Tacir ve Tacir Olmanın Hükümleri
Esas itibariyle Türk Ticaret Kanunu ticari işletme üzerine kurulmuştur. Fakat bunun yanında tacir kavramının da önemi büyüktür. Her ne kadar TTK madde 19’da ticari iş karinesinden bahsedilse de kanunun bazı hükümlerinin uygulama alanı bulabilmesi için, ilgili kişi ya da kişilerin tacir sıfatına sahip olmaları gerekmektedir. TTK tacir sıfatını, gerçek ve tüzel kişiler bakımından ayrı ayrı düzenlemiştir.
Tacir Sıfatı
Tacir sıfatını gerçek ve tüzel kişiler bakımından ayrı ayrı incelemek gerekirse;
Gerçek Kişilerde Tacir Sıfatı
TTK madde 12 uyarınca “Bir ticari işletmeyi, kısmen de olsa, kendi adına işleten kişiye tacir denir.” Buna göre tacir sıfatının kazanılabilmesi için öncelikle bir ticari işletme bulunmalı ve sonrasında da bu işletme kısmen de olsa belli bir kişi adına işletilmelidir. Bu iki koşul ilgili kişinin tacir sıfatını kazanması için yeterlidir.
İlgili kişi işletmesi ticaret siciline kayıtlı olmasa dahi, sözü edilen koşulların gerçekleşmesi dahilinde tacir sıfatını kazanacaktır.
Tacir sıfatının kazanılmasında genel kural, ticari işletmenin açılarak faaliyet gösterilmesi ile bu sıfatın kazanılacağıdır. Ancak bazı istisnai durumlar bulunmaktadır.
TTK’ya göre bir ticari işletmeyi kurup açtığını sirküler, gazete, radyo, televizyon ve diğer ilan araçlarıyla halka bildirmiş veya işletmesini ticaret sicilline kaydettirerek durumu ilan etmiş olan kişi de fiilen işletmeye başlamamış olsa bile tacir sayılmaktadır.
Yine bir istisnai durum olarak bazı hallerde ticari işletme mevcut olmasa bile ticari işletme açmışçasına işlemlerde bulunan kişi, TTK madde 12/3 hükmü gereğince iyiniyetli üçüncü kişilere karşı da tacir gibi sorumlu olur. Fakat bu durumlarda ticari işletme açmış gibi işlem yapan kişi tacirlere tanınan haklardan faydalanamaz; sadece tacirlere yüklenen yükümlülüklere tabi olur.
Tacir sıfatının doğabilmesi için, kişinin müşteri çevresiyle ilişki kurması ve ticari işletmeyi ilgilendiren işlemlere başlamış olması gerekir.
Ticari işletme kimin adına işletiliyorsa, o kişi tacirdir. Ticari işletmenin kısmen de olsa o kişi adına işletilmesi yeterlidir. İşletmenin kimin hesabına işletildiği önemli değildir.
İlgili kişiler sahip oldukları ticari işletmeyi yasal temsilcileri aracılığıyla işleten küçük ve kısıtlılar olması halinde de tacir sayılırlar.
Türk Ticaret Kanunu madde 13’te küçük ve kısıtlılara ait ticari işletmeyi bunların adına işleten yasal temsilcinin tacir sayılmayacağı da hükme bağlanmıştır. Ancak bu durumda cezai müeyyideler, yasal temsilci hakkında uygulanacaktır.
Kişisel durumu, yaptığı işlerin niteliği veya meslek ve görevleri itibariyle kanuni ya da kazai bir yasağa aykırı olarak veya başka bir kişinin veya resmi bir makamın iznine gerek olup da, bu izni ya da onayı almadan ticari işletme işleten kişi de tacir sayılır. Ancak kişilerin bu yasaklara uymaması karşısında kanunlarda öngörülen cezai müeyyideler uygulanabilmektedir.
Burada son olarak üstünde durulacak konu da evli kadının tacir niteliğidir. Medeni Kanun madde 192 uyarınca eşler, meslek veya iş seçiminde diğerinin iznini almak zorunda değildir. Ancak, eşler ticari faaliyette bulunurken evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerini yerine getirmez ise; diğer eş “ortak hayatın sürdürülmesinin taraflardan beklenemeyecek derecede temelinden sarsılmasına” dayanarak boşanma davası açabilecektir.
Tüzel Kişilerde Tacir Sıfatı
TTK madde 16 uyarınca ticaret şirketleri, amacına ulaşmak için ticari işletme işleten vakıflar, dernekler ve kuruluş kanunları gereğince özel hukuk hükümlerine göre yönetilmek veya ticari şekilde işletilmek üzere devlet, il özel idaresi, belediye ve köy ile diğer kamu tüzel kişileri tarafından kurulan kurum ve kuruluşlar da tacir sayılmaktadır.
