Marx’a göre toplum tarihi dört aşamadan geçmiştir ve bu aşamaların temelini üretim araçlarının mülkiyet şekli belirler.
- İlkel Komünal Toplum
- Köleci Toplum
- Feodal Toplum
- Kapitalist Toplum
- Beşinci aşamaya komünist toplum ulaşacaktır.
İlkel Komünal Toplum
Toplumsal evrimin başlangıcı ve ilk toplumsal ekonomik kuruluştur.
Avcılık, balıkçılık, toplayıcılık ve tarım türünde ekonomik faaliyet vardır.
Özel mülkiyet ve işbölümü yok denecek kadar azdır.
Köleci Toplum
Özel mülkiyet ve işbölümünün başlaması ile bu aşamaya geçilmiştir.
Feodal Toplum
Kent – çevre ekonomisi başlar.
Asil sınıfın hâkimiyeti söz konusudur.
El emeğine dayalı ekonomi mevcuttur.
Ekonominin gelişmesi için dünya ticareti ve sömürgeleşme vardır.
Kapitalist Toplum
Gelişmeler sonunda kapitalizme yol açar.
Merkantalist dönemde altın, gümüş gibi değerli madenler sermaye birikimini oluşturmuştur.
Sanayinin kurulması için teknik gelişmeler de sağlanmıştır. Teknoloji ve sermaye birleşince sanayileşme başlamıştır.
Üretim araçlarının mülkiyeti sermayedarlarda toplanmıştır.
İşçi sınıfı nüfusun büyük kısmını oluşturmaktadır.
Toplumda paraya, faydacılığa dayalı ideoloji hâkimdir.
Toplum sermaye sahipleri ve işçiler olarak ikiye ayrılmıştır.
Komünist Toplum
Üretim biçimi ve işçi sınıfının kendine yabancılaşması, proletaryanın kapitalist burjuvaziye karşı ihtilal yapmalarına yol açacaktır.
Üretim araçlarının mülkiyeti yoktur.
Devlet kurumu yoktur.
Bütün dünya işçileri dünya toplumunu kuracaktır.
Marx, 19. yy. kapitalist sistemi için yaptığı tespitlerde haklıdır. Ancak bu evrim şeması, bütün toplumlar için geçerli değildir.
Tüm toplumların bu aşamalardan geçmesi gerektiğini varsaymak ve bu aşamaları geçirmeyen toplumları evrimleşmesini tamamlayamamış toplumlar olarak görmek etnosentrizmdir, batı merkezciliktir, kültür merkezciliktir. Kendi kültürünü üstün görmek demektir.
Toplumlar; devletsiz ve devletli toplumlar olarak iki gruba ayrılır. İlkel toplumlar devletsiz toplumlardır, bünyesinde ayrı politik iktidar organı bulunmayan toplumlardır.
Bütün devletli toplumlar yönetenler ve yönetilenler şeklinde bölünmüşlerdir, bu bölünme devletsiz toplumlarda yoktur.
Devletli toplumlarda politik alan açıkça belirgindir, devletsiz toplumda toplumsal alandan ayrı bir politik alan yoktur.
İlkel Toplumlarda İktidar Var mıdır?
Bu toplumlarda sınıfsal bir ayrışma olmadığı görülür, işbölümü ilişkisi de görülmemektir.
Sınıflı toplumlar uzmanlıkların ve işbölümünün olduğu toplumlardır. Örneğin Yunan sitesinde köleler ağır işleri, zanaatçılığı; hür yurttaşlar yönetsel ve siyasal fonksiyonları üstlenmişlerdi.
Feodal düzende de toplumsal sınıflar bir başka açıdan dua edenler, savaşanlar, çalışanlar biçiminde kaba bir işbölümü kendini gösteriyordu.
Bazı yazarlara göre, ilkel toplumlar, tümüyle iktidarsız toplumlardır. Amerika’ya giden ilk Avrupalılar yerlilere “inançsız, kanunsuz, kralsız vahşiler” gibi terimlerle değerlendiriyorlardı.
Başka yazarlara göre, siyasal iktidar her toplumda vardır. Sorun iktidarın olup olmaması değil, merkezileşip merkezileşmemesidir.
İlkel toplumlarda siyasal iktidar vardır, bu iktidar toplumda kolektif biçimde paylaşılır, merkezi iktidar yoktur.
İlkel toplumlarda görünüşte emir veren, yöneten, güç kullanan kişi yoktur, ancak katı kurallar vardır.
İlkel Toplumlar Neden Devletsiz Toplumlardır?
Devlet yoktur, çünkü toplumsal bünye yöneten ve yönetilen olarak bölünmesini reddeder.
Ayrı bir iktidar organı yoktur, çünkü iktidar toplumdan ayrılmamıştır. Toplum iktidarı elinde tutar.
Şefler iktidardan yoksundur. İktidarın uygulandığı kişilere hükmetmek, ilkel toplumların istemediği şeydir. Bu mücadeleden vazgeçtiklerinde özgürlüklerini kaybedeceklerini biliyorlardı.
Şeflik iktidarın varsayılan, görünürdeki yerinden başka bir şey değildi. İktidarın gerçek yeri toplumsal bünyedir. Bu iktidar tek bir yönde kullanılır. Bu yön ise, toplumun varlığını bölünmemişlik içinde tutmak, eşitsizliğin bölünmeyi getirmesini önlemektir. Eşitsizliği ve ayrı iktidarı reddederler.
Şef, kabile içinde gözetim altındadır. Şefin iktidar arzusu çok belirgin hal alırsa şef terk edilir, hatta gerekirse öldürülür.
Siyasal İktidar Bağlamında İlkel Toplumlar
İkiye ayırarak inceleyebiliriz.
Önderli Toplumlar
Görünüşte önderlik vardır. Yöneten ve yönetilen ayrışması yoktur. Şef emretme yetkisine sahip değildir. Bu yetkiye ancak savaş zamanı sahip olabilir.
Onu şef yapan savaşçı özellikleridir. Savaş yanlısı şefe hoş gözle bakılmaz. Örnek olarak Kızılderililer verilebilir.
Öndersiz Toplumlar
Görünüşte dahi önderlik yoktur. İyi işleyen güçlü kurallar, sosyal yasalar, gelenekler vardır. Eskimolar örnek olarak verilebilir.
Şef Olma Koşulları
Barış mimarıdır, sürekli savaş isteyen şef dışlanır.
Şef olmak mülkiyet konusunda avantaj sağlamaz. Cömert olmalıdır, talepleri geri çevirmemelidir.
Sözünü dinletme ve ikna kabiliyeti için hitabeti iyi olmalıdır.
Şeflik bir külfettir, tek avantajı çok eşliliktir (işlerde yardımcı olmaları için). Bazı toplumlarda ise tam tersine hadım edildikleri görülmüştür. Şeflerin bazen toplumdan uzak kalması uygun görülmüştür. Toplumsal ilişkilerin içinde olan bir şefin despotlaşacağından korkulmaktadır.
Önerilen Kaynaklar
- John Zerzan, Gelecekteki İlkel: Uygarlığı felaket olarak değerlendirir. Özgürlük için uygarlık kökten reddedilmelidir. Uygarlık karşıtı bir başyapıttır.
- Pierre Clastres, Devlete Karşı Toplum: İlkel ve uygar toplum ayrımını devletsiz ve devletli toplum olarak ifade eder.
Ekin Hukuk Bürosu olarak alanında uzman avukat kadromuzla dava ve işlemlerinizi takip edebilmemiz için bizimle iletişim kurabilirsiniz.
Av. Ahmet EKİN & Şevval Asude DOĞAN