Bu hükmün bir istisnasını kamu tüzel kişileri ile kamuya yararlı dernekler ve belli tür vakıflar oluşturmaktadır. Bu tür tüzel kişiler ticari işletme işletseler dahi tacir sayılmamaktadır. Ancak bu tüzel kişilerin işlettikleri ticari işletmelerin de ticaret siciline tescil edilmesi gerekmektedir.
Ticaret Şirketleri
Tüm ticaret şirketleri tüzel kişi tacir sıfatına sahiptir. TTK madde 124/1 uyarınca kolektif, komandit, anonim, limited ve kooperatif şirketleri ticaret şirketleridir. Ticaret şirketleri tüzel kişilik kazandıkları anda tacir sıfatına da sahip olurlar.
Ticari İşletme İşleten Dernekler
Dernekler, manevi amaçlı tüzel kişilerdir. Bu amaçlarını gerçekleştirmek üzere ticari işletme işleten dernekler tacir sayılır. Derneğin işlettiği ticari işletme ticaret siciline tescil edilir.
Kamu yararına çalışan dernekler ise bir ticari işletmeyi doğrudan ya da kamu hukuku hükümlerine göre yönetilen ve işletilen bir tüzel kişi eliyle işletseler dahi tacir sayılmazlar. Ancak bu ticari işletmenin de ticaret siciline kaydedilmesi gerekir. Bu halde kamuya yararlı derneğin işletmesi, tüzel kişiliği olmasa da tacir sayılır.
Ticari İşletme İşleten Vakıflar
Vakıflar da manevi amaçlı tüzel kişilerdir ve bu manevi amaçlarını gerçekleştirmek üzere ticari işletme işletirlerse tacir sayılırlar. Vakfın işlettiği bu ticari işletmenin de ticaret siciline kaydedilmesi gerekir.
Gelirlerinin yarısından fazlasını kamu görevi niteliğindeki işlere harcayan vakıflar yani kamuya yararlı vakıflar, ticari işletme işletseler dahi tacir sayılmazlar.
Kuruluş Kanunları Gereğince Özel Hukuk Hükümlerine Göre Yönetilmek veya Ticari Şekilde İşletilmek Üzere Devlet ve Diğer Kamu Tüzel Kişileri Tarafından Kurulan Kurum ve Kuruluşlar
Bu kurum ve kuruluşlar kamu tüzel kişileri tarafından kurulmakla birlikte özel hukuk hükümlerine göre yönetildiklerinden ya da ticari şekilde işletildiklerinden tacir sayılırlar.
Kamu tüzel kişileri tarafından kurulan ve tacir sayılan kurum ve kuruluşları iki gruba ayırmak mümkündür;
- Kamu İktisadi Teşebbüsleri ile Bunlara Ait Müesseseler
- Özel Hukuk Hükümleri Uyarınca Yönetilen veya Ticari Şekilde İşletilen Diğer Kurum ve Kuruluşlar
Özel Bazı Durumlar
Bu hususta hakim teşebbüs ve donatma iştiraki şeklinde ayrım yapmak gerekmektedir.
Hakim Teşebbüs
Teşebbüs, tacir sıfatına sahip olsun olmasın gerçek kişileri, özel hukuka ya da kamu hukukuna göre kurulmuş tüzel kişileri ve hatta tüzel kişiliğe dahi sahip olmayan oluşumları ifade etmektedir. Şirketler topluluğunda bir teşebbüsün de hâkim durumda olması mümkündür. TTK madde 195/5’de hâkim teşebbüsün tacir sayılacağı belirtilmiştir.
Donatma İştiraki
Donatma iştiraki, birden fazla kişinin paylı mülkiyet şeklinde maliki oldukları bir gemiyi menfaat elde etmek amacıyla aralarında yaptıkları sözleşme uyarınca tümünün ad ve hesabına suda kullanmalarıdır. Tüzel kişiliği yoktur ancak TTK madde 17 uyarınca tacirlere ilişkin hükümler donatma iştirakine de aynen uygulanır. Donatma iştiraki hem ticaret siciline hem gemi siciline tescil edilir.
Ticaret Hukuku; tarafların hak kayıplarının önüne geçilebilmesi amacıyla her aşamada büyük önem taşımakta ve uzmanlık gerektirmektedir. Ticaret hukuku alanında yapılacak işlemlerde hukuki destek talebiniz bulunması halinde Ekin Hukuk Bürosu ile iletişime geçerek ticaret hukuku alanında tecrübeli avukatlarımızdan hukuki destek alabilirsiniz.
Av. Ahmet EKİN & Şevval Asude DOĞAN